YazardanGüne gözlerini ağırca açmıştı Hicran. Gözlerini açmakta çok zorlanıyodu tüm gecenin yorgunluğu vardı o gözlerde.
Kulağına gelen su sesleriyle doğruldu yattığı yerden. Su sesi banyodan geliyodu yanına baktığı zaman yanı boştuMervan banyo yapıyodu. Hicran esneyerek kalktı yatağından. Dağılan saçlarını arkaya atıp esnedi. Yatağı toparlayan genç kız cama doğru yaklaştı
Duvardaki saate gözleri iliştiğinde saatin sekiz olduğunu gördü. Yarım saat sonra kahvaltı vardıOdada iki tane cam vardı. Biri ön diğeri balkonun orda olan camdı. Ön cam sokağı ve ilerisini gösterirken arka cam arka tarafı gösteriyodu.
Hicran fon perdeyi yana çekti. Tül pencereyide çekip camı açtı. Odayı havalandırması gerektiSokakta gördüğü manzarayla tuttuğu pencerenin kolunu sıkmaya başlamıştı. Muhtemelen liseli olan ikili üçlü arkadaş grupları geçiyordu konağın önünden. Bu manzara gözlerinin dolmasına sebep olmuştu.
Hepsi kendisiyle yaşıttı. İki kız iki erkek, iki erkek bi kız gibi gruplar geçip gidiyodu okula doğru. Üstlerinde okul forması ellerinde kitapları
Hicran imrenerek baktı onlara. Ne kadarda mutlulardı, hepsi yaşıtları gibi yaşıyodu.Bir tek benmi fazla geldim bu dünyaya diyodu Hicran. Bir tek onumu sığdıramıyolardı...
Camı iyice açtı Hicran. Daha çok bakmak istiyodu o gençlere, onlara baktıkça eski günlerini hatırlıyodu. Oda böyle okula gidiyodu her sabah bir zamanlar. Şimdiyse kendisinden yaşça büyük bi adamın yatağından çıkıyodu her sabah
Hicran başını eğerken, gözyaşı usulca aktı. Önüne gelen saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırarak burnunu çekti.
Mervan banyodan çıkmıştı, elinde siyah havluyla ıslak saçlarını kuruluyordu. Beline siyah havlusunu bağlamışken, tüm kasları ortadaydı
Genç adam pencerenin orda duran karısını görünce garipsediSırtı ona dönük olan karısı kendisini farketmemişti halen. Yavaşça Hicrana doğru adımladı Mervan. Burun çekme seslerinden karısının tekrar ağladığını görmüştü.
Eliyle pencerenin kulpundan tutmuş sıkıyodu.
Mervanın bakışları sokağa kaydığı zaman Hicranın neden ağladığını çözmüştü. Okula giden gençler geçiyordu konağın önünden. Kendi okul günlerini hatırlamıştıMervan elindeki havluyu yere attı, Hicranın arkasına gelmişti. Mervan kollarını Hicranın beline dolayıp kendine çekti. Hicran bu ani hareketi beklemiyodu. Omzunun üstünden baktığında bu Mervandı. Zaten başka kim cesaret edebilirdiki buna
Mervan başını genç kızın boynuna gömüp öptü boynunu, Hicran rahatsızca kıpırdamıştı. Aynı şekilde boynunu kokluyo ve öpmeye devam ediyodu
Mervan " Günaydın hatun. Ne o bu şekildemi cama çıkmaya başladın?"
Mervan Hicranın üstündeki iplikli askılıyı kastediyodu. Hicran gözlerini devirerek cevap verdi
Hicran " Farketmemişim" Mervan Hicranı kendine çevirip camı kapattı tülüde çekmişti. Hicranın nemli gözleri dikkattinden kaçmamıştı. Mervanın ıslak saçları ve belindeki siyah havluyu gören Hicran utanmıştı
Mervan artık bu duruma bi el atmak istiyordu. Karısı sürekli üzgündü. O eski herşeye rağmen gülümseyen Hicranı istiyordu
Mervan " Söyle bakalım senin derdin nedir? Sürekli ağlamanın sebebi nedir?"
Hicran eliyle yüzündeki yaşları sildi. Mervan belini ahtapot gibi sardığı için bi yerede gidemiyodu
Hicran " Bişeyim yok. Ben gideyim" diyerek kurtulmaya çalıştı. Mervan daha çok sıktı ve bırakmadı. Mervan Hicranı yandaki duvara yasladı. Aralarındaki yakınlıkla yutkundu Hicran. Mervan Hicranın sağ gözünün altındaki gözyaşa dikmişti bakışlarını
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA GELİN
Roman pour AdolescentsHicran " Şivaaaan! Şivan kalk lütfen, Şivan beni sensiz bırakma kalk yalvarırım" Genç kız gelinliğine ellerine bulaşmış kırmızı kanla hüngür hüngür ağlıyodu, sevdiğinin başı dizlerinin üzerinde titreyerek can veriyordu, adam acıdan kesik kesik öksür...