9. Bölüm: Ölmek?

21 1 0
                                    


      Ölmek ve kalmak arasında ip ince bir çizgi vardır. Bu çizgi her zaman bizi korkutmak için çalışır. Kim bilebilir. Belki yarın öleceksin. Belki ise bundan 100 yıl sonraya kadar yaşayacaksın.

     Bu çizgi üzerinde yıllar önce çalışma yapılmıştır. Bir insan ölümden mı korkar yoksa öldükten sonra olacaklardan mı?...

     İşte Olivia'da böyle olmuştu. Arthur ve Mary onun geçmişine dair birkaç ipucuna sahip olmuşlardı. Şimdi ise onu izliyorlardı.

....Olivia'nın konu olduğu bir kasetten kesit....

Genç kız elinde kamerası ile arkadaşlarının arasına daldı. Hepsi birbirinden mutlu, güler yüzlü bu kişiler onun sevdikleriydi.

"Hey Dina! Gülümse!" Diye bağırdı genç kız. Arkadaşı ona baktı ve elini kameraya uzatıp kamerayı kendi eline aldı. Genç kız ise arkadaşlarına bakarak konuşuyordu.

" Layla! Sende bak! Kayıda alıyorum." Kızlar birbirlerine bakarak kameraya döndüler ve ellerini kalp şeklinde birleştirdiler. "Dallas! Gel hadi! Sende birşeyler yap." Genç kız arkadaşını zorla çekiştirip kameranın önüne getirdi ve ona sarılarak konuşmaya başladı.

" Dina! Kamerayı ağaca sabitle. Sende gel. Beraber çekinelim!" Dedi.

Kızın arkadaşı kamerayı sabitledikten sonra herkes yanyana geldi ve pozlar vermeye başladı. Sonra kız kameraya koşarak konuştu. "Ben sizden önce ölürsem kameramı ve telefonumu mutlaka imha edin. Yoksa mahfolurum." Dedi ve gülmeye başladılar.

.....

Arthur ve Mary kayıtları bulmayı başarmışları. Bu yüzden izleyebiliyorlardı zaten. Odasındaki minik anı kutusunda bulunan bir bellekten bulmuşlardı. Bellek boş bir krem kutusunda saklıydı ve içerisinde daha videolar vardı.

Plan öğlene ertelenmişti ve o zamana kadar izleyip ipucu alabilirlerdi.

2. Kayıttan kesitler...

Okul ortamıydı. Genç kız eline aldığı şekeri arkadaşının kafasına atmıştı. "Hey şeker o!" Dedi arkadaşı. Kız kahkaha atarak konuşmaya başladı. "Ne olacak sanki! Keyfini çıkar."

Diğer kız hafifçe tebessüm ettikten sonra ayağa kalktı ve konuştu. "Bahçeye inelim!" Dedi ve kızın elini tutarak koşmaya başladı. 

......

Bu dava çok sorunluydu. Ölmek için fazla mutlu görünen bir kız vardı. Peki neden? O mu ölmek istedi yoksa öldürüldü mü?

Bunun cevabı Öldürüldüğü ile ilgiliydi.

Sonuçta bir insan kendini kesip ailesine kargo olarak göndermezdi. Değil mi?

Arthur ile Mary bu dava için birkaç rapor hazırlamışlardı.

Raporda Olivia'nın ailevi sorunlardan kaçma ve kaçırılma olasılığı göz önünde bulundurarak konuşuluyordu. Yoksa sorunu sadece bir kişide aramak yalnış olurdu.

Şu ana kadar bulunan şüpheli konumundaki insanları takip ettiler. Hepsi normaldi. Anormal özellikleri olanları incelediler. Ama sorun yoktu.

Kaset devamı...

Genç kız bahçeye indi. Arkadaşı onu sürüklemeye devam ederken o ise gülüp koşuyordu.

