05: O bilet hayatım boyunca başıma gelen en güzel şeydi, bana seni getirdi.

334 37 77
                                    

🎵: Hymn to the Sea

🎵: Hymn to the Sea

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••

Sabahın ilk ışıkları gözlerine vururken Jisung dudaklarının üstündeki dudakların güvenli hissiyatıyla uyandı. Geminin güvertesindeki bankların birinde sabaha karşı uyumuş olmasına rağmen hayatının en huzurlu uykusunu çekmişti. "Günaydın."

Minho'nun sesiyle dudaklarına engel olamadığı bir gülümseme yerleşti. Onun kolları arasında başı omzuna yaslı bir vaziyette uyumuştu. "Günaydın."

Yattığı omuzdan doğrulmaya çalıştığında boynuna vuran ağrı yüzünü buruşturmasına sebep oldu. Yüksek ihtimal birkaç saat aynı pozisyonda uyuduğu için tutulmasına sebep olmuştu.

Minho oturduğu yerden kalkarak onu da kaldırmak için elini Jisung'a uzattı. Jisung ona uzatılan eli tuttuğunda Minho onu kendine doğru çekti. Dudakları çok kısa bir öpücük için buluştu. "Gel, nane yağı sürüp masaj yapalım. Odada bir şişe olması lazım." El ele tutuşarak Minho'nun suitine doğru yürümeye başladılar. "Beni odanıza mı atmak niyetindesiniz Bay Lee?" Minho'nu göğsünden bir kahkaha yükseldi. "Nereden anladınız Bay Han, çok iyi bahane uydurduğumu düşünmüştüm oysa."

Sahte bir hüzünle ona bakan Minho'nun büzdüğü dudaklarına eliyle vurdu Jisung. "Öyle yapma yoksa öperim seni." Minho, Jisung'u belinden çekerek geminin duvarına yasladı. Yüzünü yüzüne iyice yaklaştırırken burunları birbirine değince durdu. "Öpsene beni."

Jisung ellerini Minho'nun suratına yerleştirerek yüzünü nazikçe kendine çekti. Kimsenin görecek olmasını umursamadan tadını çıkararak öptüler. Ayrıldıklarında Minho alnını Jisung'un alnına yasladı. "Bana çok güzel duygular hissettiriyorsun." Jisung Minho'nun dudaklarına bir öpücük daha kondurdu. "Kalbim senin yanındayken çok ciddi bir şekilde varlığını hissettiriyor. O kadar hızlı ki nasıl sakinleştireceğimi bilmiyorum." Minho burunlarını hafifçe sürttü. "Senin bana hissettirdiklerini benim de sana hissettirdiğimi bilmek dünyadaki en güzel şey olabilir."

Jisung, Minho'nun tuttuğu yanaklarını okşarken ona aşkla bakan bu adama aynı duygularla karşılık verdi. Minho, gözlerinde parıldayan sevginin yansımasını Jisung'un gözlerinde görebiliyordu. Onun gözlerinde de aynı sevgi parıldıyordu.

O dakikada birbirlerinde uzak kalmayı kendilerine bir haksızlık olarak gördü. Dudakları yumuşak bir öpücük için tekrar birleşirken Jisung kafasını kaldırdığı için kendini tekrar belli eden ağrıyla inledi. Minho onun yukuşak dudaklarından ayrıldı. "Gel bir an önce gidip şu yağı sürelim."

Minho ve Felix'in suitine geldiklerinde Felix'in hâlâ uyuyor olduğunu gördüler. "Benim tarafıma geçelim." Minho kardeşini uyandırmak istemeyerek sessizce konuşup Jisung'u elinden tutarak suitte kendine ait olan kısıma çekiştirdi. Sonunda içeri girip kapıyı kapattıklarında dış dünyayla olan bağlantıları da kesilmişti. Onlar için şu an yalnızca ikisi vardı.

Titanic ~ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin