[mini fic]
Titanic... Pek çok insanı annesinden, babasından, çocuklarından, sevdiğinden koparan felaket. Ama bir ömür boyu hatırlanacak unutulmaz aşkların da başlangıcı. Onların bedenleri asla kavuşamayacak dahi olsa ruhları eninde sonunda birbirler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
"Evet!" Jisung önünde diz çökmüş Minho'nun boynuna atlarken Minho onu belinden kavramış ve kahkahalar eşliğinde döndürmüştü.
Dudakları birleşirken bahçedeki ağaçların arkasında hiç gizlenme zahmetine girmeyen Leydi Hana çığlığı basmıştı. Arkasındaki Seungmin ve Felix ise sevinçle birbirlerine sarılmışlardı.
Jisung ve Minho dudaklarını ayırdıklarında alınlarını birbirlerine yasladılar. Sonra kafalarını çekerek birbirlerine bakarken gökteki en parlak yıldızdan daha parlak olan ışıltılar gözlerinin arasında dans etti.
Jisung'un eniştesi ve Minho'nun babası Bay Lee birbirlerinin omuzlarını sıktılar. "Birbirleri için yaratılmışlar." Minho'nun annesi Bayan Lee ağlarken Jisung'un halası ona sarılmıştı. Aileleri mutlulukla onlara bakarken onlar sadece birbirlerine bakıyorlardı.
Parmaklarına evliliklerinin somut kanıtı olan yüzükleri takarlarken Jisung yüzünü yaklaştırarak burnunu Minho'nun burnuna sürttü. Dudakları tekrar birleşirken uzun bir öpücükten sonra birbirlerinin dudaklarına fısıldadılar.
"Seni sonsuza kadar seviyorum."
"Seni hep seveceğim."
Sonsuza dek mutlu sonsuzluklarında yaşadılar ve birbirlerine verdikleri sözü tuttular...
••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
