tuğba ve emre

620 54 93
                                    

💛🌻🌼🏜️💫🐱🐣🍋🚕💛

IX

"İyi mi? Bir sıkıntı yok değil mi?"

Ozan ile Arif, Cenan kötü olduktan sonra onu hastaneye götürmeye karar vermişlerdi. Çağırdıkları bir taksiyle hastaneye gidip, acile geçtiklerinde Cenan bir serum yemişti. Şimdi de serumun bitmesini bekliyorlardı.

"İyi, iyi. Halsiz düşmüş, serum bitsin gideriz." Arif, Ozan'ın oturduğu banka, yanına doğru oturmuştu. Ozan bir şeyler diyecek gibiydi. İkide bir Arif'ten tarafa dönüyor, sonra da vazgeçiyordu.

En sonunda Arif anlamış olacak ki, "Ne kıvranıyorsun oğlum? Diyeceğini de." demişti. Ozan bedenini Arif'ten tarafa çevirmiş, demek istediklerini birbir dökülmüştü.

"Bak kafanda ne var bilmiyorum ama Arif sana diyeceğim tek şey, Cenan doğru düzgün bir açıklama yapana kadar çok yakınlık kurma ona. Belli olmaz. Şu ana kadar olan her şeyin bir oyundan ibaret olmadığını bilemezsin, bilemeyiz." Ozan kendince haklı olduğunu düşündüğü bir şeyi söylediğinde Arif, dediklerinde bir haklılık payı çıkartmak istemişti.

İçten içe şüphe duygusu içini bitirmeye başlamıştı ancak aslına bakılırsa Arif bunu istemiyordu.

"Bana inanmanı istiyorum Arif." demişti Cenan ona. İnanmak istiyordu da Arif ama aklını kurcalayan birtakım şeyler engel oluyordu ona.

"Haklı olabilirsin, kendince. Fakat Cenan'ın o haline yakından tanık oldun Ozan. En azından bir düşünmen gerekir. Onu dinlemeden hiçbir şey yapabilmem mümkün değil. Normal, öncesinde nasıl davranıyorsam o şekil devam edeceğim." Arif'in açıklamasına başını aşağı yukarı sallamıştı Ozan. Arkadaşına güveni sonsuzdu fakat yanlış kararlar almasını da istemiyordu. O yüzdendi konu üzerinde baskı kuran düşünceleri.

"Ben bir Cenan'ın yanına uğrayayım."

Arif, bu konu hakkında Ozan ile daha fazla münakaşaya girmek istemediği için Cenan'ın yanına uğrama bahanesini öne sürdü.

Bir de nasıl olduğunu da merak etmişti aslında.

O an, Cenan'ı koltuğa oturttuğu o an; çoğu kez denese de uyanmayınca bedenini kaplayan telaşı kontrol edememişti. Telaştan ne yapacağını şaşırdığı vakit Ozan'ın yanında olduğuna şükretmişti.

Cenan'ın kaldığı tarafa geçtiğinde yattığı yerde doğrulmuş, uyanık olduğunu görmüştü. Yanına kadar gelse bile bir yere dalıp gittiği için kendisini görememişti Cenan bir süre. Arif ise kendisini fark edebilsin diye yatağın diğer tarafındaki koltuğa doğru geçmişti oturmak için.

"İyi misin?"

Cenan dikkatini verdiği yerden sanki bir hipnozdan çıkmış gibi tepki vererek Arif'e döndüğünde sadece anın şokuyla "Ne?" diyebilmişti.

"İyi misin adı güzel?" Arif sorusunu tekrarladığında Cenan kafasını aşağı yukarı sallayarak cevap vermişti. İyi miydi değil miydi, kendisi de net bilmiyordu ama.

Gözlerini ilk açtığında yaşadıklarının kabus olmasını o kadar dilemişti ki. Arif'e sorduğunda ise "Babanın yanındaydık. Bir anda kendini kötü hissetmeye başladın, sonra da bayılmıştın." diye bir cevap aldığında kabus olmadığını anlamasıyla birlikte bütün gün sessiz durması ve düşüncelere dalması bir olmuştu.

Şimdi de sessizliğinin ardına Arif gelmişti. Bakışlarını ondan tarafa çevirdiğinde kendisine gülümsediğini hatta gözlerinin içinde gördüğü samimiyeti fark etmişti. Bu o an Cenan'a o kadar iyi gelmişti ki, açıklayamazdı.

bu sefer buldum oğlum seni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin