Aglama ben aglarim

97 1 0
                                    

Hazan Ahsen,

"Berat, şimdi siz aynı evde ikiniz mi kalcanız?"

"He kanka evet."

Berat bıkkınlıkla abime aynı cevabı onuncu kez verirken göz devirdim.

"Kanka beni bozar ama bu."

"Neden kanka?Belinay'da sana gelsin izin alıp."

Berat'ın kulağına "Bir dakikada beş kere kanka deniniz birbirinize." diye fısıldadım.Kısa süreliğine gülümsesede Görkem konuştuğu anda yine ofladı.

"Ya Berat'ım-"

"Oğlum sen bana güvenmiyor musun?Öyle olsa bile ben bu bacağımla napabilirim kıza?"Cümle aralarında anneme kaçamak bakışlar atıyor,tepkisini ölçmeye çalışıyordu.

"Ya yanlış anladın."

Telefonu Ayberk'in elinden çekip aramayı abimin yüzüne kapattım.Berat 'napıyorsun' der gibi baktığında "Geriyor beni," diye mırıldandım.

Hastaneden çıkıp,akşamdan Hazal'lara söyleyip hazırlattığım bavulumu ve annemi evden almış havalimanına gidiyorduk.

Annem ondan beklemediğim bir sakinlikle dışarıyı izlerken bir problem olduğunun farkındaydım ama bu ortamda ne olduğunu sormak istemedim.Onun yerine alttan Berat'ın elini tuttum.

Gerek ağrıları gerek oynayamayacağı bilincinde olması yüzünden kesik kesik uyumuştu.Uykusunu alamadığı içinde halsizdi biraz.

Yanına yaklaşınca hemen omzuma başını koydu.

"Anne,"

Duymadığında yüksek sesle tekrar seslendim.

"Anne?"

İrkilip,gözlerini kırpıştırdı.Dolmuşmuydu gözleri?

"Babamı halledersin değil mi?"

Aslında halledeceğini biliyordum ama ortamdaki sesizlik rahatsız edici olmaya başladığı için konuşma ihtiyacı duymuştum.

"Hı hı."

Babam çok zor bir insan olmamıştı asla,sadece karşısındaki güvendiği biri olmalıydı.Berat ve Belinay'ı da tanıdığından beri neredeyse bizden ayırmıyordu.

Havalimanına geldiğimizde Taha arabayı durdurup arkasına döndü.

"Yüriyebilir misin?"

Öyle olmadığından emin olsam bile Berat başını salladı.Sonra Taha'da ona başını sallayınca bizi beklemeden inmişti arabadan.

"Taha sen tek başına yüriyebileceğine inanıyormusun harbiden?"

"Napiyim yenge kocaman adamı kucağıma mı alayım?"

Göz devirip hızlıca arabadan inip yürümeye çalışan Berat'ın kolunun altına girip tek elimle belini tuttum.

"Yavrum yürüyordum işte."

"He Berat he."

***

Beyaz kremi parmağımın ucuna sıkıp Berat'ın bacağına yaymaya başladım.Her hareketimde canının acıması yüzüne yansırken birkaç dakika sonra rahatlayacağı için aldırmadan devam etmeye çalıştım.

"Özür dilerim." Çok kısık çıkmıştı sesim.

Koltuğun kenarındayken tek eliyle belimi kavrayıp üstüne düşmemi sağladı.

"Sen hep burda kalsana ya,"

"Okuyorum ya ben."Üstümüze kenardaki battaniyeyi örttüm.

"Kızım ne gerek var ya,zaten yazıyorsunuz söylüyorsunuzda.Albümünüz var hala okuyacağız diyorsunuz."

Elzem,Berat Ayberk Özdemir.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin