Elzem,Berat Ayberk Özdemir.

Cesaret ister böyle itiraflar

Hazan Ahsen,

Göz kapaklarımı zorlukla araladığımda bir kaç saniye etrafa bakıp nerede olduğumu sorguladım.

Arabaydı sanırım burası.

Bir yanımda Belinay diğer yanımda Hazal uyuyordu.Ön koltuktaki abim direksiyonla bir bütün haline gelmişti üzerinde olması gereken montu Belinay ve Hazal'a paylaştırmış kendisi sadece bir sweat ile durduğu için büyük ihtimalle donmuştu.

Yan koltuk prensesi Berat'ta abim gibi donmuş olmalıydı çünkü onun montunun da yarısı bende yarısı Belinay'daydı.Abimin aksine başını geriye yaslamış,arka koltukları çok rahat görebileceği bir pozisyonda uyuyakalmıştı.Aynı zamanda arka koltuklarda onu rahat görüyordu.

Daha saatin erken olduğunu düşünerek gözümün önüne serilen manzarayı izlemeye koyuldum ki kulaklarımı Belinay'ın gür sesi doldurdu.

"Analar neler doğuruyor değil mi Ahsen?"

Ne olduğunu anlamadan gözlerimi belerterek Belinay'a döndüğüm anda Berat'ın sesini duydum.

"Annem olsa şuan konuştuğun için ağzına sıçmıştı Belinay."

Siktir ya.

Ben kara kara bu durumu nasıl düzeltip Ayberk'in yüzüne bakacağımı düşünürken o Belinay'la sanırım göz kırpmama yarışı yapıyordu.

İyice delirmemek adına dikleşip uyanmasını umarak abimi dürttüm.

"Hiih belim gitmiş Ahsen." Anında uyanıp söylenmeye başlayan abim şuan gözüme cok tatlı gelmişti.
Kıkırdayıp yanaklarına uzandım kızartana  kadar mıncırdım.Uyku sersemi olduğu için hiç itiraz etmeden sevdirmişti kendini kuzum.

Hazal dışında herkes uyanmıştı,hatta onun kucağında uyuyan Winky bile.

"E napıyoruz şimdi?"Berat'ın abime yöneltiği soruyla abim oturduğu koltukta dikleşip bir süre çatık kaşlarıyla dışarıyı izledi.Sanırım ayılamamıştı hala.

"Eve gidelim de arabayı sen sürsene Bero'm.Şimdi güvenemedim kendime kızlarda var zaten."

Berat sorun olmadığını belirten yüz ifadesiyle başını sallayıp abimle yer değiştirdi.

Arabayı çalıştırdığında Hazal hala uyuyordu.

"Ya yuh amına koyayım Hazal kalksana!"

Belinay'ın dayanamayıp Hazal'ı sarsarak bağırmasıyla Ayberk'in dikkati bi anlığına buraya kaymış ve arabayı hafiften kayaya çarpmıştı.

Hafiften.

"Berat belanı sikeyim kardeşim."

"Eyvallah kirvem."

Hazal hala uyuyordu bu arada.

Görkem başını elleri arasına almış Berat'a,Berat direksiyonu sıkıca kavramış Görkem'e bakıyordu.

Belinay yine dayanamamış olcak ki lafa girdi.

"Arkadaşlar kusura bakmayın aşkla bakışmanızı bölüyorum ama ne bok yiyeceğiz?"

Belinay'ın az önce bana yaptıkları aklıma dolduğunda yüzüme alaycı bir ifade yerleştirip konuşmaya başladım.

"Noldu Belinay kıskandın mı?

Berat kıkırdayıp kısık bir sesle "Kısasa kısas."diye mırıldanıp bana göz kırptı.

Belinay ise 'ebeni s-' bakışları atıyordu.

"Lan Ahsen,biz senle rüyamda Emre Belozogluna diş macunu satmaya çalışıyorduk."

Hazal'ın uykulu sesini işittiğimde rabbimden bolca sabır isteme saatim gelmişti sanırım.