Bir anda durdu. Kız kahkaha atmayı aniden bıraktı ve arkadaşı onu sürüklemeyi bıraktı. Bir çocuk kamera kadrajına girdi. Elinde bir adet beyaz gül vardı ve Olivia'ya uzattı. "Çok güzelsin." Dedi. Olivia ise aniden arkasını döndü ve koşmaya başladı.

Kamera kayıtı o ara bitti.

...

Kadraja giren çocuk hakkında bilgi almak isteyen Arthur ile Mary aramaya başladılar.

" Mary acilen bilgisayara bak. Olivia koştuğu sırada arkadaşı konuşuyor iyi dinle."

"Hey Olivia!! Deacon ne yaptığını sanıyorsun!?"

"Şimdi aramaya başlamalıyız." Dedi Arthur.

"Hayır! Nills dönmüş. Plan iptal değil." Dedi.

"O zaman ilk olarak Nills'e bakıyoruz."

Arthur eline aldığı sırt çantasını omzuna aldı. Mary de kanepede ki çantayı aldıktan sonra büroyu kilitleyip dışarı çıktılar.

Mary konuşmaya başladı.

"Saat şuan tam 16.25. Yani akşama az kaldı. Şuanda nerede olduğunu konumu açık olduğundan biliyoruz. Ama zor."

"Konumu tam olarak nereyi gösteriyor?"

"Konum tam olarak buradan 29 metre ötesini işaret ediyor. Aramızda az fark var. Bu yüzden tetikte olmalıyız."

26 metre sonra...

Nills'i takip ediyorlardı. Konum açıkça belliydi ama konumun bir anda kaybolması ile afalladılar.

"Canlı konumu kapattı." Dedi Mary.

"Kahretsin." Dedi ve elini alına götürdü Arthur. Devam etti.

"Belli olmuşmudur."

" Telefondan belli olmayacak şekilde ayarladık. Eğerki belli olduysa durumun ciddiyetinin farkına varmaz gerekiyor. " Dedi Mary.

Yavaşça ilerlerken Nills'in konumunun kesildiği yerden 3 metre uzakta bir duvarın arkasında durdular. Duvar, Sivas'ı usta ellerden gelmemiş, bolca çatlak bulunan bir duvardı.

" Konum geri geldi!!"

Mary'nin anı konuşması ile arkasına dönen Arthur konuşmadan önüne döndü ve o anda Nills kapıdan dışarı bir adım attı.

"Mary. Sanırım ağ dışı bir bölge var. O bölge yüzünden Nills nerde olursa olsun konumu, telefon ağı ve mesajları görünmez. Bizde bu sebeple göremedik."

" Bodrum tarzı bir yer olabilir. Yasa dışı işlerin, merdiven altı ürünlerin yanı içki ve kırmızı şarapların üretildiği biryer olabilir. Hatta uyuşturucu ticareti yaptığı bölge bile olabilir. Hiç tahmin edemeyiz. Sonuçta bir suçlumuz ve sıfır kanıtımız var."

"Öyle deme. Kanıtlar sadece "kanıttır" biz bu davayı üstlendik bir kere. Geri dönüşü yok."

"Geri dönelim demedim zaten. Ama bu kadar zor olmasını beklemiyordum."

" Her neyse. Zor bizim işimiz. Hallederiz. Ama şu Deacon kim bulmak gerekiyor. Eğerki Olivia ona böyle davrandıysa bir sebebi vardır."

" Evet."

Mary ani bir hareket ile Arthur'u geriye itti. Ve kendisi de aynı anda yana atladı. Arthur yerdeyken Mary ayakta bekliyordu.

"Mary!"

Mary elini ağzına götürdü ve sus işareti yaptı. Arthur aniden durdu ve kapıdan gelen sesleri dinledi.

"Sadece dediğimi yap adamım. Bu akşam felaket olacak. Sadece bekle. Ve dediklerimi yap."

Ses kesildiğinde bir anda Mary Arthur'a baktı.

" Bu akşam neredelerse oradayız.."






Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Dava İki DostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin