7

694 37 29
                                    

Medya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya

Sena Akgül (saracrumbleleg)

Atlas'ın eski sevgilisi.

🍀

2 HAFTA SONRA

Geceydi. Deli gibi yağmur yağıyordu ve trafik çok fazlaydı. Anıl duran arabaların arasından ölümüne koşarken ben de ona yetişmeye çalışıyordum. Arada bir arabalara çarpıp korna çalmalarına ve muhtemelen arkamdan sövmelerine sebep olurken bir yandan dengemi korumaya çalışıp Anıl'ı yakalamaya çalışıyordum. Sürücülerin ve arabadaki diğer insanların meraklandıklarına her şeyimle emindim.

"Anıl, dur artık! Önce konuşalım sonra ne yapmak istersen onu yaparsın!" diye bağırdım koşmaktan adam akıllı alamadığım nefesimle.

Anıl beni dinlemeden koşmaya devam ederken benim de yapacak tek şeyimin koşmak olduğunun farkındaydım. Elbet bir yerde tıkanacaktı. Bir yüzücüyle kondisyon kapıştırması hataydı. Çünkü ona yetişecek hıza sahip olamasam da, o yorgunluktan öldüğünde yetişebilecek kondisyona sahiptim.

Ne kadar daha koşmaya devam ettik bilmiyorum ama duran trafikten kurtulup bir mısır tarlasına girdiğimizde Anıl yavaşlayarak kendini yere bıraktı. Ben de koşarak gidip kendimi yanına attım.

"Anıl sen kafayı mı yedin ya!?" dedim kesik nefeslerimin arasından.

Anıl nefesini toparlamaya çalışırken muhtemelen cevap vermeyi düşünmüyordu bile.

"Gökyüzüne bak Anıl."

Yattığı yerden gökyüzüne baktı.

"Mısırlardan çok fazla göremiyorum." dedi gülümseyerek.

"Ama küçük bir kısmını görüyorsun?"

"Evet."

"Gördüğün kısımda parlayan yıldızı da görüyor musun?"

"Çok fazla parlıyor."

"Di mi?" dedim gülümseyerek ve oturur pozisyona geçip bağdaş kurarken Anıl'a doğru dönmüştüm.

"Senin hayatın da böyle. Görmen gereken şeyi görememene sebep olan bir sürü engel var. Ama sen engellere odaklanmaktan çıkış yolunu bulamıyorsun. Çıkış yolunu göstermeye çalışanları da görmüyorsun. Daha doğrusu görmek ve duymak istemiyorsun. Karşındakini çok fazla düşünüyorsun Anıl. Onlar kendi seçtiği hayatın cezalarını çektikleri için senin de onlar o hayatı yaşıyor diye kendini cezalandırmana ve tüm yüklerini omuzlamana gerek yok. Ki hayatın yeterince cezalandırıcı. Bırak biraz da onlar düşünsün. Kendini mahvediyorsun."

Anıl derin bir nefes alıp verdikten sonra yıldıza bakıp gülümsedi.

"Benim yıldızım sensin Defne."

🍀

ŞİMDİKİ ZAMAN

"Açelya, geceyi Gamzelerde geçirdiğinize emin misiniz hayatım?" dedi Atlas abim. İşte olması gerekirken evdeydi ve sanırım biz büyük patlamıştık. Abim yalandan nefret ettiği ve asla affetmediği için ablamı yem olarak atmak istemedim.

"Abi normalde biz Gamze abladaydık ama ablamlar uyuyunca ben gizlice çıktım." dedim tereddüt etmeden. Ablam inkar etmek istese edemezdi çünkü yalan söylediğimi göstermek istemezdi.

"Çok güzel." dedi Atlas abim sinirle. "Niye çıktın?"

"Anıl çok kötüydü. Babası yüzünden. Dışardaydı, soğuktu. Ben de hem üzerine bir şeyler götürdüm hem de Emirhan'a haber verdim gelip alması için. Sonra da geri döndüm zaten."

"Bunu bana haber verseydin ve birlikte gitseydik hatta Anıl'ı da bize getirseydik olmaz mıydı peki abim?"

"Kızarsın sandım."

"Ne zaman böyle bir şeye kızdım ben? Kaçtığını öğrendiğimde kızmayacağımı mı düşündün abim?"

"Öğrenmezsin diye düşündüm."

"Şans eseri öğrendim ama konu bu değil şu an. Bir daha lütfen, haberim olsun olur mu bebeğim?"

"Tamam abi." dedim ve ablamla odamıza geçtiğimizde kapıyı kapattık.

"Abim çok sakindi farkında mısın abla?" dedim çatık kaşlarımla.

"Bir şeyler var onda da anlayamadım. Normalde on dakika bağırır, beş dakika mola verir, on dakika tekrar bağırırdı."

"İşe de gitmiyor birkaç gündür zaten."

"Nasıl öğrenebiliriz bilmiyorum ama bir daha benim için kendini yakma. Sanki sürekli azar yiyen benmişim gibi davrandın."

"Ben sürekli azar yediğim için zoruma gitmezdi."

Kapının çalmasıyla kapıya döndük.

"Gel!" dedi ablam.

İçeriye giren Can abimdi.

"Bensiz dedikodu..."

"Kokusunu mu alıyorsun abi ya?"

"O kısmı boş verin de, Atlas beye n'olmuş ya?"

"Biz de onu konuşuyorduk." dedi ablam.

"Nasıl öğreniriz diye." dedim ablamı tamamlayarak.

"Tahminlerinizi alayım." dedi Can abim de ve hepimiz önce birbirimize baktık sonra da aynı anda konuştuk.

"Sena'yla karşılaştı."

ASLAN AİLESİ (ABİLERİM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin