"gözlerin her deniz gibi ağladığında, gözyaşlarını kurutmak için kıyıda seni bekleyen kum taneleri olacağım."
• jeongcheol
• texting + düzyazı
• yetişkin içerik
Annemle olan sert tartışmamızı bitirip odama geldiğimde, balığımı yemlemeyi unutmuş olduğum aklıma geldi. Çekmeceyi açıp yem kutusundan yemleri çıkarttım ve birkaç yem attım akvaryumun içine.
Balığımın hemen suyun yüzeyine çıkıp yemleri teker teker yemesini izledim. Yemlerini yedikten sonra akvaryumun dibinde oyalanmaya başladığını görünce, işaret parmağımı akvaryuma konumlandırdım ve takip etmesi için parmağımı hareket ettirdim. Bir yere kadar takip ettikten sonra tekrar dibe inip renkli taşları karıştırmaya devam etti. Bu küçük hareketleri beni hep iyi hissettirirdi.
Fakat zihnim hemen dün geceye döndü. Yüzümde istemsiz bir gülümseme belirdi, ardından yatağıma oturdum. Dün gece.. Seungcheol'un salonundaki koltukta saat ikiye kadar ağlayarak oturmuştum. Seungcheol yağmurdan ıslanan montumu kurutmuş, içmem için bir bardak su vermişti. İlerleyen saatlerde ise kek ve meyve suyu getirmişti fakat tek düşündüğüm annem ve babam olduğu için ağlamaktan başka hiçbir şey yapamamıştım. Hatta eve giderken ona bir teşekkür etmeyi bile unutmuştum.
Gece yarısı Jun beni almaya geldiğinde arabadayken evde olan biteni anlatmıştı. Şiddetli bir şekilde kavga etmişler, ancak annem attığım fotoğraftaki binada yakın arkadaşı olduğunu ve onu ziyarete gittiğini söyleyerek beni yalancı çıkarmıştı. Tek korkum; babamın anneme bir şey yapması olduğu için, böyle bir şeyin yaşanmamış olması bir nebze daha az kötü hissetmemi sağlıyordu.
Az önce de olaydan sonra annemle ilk defa konuşmuştuk evde sadece ikimiz varken. Bana nasıl böyle bir yalan söyleyebildiğim hakkında bağırıp çağırmış, kendimi açıklamama izin vermemişti. Bir daha böyle bir şeyler yaşanırsa yapacakları hakkında tehditler savurmayı da unutmamıştı tabii. Böylece, artık ondan daha çok nefret ediyordum.
Bugün boş günüm olduğundan, Seungcheol'den bir mesaj gelene kadar odamdan hiç çıkmamayı ve balığımı da yanıma alarak yeni eklenen ödevlerimi yapmayı düşünüyordum.
-
Seungcheol: Merhaba Jeonghan Nasılsın?
Jeonghan: Merhaba Seungcheol. İyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın?
Seungcheol: İyi olmana çok sevindim. Ben de iyiyim. Dün iyi gözükmüyordun. Nasıl olduğunu merak ettiğim için yazmıştım. Emin miyiz iyi olduğuna?
Jeonghan: Evet evet iyiyim. Ayrıca dün için de teşekkür ederim.
Seungcheol: Rica ederim Jeonghan ne demek.
Jeonghan: Gerçekten çok teşekkür ederim. Eğer evine gelmeseydim muhtemelen ağlamaktan bayılırdım.
Seungcheol: Dün de çok ağlamıştın aslında. Hiçbir şey de yemedin. Sabah kahvaltı yaptın mı?
Jeonghan: Utanıyorum| Utanı| Hayır yapmadım kahvaltı| Hayır yapmad| Evet yaptım. Benim yüzümden geç saatlere kadar uyanık kaldın. Bugün okulun var mıydı? Sanırım Jun ile aynı sınıftaydın
Seungcheol: Aslında var ama gitmedim. Ve evet Jun'la aynı sınıftayız bazı dersler hariç. Sen hangi okuldasın?
Jeonghan: E aynı sizinle
Seungcheol: Gerçekten mi? Üniversiteye gittiğini düşünmemiştim hiç. Küçük gösteriyorsun. Sen geldin mi okula bugün?
Jeonghan: Bugün boş günüm benim neyse ki Zaten boş olmasaydı da gitmezdim Tipim çok kötü oldu gözlerim şişti hep
Seungcheol: Dinlen bugün iyice
Jeonghan: Sen de dinlenn
Seungcheol: Senin balığın mı var?
Jeonghan: Evet. Nereden biliyorsun?
Seungcheol: Dün Joshua'yı arayıp yemlemesini söyledin ya. Atsana fotoğrafını bakayım
Jeonghan:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seungcheol: Rengi ne kadar güzel İsmi ne?
Jeonghan: Bal
Seungcheol: Ne kadar güzel
Jeonghan: Çok seviyorum balığımı. Çok şirin. Minicik.