sonsuza dek, yan yana ve ellerimiz birlikte

533 56 28
                                    

🛸🚀🌌🌠☄️🌑👽

XV

Cenan o an anlamıştı.

Babası her ne kadar zihnini ele geçirip, istediği şekilde kendini iyi göstermeye çalışsa bile Cenan fark etmişti ki babasına ait hiçbir duygu belirmiyordu kendisinde.

Baba olarak bile göremiyordu, zaten baba sıfatına uymadığı ise bir aşikârdı.

Kalp krizi haberini aldığında çok soğukkanlı bir şekilde tepki vermiş, arkadaşlarının garip bakışlarına maruz kalmıştı bir süre.

En başında gidip de babasını görme konusunda net bir şekilde görmek istemediğini dile getirerek cevaplamıştı ancak Tuğba ve Emre'nin çok fazla ısrarları üzerine hiç istemese de gitmeye karar kılmıştı.

Emre ve Tuğba'nın neden bu kadar ısrar ettiğini de hiç anlayamamıştı tabii Cenan.

Arif, kendisine bu konu hakkında pek bir şey dememişti. Sadece "Ne hissediyorsan, ne yapmak istiyorsan onu yap. Her ne olursa olsun yanında olacağım zaten." diyerek içini rahatlatacak en güzel sözleri söylemişti.

Birinin yanında olduğunu, olacağını bilmek Cenan'a o kadar iyi hissettiriyordu ki. Sanki bütün zorluklar yanında birinin olduğunu hissetmesiyle yok oluyordu.

O güzel hissiyatı hastane koridorlarında yürürken yanındaki adama baktığında bir kez daha hissetmişti. Arif kendisine gülümseyerek hemen yanında yürüyordu koridoru.

"İstemiyorsan hemen gidebiliriz buradan. Biliyorsun değil mi?" Arif, Fikret'in kaldığı odanın kapısındayken kapıyı açma konusunda tereddüt eden adama doğru bakıp sormuştu. Yanında olduğunu bilsin diye kapının kulpunda durakalmış olan elinin üstüne elini yerleştirdiğinde sıkıca tutup, okşamıştı başparmağıyla.

Cenan o an yanında Arif adında birinin olmasından dolayı şükretmişti. İçinden 'İyi ki...' demişti. 'İyi ki sen varsın yanımda.'

Kapıyı elinin üzerindeki güven veren destek sayesinde açtığında gerçek anıları zihnine doluştuğundan beridir görmek dahi istemediği yüz ile karşılaşmıştı.

Fikret Adıgüzel'in yüzü. Öz babasının yüzü.

Hafif yarım açık gözlerle kendisine bakan adamın yatağının kenarına yaklaşmıştı. Fakat uzun bir süre sesini çıkarmamıştı. Bakışlarını bir zamanlar sevgi dolu bir şekilde 'baba' dediği adamın yüzünde gezdirmişti.

Sanki tanıdığı, bildiği birine benziyordu. Fakat Cenan yeni öğrenmişti, 'babam' dediği adam ne tanıdığı biriydi ne de bildikleri doğruydu ki aslında tanımadığı birine çıkıyordu kapı.

"Oğlum..."

O ana kadar Cenan, hastane yatağının üzerindeki bu bedene karşı hiçbir şey hissetmediğinden emindi. Ancak sadece duyduğu tek bir tane kelime onu, 'babam' dediği kişiden hiç olmadığı kadar soğutmuş ve iğrendirmişti.

Nefreti hissetti. Annesinin yere yığılışında hissettiği nefreti. Gözleri babasının ellerine doğru indi.

'Bu ellerle mi öldürdün annemi?'

bu sefer buldum oğlum seni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin