Billy ile yaklaşık 2 yıldır mutlu bir ilişkimiz vardı. İlişkimiz başlarda fazlasıyla çocuksuydu, haftada 2 kere küser barışırdık. Fakat biz büyümeyi beraber öğrenmiştik. Billy'nin dışında da en yakın arkadaşım vardı. Stu onun nasıl en yakın arkadaşıysa Randy'de benim en yakın arkadaşımdı. Billy her ne kadar söylense de gerçek böyleydi. Bir de her lisede olduğu gibi bizimde şahane bir arkadaş grubumuz vardı. Sidney, Tatum, Stu, Randy, Billy ve ben. Grupta aramızdan su sızmazdı.
Her gün aynı şuan ki gibi okula giderken Billy ve diğerleri hakkında düşünmeyi çok severdim.Tam okulun kapısından girecekken aniden önümü Randy kesti.
"Sen bir korku filminde olsaydın ve katil aniden bu şekilde önünü kesseydi bıçağa gerek kalmadan kalp krizinden ölüp giderdin."
"Katilmişsin gibi konuşma Randy, eğer gerçekten bir katil olsaydı o bile bu dediklerine inanmazdı."
Randy ile beraber dolabıma kadar geldik. Kitaplarımı alıp dolabımın içinde duran aynaya bakınırken belimden sarılan eller ile Billy'nin geldiğini anladım. Tabii Stu da gelmişti yanında Tatum vardı.
"Charlotte bu ders Backer'ın yanına oturmak yerine benim yanımda oturmaya ne dersin?"
Casey sıra arkadaşımdı. Ama Tatum da en sevdiğim arkadaşlarımdan biri olduğu için duraksamadan kabul ettim.
Zaten Backer ile anlaşamıyordum bile.Tatum la beraber sınıfımıza doğru ilerlerken Billy ve Stu da arkamızdaydı. Randy ortalıktan kaybolmuştu, kesin yine Sidney'nin peşindedir diye düşünmeden edemedim.
Sidney onu görmüyordu, ya da görmek istemiyordu. Annesi ölmüştü ama bunu atlatması gerekiyordu.
Çok geçmeden Tatum ile derse girdik.
___________________________________
Billy ile yürüyüş yapmıştık ve sorasında beni evime kadar bırakmıştı. O hayatımın bir parçası olduğu için çok mutluyum. Eve geldikten yaklaşık yarım saat sonra Billy de kendi evine varmıştı ve akşama kadar telefonda konuşmuştuk. Onun sesini duymak kendimi iyi hissettiriyordu. Telefon konuşmamız biterken de dışarı çıkacağını söyleyip kapatmıştı. Büyük ihtimal Stu'nun yanına gitmiştir.
Casey Backer
Ailem evden gitmişti ve gelmelerine 3 saat ya vardı ya yoktu. Erkek arkadaşım Steve'i çağıralı baya oluyordu ama bir türlü gelmek bilmemişti. O gelene kadar ben de mısır patlatıyordum.
Aniden telefon çaldı, bakmaya gittiğimde bir tane adam yanlış numarayı aramıştı ve ben ise kapatmıştım. Fakat sonrasında ilginç bir şekilde yanlış numarayı aradığı için özür dilemek istediğini ve biraz konuşmak istediğini söyledi.
Açıkçası böylelerinin telefon sapığı olduklarına yemin bile edebilirdim.Mutfağa geri dönüp mısırı kontrol edecekken telefon yine çaldı.
"Neden benimle konuşmak istemiyorsun?"
"Kimsiniz?"
"Sen kendi adını söyle, ben de kendi adımı."
Dalga mı geçiyordu? Steve hâla gelmemişti. Biraz konuşmanın bir zararı olmazdı bence. Öyle değil mi?
"Korku filmlerini sever misin? En sevdiğin hangisi?"
"Halloween, hani şu beyaz maskeli adamın oynadığı, senin ki hangisi? ."
"Tahmin et"
"Bilmem, Elm Sokağı'nda Kabus."
"Parmaklarında bıçak olan adam mı?"