2. bölüm

534 33 63
                                    

Erkenden gelmiştim. Arkadaşlarımla konuşuyordum. Ardından 2 dakikaya yakın çekimlerin başlayacağı söylendiği zaman derin nefes alıp vermiştim. Oldukça çekiniyordum, odaklanamıyordum. Eleneceğimi düşünsem bile vazgeçmek benlik değildi.

Başlamıştı, herkes kendisine odaklanmıştı. Ben ise yapmaya çalıştığım yemeğe odaklanmaya çalışırken aklım başka bir yerdeydi. Danilo buradayken odaklanamıyordum. Çenemden tutmasını aklımdan çıkaramamıştım. Fırına yöneldiğimde fark etmeden elimi yakmıştım. Elimi hemen çekip kaşlarımı çatmıştım istemeden. Kollarım biraz titresede belli etmeden devam ettim. Mehmet şef bana bakıp "İyi misin alican?" diye sormuştu.

"İyiyim şef, çok yanmadı."

Aslında canım acımıştı. Yine de güçlü kalıp büyütmemeye özen göstermiştim. Ardından Danilo yanıma doğru ellerini cebine sokarak gelmişti. Geziniyordu..

"Alican dikkatini topla, kendine dikkat et lütfen. Olur mu?"

Derken Danilo'nun yüzündeki endişeyi anlayabiliyordum. Çok göz teması kurmamaya çalışıp kafamı sallamıştım. Bana yaklaşıp kulağıma doğru eğilmişti, kimseye fark ettirmeden fısıldamıştı.

"Sana güveniyorum, odaklan." Diyip öbürlerinin yanına gitmişti. Susmakla yetinebilmiştim.. Cevap vermeden gitmişti zaten. Bu hareketleri beni etkilemek içinse başarıyordu.. İstemiyordum, etkilenmek istemiyordum. Sonra üzülen ben olacak gibi hissediyordum. Danilo her ne kadar iyi kalpli birisi olsada korkuyordum.. Bir yandan ise yemeğimi yaparken eskisi kadar odaklanamadığımı fark etmiştim.. Böyle olmasını istememiştim aslında.

_

Şefler artık yemeklerin tadına bakmaya başlayacaklardı. Ben odaklanamamıştım. Bakmalarını istemiyordum.. Genellikle Danilo daha hoş karşıladığı için onun eleştirmesi daha iyi olabilirdi. Ama çekindiğimden Danilo'nunda gelmesini istemiyordum. O sıra Somer şef gelmişti. Yine de Danilo ile göz teması kurmaktan iyiydi sanırım..

Somer şef benim yaptığım yemekte olan ince ayrıntılardaki birşeyi beğenmemişti, ondan dolayı biraz önümde durup konuşmuştu. Konuşurken kafamı sallayıp cevap veriyordum. Ara sıra gülüşüp şakalaşıyorduk şef ile. Somer şef elini omzuma yaklaştırıp sıktırmıştı. Bu tabii ki hoşlantı değildi. Söylediği şeylerin şaka olduğunu belirtmek için yapmıştı bu hareketi. Gülüp Somer'in başkalarını eleştirmesini izlerken Danilo'nun hareketleri dikkatimi çekmişti. Bu sefer Danilo geliyordu. Benim tezgahıma

ciddi bir yüz ifadesiyle bakıp öbürlerinin yanına gitmişti.

Pek aldırmamaya çalışsamda arkama doğru dönüp hareketlerini dikkatlice izlemiştim. Yüzü hafif düşmüştü. Belki aklına başka birşey gelmiştir diye kendimce bahane uydurarak önüme döndüm. Nasıl olsa ona yakın davranmaya çalışırken beni ittirmişti.. Bu beni üzsede konuyu çoktan kapatmıştık.

_

Sonunda bitmişti. Herkes birbiri ile konuşuyor, bazıları gidiyordu. Danilo bana doğru yaklaşmaya başlamıştı. Cidden çok karizma görünüyordu. Saçları, tarzı, giydiği ayakkabılar.. Kendisine uyan bir tarzı ve enerjisi vardı. Cidden Danilo'ya uzun süre baktığımda gözlerimi kaçırasım geliyor, bazenleride sadece onun gözlerinin içine bakmak istiyordum.

Elini cebine koyup karşımda dikilen Danilo'ya baktım.

"Ne haber Alicoş?"
diyip gülmüştü Danilo.

"Efendim şef."

Derken dediğini anlamamıştım. Kafam başka bir yerde olduğundan anlamamam normaldi sanırım.. Böyle birisi karşımdayken nasıl odaklanabilirdim ki..? Sadece onunla vakit geçirmek istiyordum. Belki kollarının arasında olmayı, onunla sohbet etmeyi, akşam saatlerinde az ışık ile beraber birlikte yemek yapmayı, onun beni öpmesini, hatta hiç durmadan nefesimi kesesiye kadar öpmesini istiyordum.. Ben Danilo ile zaman geçirmek istiyordum. Bir şefe aşık olmak cidden kötü bir his gibiydi. Bir şef.. bir şef! Şefime hoşlantı duymak utanç verici miydi öbür insanlara göre? Ama hayır, kimsenin özel hayatı, hissettikleri duygu başkalarını ilgilendiremezdi. Ben isteyerek hoşlanmamıştım ki.. Bunları düşünürken şef biraz yüksek sesiyle bana cevap verdi.

Ichigo ichie || Alican x Danilo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin