1

16.8K 1K 888
                                    

Merhabalar...
Lütfen bu kadar çok bölümlü kısa hikaye olur mu demeyin... Bölümler oldukça kısa.
Ve aşırı büyük bir ciddiyet ile yazdığım bir kurgu olmadığını lütfen bilin. Keyifli okumalar

Tarih?
***

"Yarım kilo alabilir miyim?" Ellerimle ızgaranın üzerinde pişmiş olan kestaneleri işaret ederken burnumu biraz daha atkımın içine gömdüm.

Ayaz ciddi manada yüzümü kesiyordu. O kadar soğuktu ki içimin, organlarıma kadar titrediğime emindim. Ve ben şişme montuma biraz daha sarılırken karşımdaki kestaneci çocuk ızgaranın ateşi ile oldukça ısınmış gözüküyordu.

Başını bir kere bile kaldırıp bana bakmamıştı. Fakat hafifçe oynatmasından beni onayladığını anlamıştım. Atkımın altında kalan dudaklarımdan görmeyeceğini bilerek rahat rahat gülümsedim.

Maşayı tutan çıplak ellerini görünce ise kıpkırmızı kesilmiş eklem boğumları dikkatimi çekti. Belki de düşündüğüm kadar sıcak hissetmiyordu...

"Havalarda iyice soğudu..." Uzayan sessizlik ve sadece duyumsadığım rüzgar sesi, beni konuşmaya itelemişti.

"Yüzyılın en soğuk kışı deniliyor." Her müşterisi ile rahatça sohbet ediyor olmalı ki sadece gevşekçe omuz silkti.

"Güzel ama..." Gözlerim etraftaki yeni yıl süslerinde gezindi. Şuanda şehrin göbeğindeki bir meydandaydım.

Etraf tam anlamı ile kırmızı ve yeşil süsler ile kaplıydı. Her yer parlıyordu. Yılın ciddi mana da en sevdiğim zamanıydı...

Kestaneci başka bir şey söylemedi. Ben aval aval etrafıma bakarken sıcak kestane dolu kese kağıdını bana uzattı. Geniş bir gülümseme ile ücretini hızlıca ödedim.

Otobüs durağına seke seke yürürken kalbim günlerdir yapmak istediğim şeyi yapmış olmanın verdiği heyecan ile güm güm atıyordu.

Soğuktan gerilmiş ve biraz da hissizleşmiş yanaklarım gülümsemek için kıvrıldı.

Kestaneci (Kısa Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin