final

9.4K 1K 833
                                    

Nasıl başlamalıyım bilmiyorum.

Birazdan seninle buluşmak için evden çıkacağım. Bu yüzden biraz aceleci bir yazı olacak. Ancak senin için başka bir şey daha bırakacağım geri de.

Bir günlük tuttum. Hem senin hakkında hem de başka bir çok şey hakkında... Ailemin okumasını istediğim bir günlük sayılmaz... Bu yüzden bunu buraya gizlemek istedim.

Ve ve ve ve ve...

Asıl konumuza gelirsek...

Özür dilerim Doruk. Belki karşına hiç çıkmamalıydım. Belki de seninle hiç konuşmamız gerekirdi. Belki de bana, beni sevdiğini söyleyeceğin kadar senin yanında durmamalıydım. Ölmeyecekmiş gibi davrandım. Buna kendimi bile inandırdım bir nokta da... Ama kalbim her sertçe attığında, nefesim her kesildiğinde o anın geldiğini düşünüp durdum.

Bana yaptığın o itirafın sonrasında her şeyin ne kadar ciddileştiğini ilk kez fark ettim. Benim tek istediğim seninle biraz takılmak ve hayatından sessiz sedasız çıkıp gitmekti. Benden hoşlanacağın ihtimali yalnızca bir hayaldi. Ama aslında hayal olarak kalması  çok daha iyiydi.

Çünkü seni o şekilde bırakıp gitmek istemiyorum.

Öleceğini bilmediğin bu kızı severken bir anda yüzüstü bırakılmanı istemiyorum.

Ben seni bırakmak istemiyorum.

Ben ölmek istemiyorum Doruk.

Bir insan nasıl buna alışabilir bilmiyorum. Ama her an öleceğini bilerek yaşamak...

Neyse.

Her şey senin sayende daha katlanılırdı. Evden çıktığımda artık bir amacım vardı. Seninle görüşmek, gülmek, sana bir şeyler hediye edebilmek. Tanışmadan önce hep gördüğüm o asık suratını güldürebilmek...

Bilmiyorum...

Bencil bir insan olduğumu biliyorum. Ama ölecek olan birinin sırf senin yanında mutlu diye seni ona bağlamasına çok kızmazsın değil mi?

Seni kızdırdıysam ve seni üzdüysem çok özür dilerim.

Yine de umarım bu yazıyı hiçbir zamana görmezsin. öldüğümden bile haberin olmaz umarım. Yalnızca seni sadece bıraktığımı düşünür, arkamdan epey bir kızarsın umarım.

Ama eğer bunu okuyorsan teşekkür ederim. Bu kağıt parçasının sana ulaşmasını sağlayacak kadar beni sevmişsin demektir bu.

Ayrıca... Böyle yazınca biraz melankolik oluyor ama... Mutlu noeller. Çünkü bunu sana söyleme fırsatım olur mu onu bile bilmiyorum.

Ve yüzüne karşı muhtemelen söyleyemeyeceğim o şey... İtirafını yaptığında seni reddetmek korkunçtu. Ben seni çok sevdim Doruk. Hala da seviyorum. Ama dedim ya... Yüzüne karşı söyleyecek cesaretim yok.

Bu arada, ben gittidiğimde çok üzülme tamam mı? Kendi bencilliğim yüzünden öylece hayatına girdim zaten... Bu bencilliğimin hayatını etkilemesine izin verme. Benim yaşayamadığım o hayat için dolu dolu yaşa. Çık o küçük kasabadan. Daha fazla yer gör. Daha fazla oku. Daha fazla izle. Daha fazla tanı. Ama yeter ki yaşa.

Ama sen beni unuturken benim senin o kara gözlerini unutmayacağımı unutma tamaam mı?

Bu çok bencilceydi değil mi?

Yine konudan sapıyorum...

Yaklaşık bir saat sonra Zeplin'de görüşeceğiz. Otobüste senin için çorap örmeye devam edeceğim. Salep içeceğiz. Yine tarçın dökmediğim için bana burun kıvıracaksın kesin... Şans kestanenle de oynar durursun şimdi... Şimdi düşündüm de belki onu senden kapabilirim...

Neyse. Uzatıyorum sanırım. Bitirsem iyi olacak.

Öncelikle bunun bir veda mektubu olmadığını anlamışsındır. Bir özür ve teşekkür mektubuydu bu. Bunlara da sanırım yeteri kadar değindim...

Demin söylediğim gibi. Birazdan seninle buluşacağım. Orada görüşürüzzzz. Ve umuyorum ki çoooook güzel vakit geçiririz.

Yani, umarım geçirmişizdir...

Not: bunu sana söyleyip söylememek arasında çok kararsızdım. Ama bilmeye hakkın var. Benim kestaneye alerjim var Doruk. Bir gün bana sadece kestaneler için geldiğimde alakalı bir şeyler söylemiştin. Bunun ne kadar yanlış olduğunu sanırım artık biliyorsundur.

Not2: anlamadıysan eğer senin için geliyordum aptallll

Not3: GERÇEKTEN GİTMEM LAZIMMM GEÇ KALACAĞIMMM.

Not4: Zeplin'de görüşürüzzzz

-SON-

Kestaneci (Kısa Hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin