nasıl olur bu kız benim imkansızım

91 1 1
                                    

Hazan Ahsen,

Boya kutusunu yırtarak açıp içinden çıkanları saç kremiyle birlikte bir kapta birleştirdim.

Çok çok çok ani bir kararla Berat saçını boyatma kararı almıştı.Nasıl güvendiği hakkında hiçbir fikrim yok ama kuaförüde benim.

"Fırçayla mı süreyim yoksa direkt elimle dalayım mı?"

"Fark etmez yavrum."

Eldivenli elimle boyayı avuçlayıp saç diplerine sürmeye başladım.Kendimden emin davransamda sevgilimin saçının ağzına sıçıyor olabilirdim şuan.

Odaya yayılan boya kokusunu keyifle içime çekerken yüzünü buruşturan Ayberk için temiz elimle camı açtım.

"Oraya az sürdün bak."

Dediği yerin üstünden tekrar geçip,uçlarınada eşit olmasına dikkat ederek boyayı yaydım.

"Şimdi pakette diyorki,"Son dakika çöpe atılmaktan kurtardığım boya kutusunun arkasını seslice Berat'a okumaya başladım "Yirmi beş dakika yeterliymiş biz yarım saat bekletelim." Deyip telefonuna uzandım.

Kilit ekranında ki fotorafıma gülümseyip şifresini girdim.

"Şifreni mi değiştirdin?"

"Hayır 2310."

Söylediği sayıyı girdiğimde yine olmamıştı.Huzursuzca telefonu kendisi açsın diye ona uzattım.

"Sevgilim,niye geriliyorsun?Değiştirmedim."Tek eliyle telefonu tutup diğer elini elime sardı.

"Kızım Belinay'ın doğum günü yirmi dördü değil mi?"

Aklıma şifrenin Belinay'ın doğum günü olduğu bilgisi yeni düşünce tuttuğum nefesimi verdim.

24/10

"Hadi benim tarih hafızam hiç yok sen nasıl unutuyorsun?"

"Ya Belinay'ın doğum gününü biliyorum,şifrenin o olduğunu unuttum."

Gülümseyip açtığı telefonu uzattı,bu süreçte beş dakika gittiğini varsayarak yirmi beş dakika sonrasına bir alarm kurdum.

O sırada Berat aynanın önüne koyduğumuz  sandalyeden kalkıp üstü kirlenmesin diye giydiği eski sweatshirtu gözlerime bakarak yavaşca çıkardı.

"Üşürsün yalnız."

"Sıcak ya."

Göz devirip pencereyi kapattım,etkilicem diye hasta olacaktı salak.

Beklerken üşüdüğümü hissettim ve banyodan çıkmak için hareketlendim.

"Nereye?"Kapının girişinde bileyimi kavrayıp sordu.

"Üşüdüm ya hırka giyeceğim."

Kaşları havalandığında bir süre durup elini anlıma koydu.

"Belli niye üşüdüğün."diye mırıldanıp bileğimi bırakmadan beni mutfağa sürükledi.

Dolapları karıştırıp ateş düşürücü ilacı aramaya başladı.Bir yandanda "Sıkı giyinmiyorsun,her gün crop her gün şort.Sonra hastayım üşüyorum."diye söyleniyordu.

"Anneme döndün iyice Ayberk."

Aradığı şeyi bulduğunda tek tablet çıkarıp elime verdi.Tezgahtaki sürahiden su koyup onuda diğer elime tutuşturdu.

"İçsene kızım."

Hap içmeden önce birsüre kendimi buna hazırlamam gerekiyordu.Çocukluktan kalma bir tramvanın sonucuydu bu,hap içerken boğazımda kalmış acillik olmuştum.

"Bekle yaa."

Motive olduğuma inanıp hızlıca hapı ağzıma attım,ardındanda aynı hızda suyu içtim.

"Küçükken boğazımda kalmıştı,hastanelik oldum.Korkuyorum o yüzdeen."diye kendimi açıkladım.

Gülüp tekrar ateşime bakmak için elini anlıma yerleştirdi sonra bundan vazgeçip dudaklarını tenime bastırdı.

Kollarım anında sırtını bulurken sarılma pozisyonuna geçmiştik bir anda.Bel oyuntumu okşarken dudaklarıma yayılan gülümsemeyi bastırmaya çalıştım ama fark etmişti.Başımı kaldırıp gözlerini dudaklarıma odakladığında çekimin farkındaydım,birkaç saniye sonra ne yaşanacağınıda biliyordum ama bazen evren sizi yanıltabiliyor veya şuan ki durumum için farklı bir tabir kullanmalıyım cezalandırabiliyor.

Berat'ın telefonundan gelen alarm sesiyle irkilerek bedenlerimizi uzaklaştırdım.'Hay sikeyim' diye mırıldandıktan sonra konuştu.

"Boşver yıkamayalım,valla kalsın böyle."

Mızmızlanmasına kıkırdadım.

"Yanar saçın."

*** *** **

Dizlerimin arasında karnıma yatan Berat'ın artık daha çok sarı olan saçlarını okşarken sanırım yine beratatak geçiriyordum.

Belli belirsiz "Hep çok uzak gelirdin bana,"diye mırıldandı ama ortamda rahatsız etmeyen türden bir sesizlik olduğu için duymuştum.

"Nasıl yani?"

"İmkansız,ulaşılmaz.Öyle uzak değil yani hep arkadaştan fazlasıydık."Artık sesi daha net çıkıyordu.

"Flörtleşiyorduk ama sonu gelmiyordu,gidiyordun hep."

Birkaç dakikalık dilimde işitilen tek cümle en son kurduğum cümleydi ki o konuştu.

"Seni ilk gördüğüm günü hatırlıyorum,"

Devam etmesine izin vermeden "Moda sahilindee,Belinay'larla kayalıklarda oturup konuşmuştuk."diye yarım bıraktığım cümlesini tamamladım.

"Hayır,Belinay'ı almaya gelmiştim size."

Kaşlarımı çatıp hatırlamaya çalıştım ama gözümde hiç birşey canlanmıyordu.

"Hatırlamıyor musun?Gerçi yüzüme bile bakmamıştın ki."

Ne kadar güzel sevdiğini idrak etmem duraksatırken tekrar konuştu.

"Ama önemli değil şimdi burdasın,gitmezsin."

____________________________

Kısa ama güzel oldu yaa çok içime sinmesede beğendim ben bölümüü.sizde begenirsiniz umarimmm🤍

Elzem,Berat Ayberk Özdemir.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin