Yine annemin babamı aldattığına gözlerimle şahit olduğum bir günün akşamıydı.
Babam annemin bileğindeki pahalı olduğu her halinden belli olan yeni künyesini sorguluyordu. Bense bir yandan ödevime odaklanmaya çalışıyor, diğer yandan da annemin söylediklerini yarım kulak dinliyordum. Her kelimesi, ezberlenmiş bir tiyatro oyunundan replikler gibi kulağıma geliyordu.
Daha sonra bana döndü ve neşeli bir tonda bileğindekini gösterip güzel olup olmadığını sordu annem. Birkaç sahte iltifat bırakıp, bilekliği alanın babamın iş arkadaşı olduğunu söyleyemeden bilgisayarımı ve şarj aletini toplayıp, ödevime devam etmek için odama çıktım.
Annemin babamı aylardır aldattığını biliyordum. Defalarca kez görmüştüm. Çekmecesine yeni eklenen faturasız takıları, telefonundan hızla sildiği mesajlar, babama ait olmayan eşyaları ve tuhaf davranışları kendisini ele vermişti.
Henüz 6 aydır farkındaydım bu gerçeğin, ve bunu bilmek büyük ölçüde omuzlarıma yük olmuştu diyebilirim.
Sürekli ettikleri kavgaları, her kavgalarında kırılan sayısız eşyalar, hiçbir şey yapmadığımızda bile kavgaya dahil olmamızı kaldıramıyordum daha fazla. Babama söylemeyi deli gibi istiyordum. Her şeyi bilmeliydi. Ona söyleyemesem bile, hiç olmasa Jun ve Joshua'nın bundan haberi olsaydı, belki biraz rahatlayabilirdim. Ama her şeyin daha kötü bir hale gelmesi ihtimali bana engel oluyordu.Açık olan penceremi kapattım ve çalışma masama oturup bilgisayarı tekrar açtım. Bitirmek üzere olduğum ödevin son cümlelerini yazdım, sisteme gönderdim ve yatağıma geçtim.
Birkaç video izleyip uyumayı düşünüyordum. Derken, salondan yükselen sesler odamın duvarlarını titretti. Babam ve annemin giderek yükselen seslerine, Junhui'nin sesi karıştı.
Jun iki günün ardından sonunda eve gelmişti, gelir gelmez kendisini yine kavganın içinde bulmuştu.İçime dolan korkuyla, her zamanki gibi yatağımdan kalkıp balığımı yemlemek için akvaryuma yöneldim. Yem vermeyi unutmuştum. Ona bakarken kendi hislerimle tuhaf bir benzerlik kurdum: Suyun içinde, çaresizce dönüp duran balık gibi hissediyordum.
Yine yatağıma döndüm, ama uyuyamadım. Her zaman olduğu gibi, annem ve babamın seslerinin kesilmesini bekledim. Sessizliği hissettiğimde, gözlerimde kurumuş yaşlarla nihayet uykuya daldım. Korkularımla, yalnızlığımla baş başa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coraline - jeongcheol
Fanfiction"gözlerin her deniz gibi ağladığında, gözyaşlarını kurutmak için kıyıda seni bekleyen kum taneleri olacağım." • jeongcheol • texting + düzyazı • yetişkin içerik