Tanrı neden böyle yaratmıştı onu..babası kimdi?Öncelikle..babası bir iblisti..eskiden insan olan bir iblisti..sonra anlaşamayıp ayrılan bir çift'ti...Mike çirkin doğmuştu ve nereye gitse bu yüzüne vurulmuştu..doğduktan 10 yıl sonra çok az gün yüzü gördü..güneş onu rahatsız ederdi artık.
Mike bir gün annesi örgü örerken yanındaki beyaz tekli koltuğa oturdu..
"Anne..bir şey sorabilir miyim?"
"Tabii Mike buyur?"
Mike boğazını temizledi ve kedi kulağına benzer saçları onun üzüntü duygusunu sezercesine eğilmişti.
"Anne beni neden bu kadar çirkin yaratmak zorundaydın..?"
Bir anda tüm salonu sessizlik kapladı...Mike annesinden umutsuzca cevap bekliyor gibiydi..
"Ann-"
"Bilerek yapmadım..benim hatamdı..özür dilerim seni daha sağlıklı hayata getiremediğim için."
Kadın iç çekti ve kumral düz saçları o kafasını eğince yüzünü kapattı..fakat ördüğü turuncu bereye dökülen göz yaşları görünürdeydi.Mike bu soruyu sorduğu için kendini suçlu hissetmiş olacak ki parmaklarıyla oynuyordu..
"Anne ben bunu sen üzül diye söylemedim."
Mike üzülmüş gibi değildi..ama içten içe üzülüyordu..bir robotun nasıl duyguları olurdu ki.?Aero eve gelmiş ve tahta kapıyı ayağı ile sertçe kapatıp salona gelmişti.
"Gene mi ağlıyorsun? Bu hurda parçası mı ağlattı seni yine?"
".."
Mike konuşmadı ve kafasını eğdi."Defol git odana işe yaramaz robot."
Aero kaşlarını çattı..Mike birşey söylemeden kalkıp üst kata yani çatı katına çıkıp pencereden dışarı bakarak yıldızları seyretti."Annemi ben mi ağlatıyorum..? Cidden işe yaradığım yok"
Aşağıdaki seslere kulak verirken yeniden 2 kardeşin tartıştığı duyuluyordu..
"ONUN YÜZÜNDEN DEĞİLDİ! HEP BU KADAR DAVAR OLMAK ZORUNDA MISIN? ONUN DA DUYGULARI VAR!"
"HAYIR YOK! O BIR HURDA PARÇASI! ONU İSTEMEDİN BILE! HAKSIZ MIYIM MİRU?"
"...AMA HATA YAPTIĞIMI BILIYORDUM!"
Mike bunları duyunca gözleri fal taşı gibi açıldı.
"Onu bugün öğütülmesi için hurdacıya göndereceğim."
"Hayır izin vermiyorum.."
"Zorundasın. Sana sormadım."
"Tanrı olan benim aero ayağını denk al ve..OTUR ŞU SOKTUĞUMUN KOLTUĞUNA. HAREKET BILE EDERSEN BEYNINI KULAKLARINDAN AKITIRIM SENIN."
Aero sustu. Koltuğa oturdu.. fakat Mike çoktan gitmişti..cam açıktı..adeta sonbahar içeri dolmuştu.. hüzün, keder, umutsuzluk ve soğuk.
O yağmurda Mike annesinin verdiği siyah hırka ve koyu gri eşortman ile sokakta ilerliyor ve sweatin koluna siyah göz yaşlarını siliyordu..belki sadece yağ?
"Çok çirkinim..çok gereksizim.."
Mike son çare olarak babasının yanındaki kardeşini alacaktı..clown'u..Onu ilk defa görecekti..belki o da onu sevmez, korkardı..ama yinede o abisiydi..
Mike hızla yolda ilerledi ve robot ellerine baktı.
"Lanet giresice.."
O zamanlar yaşı daha 890.000 civarıydı..yani insan yaşı olarak 19-20 civarı..Mike bir şelalenin olduğu kayalıklara geldi.
Şelalenin içinden kolayca geçerek siyah yırtığı karşısında buldu..
Derin nefes alarak kendini hazırladı ve içeri girdi.. siyah rengi baskın bir eve gelmişti..
"Baba..?"
Karşısında 2,60 cm tüylü iblis, kedi bir adam duruyordu..o da Mike a benziyordu..
"Ne istiyorsun?"
Şeytanın sesi gibi çıkıyordu sesi..Mike gerilerek kapşonunu çıkarttı."Benim..Mike.. clown'u almak istiyorum.."
"Erken değil mi? Daha sadece 400.000[16] yaşında.."
"...bir kere onu görmeme izin ver en azından..yalvarırı-"
Mike duyduğu ses ile kafasını odanın başka bir kapısına çevirdi..odadan çıkan soytarı kılıklı, beyaz tenli, bordo saçlı, siyah ürkünç paylanço makyajlı, 1,75 civarı biri çıkmıştı.
"Heh noldu baba? Bu kim?"
Clown'du bu..Mike şaşkınlıkla bir süre ona bakmıştı.."Clown.."
Clown'nun gözleri bir anda fal taşı gibi açıldı ve gülümsemesi soldu..
Mike'ın yüzü düştü..Onu beğenmemişti..korkmuştu galiba..
"Abi..?"
Mike kafasını salladı ve yüzünü başka tarafa çevirdi..
Clown aniden ona koşup boynuna sarıldı.
"ABİM SEN MİSİN!? MIKE! BU KADAR HAVALI VE ÇEKICI OLDUĞUNU BILMIYORDUM!"
Aniden Mike in yüzü kıpkırmızı kesildi..devreleri yanacaktı.
"S-sağol-"
Kafasını iki tarafa sallayıp kendine geldi ve o da clown'a yavaşça sarıldı..
"Aslında ona bakabilirsin Mike."
İblis konuştu ve Mike a sıcak kanlılıkla baktı.."Cidden mi?"
"Cidden.."
Mike mutlulukla kardeşine baktı.
"Gitmeye hazırsın değil mi?"
Clown başını sallayarak onayladı..babasına son bir kez sarılarak abisinin önünden yürüdü.
"Her ne kadar seni sevmesemde..teşekkür ederim baba."
Mike siyah yırtıktan geçerek clown ile evin yolunu tuttu..her ne kadar gitmek istemese bile...
Clown bazen onu çok sinir ederdi ve ondan 100.000 yıl içinde nefret etmişti..bunun sebebi asla ciddi olmaması ve canını hiçe saymasıydı..
Kolunu kaybettikten sonra ona o testereyi bulan clown'du.
Yangında o evde olmadığı için şanslı olan da clown'du..
Mike ise..
Sadece herşeyi unutmuştu..unutturulmuştu.
●
○
°
•
•
.
.
★★★
★★
★
☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suikast Øtel'i /☆
Mystery / ThrillerEdy işinde çok başarılı bir suikastçidir. bir cuma gecesi onun ofisine gelen gizemli şahıs ondan bir tanrı öldürmesini ister. Edy yapmayacağını söylese bile yüklü miktarda para ödenir ve Edy mecburen cehennemin oteline gizlice giriş yapma yolları ar...