🐕🐂🦬🦣🦛🦥🐿️🦫🦦🦔🦇🦅🦗🪳
XII
"Ne yapıyorsunuz lan siz?!"
Arif'in duyduğu ses ile üstündeki adamı itmesi bir olmuştu. Kafasını çevirip kapıda abisini görmesiyle ne yapacağını şaşırmış, ayağa kalktığı gibi abisine doğru yürümüştü.
Tabii tam karşısına geçmesiyle bir tokadı yemesi aynı anda olmuştu. Kafası yediği tokatla sarsılırken, "Abi, ne vuruyorsun ya?" dediğinde diğer yanağına bir tokat daha yemişti.
"Kim lan bu şerefsizin evladı?" Abisi Cenan'a doğru yürüdüğünde Cenan koltukta ne kadar geriye gidebilirse gitmiş, üstüne doğru gelen adamı durduran Arif'in, abisini geriye çekmesi ile rahat bir nefes almıştı.
"Seni bu mu bu hallere sokuyor? Ne lan öyle erkek erkeğe? İbne misin oğlum sen?" Abisi art arda sorduğu sorularını cevap gelmeyince bir daha yenilerken, Arif "Abi, önce bir sakinleşsen? Sonra sakin kafayla bir konuşsak olur mu?" demişti, biraz ürkekçe.
Abisi Yılmaz'ı çok severdi. Hatta bazı konularda hayatı boyunca hep ondan örnek aldığı olmuştu. Ancak abisi biraz eski kafa ilerlebiliyordu. Bunu kendi ilişkilerinde bile gösteriyordu zaten. Arif ise bazen Yılmaz'a karşı çok gelmiyordu çünkü ailesinden kalan ve her zaman onu destekleyen -tabii bu olaydan sonra ne olur bilmiyordu- bir abisi vardı. Başka kimsesi yoktu, o büyüyene kadar. Yakın arkadaşlarını saymazsak.
"Şimdi. Bana şimdi kısaca ne bok yediğinizi anlatacaksın Arif. Ben daha çok sinirlenmeden, şimdi anlat abiciğim, hadi." Yılmaz net, kesin bir kararla karşısında durunca Arif nasıl açıklaması gerektiğini bilemez bir şekilde iki üç kere derin nefesler almıştı.
"Cenan benim sevgilim."
Ve her şeyden önce söylediği şey bu olmuştu. O derin nefes almalardan, yerinde kıpırdamalardan sonra söylediği ilk şey bu olmuştu.
Koltukta sanki nefes almadan duruyormuş gibi kalakalan Cenan ilk başta Arif'in ne dediğini idrak edememişti tabii.
Yılmaz ise ayrı bir konuydu. Arif gözlerindeki o patlamalara şahit olabiliyordu sanki. Sol gözü seğiriyor, çenesini sıktığı ise çıkan kemiğinden belli oluyordu.
"Ne dedin sen? Bir daha de bakayım..." Sıktığı dişlerinin arasından konuştuğunda Arif kafasını eğmiş, bir süreliğine abisi konuşana kadar gözlerine bakamamıştı.
"Cevap ver bana Arif."
Yavaş yavaş ürkmüş ve hafif dolu bakışlarını abisine çeviren Arif sadece, "Duyduğun doğru abi." diyebilmişti. Ardından ise yüzüne yediği şamar kafasının tekrar bir sarsılmasına neden olmuştu.
Beklediği tepkilerdi bunlar. Fakat böyle ani, hazırlıksız bir şekilde beklemiyordu.
Yılmaz bir süre kardeşine dik dik bakmış, sonrasında arkasına dönerek koltuktaki Cenan'ı kolundan sertçe tuttuğu gibi ayağa kaldırmıştı. Cenan bir şey diyebileceğini düşünmüyordu ya da demeli miydi bilmiyordu. O yüzden sesini çıkarmamıştı. Yüzünde kolunun acısını belli eden bir buruşma varken, gözleri kapıdan çıkmadan öncesinde tabii ki; boynu bükük duran, kötü durumda olduğu belli olan Arif'indeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu sefer buldum oğlum seni
Fanfiction-arcen cenan 3 gündür evine girip önemsiz bile olsa bir şeyler çalan hırsızı bulmak için yemin etmişti.