17. Bölüm

2.4K 88 0
                                    

Keyifli okumalar❤️.

Balıkesirde hava ekim ayı olmasına rağmen sıcaktı. Ama öyle yaz sıcağı gibi bir sıcak söz konusu değildi. Normaldi işte.

Uyandığımda evdeki herkesin henüz uyuduğunu farkettim. Gece herkes odalara yerleşmekle uğraştığı için sonrasında görüşemedik.

İki katında da çok sayıda odalar vardı ve çoğu yataklıydı. Genelde de zaten kalabalık geldikleri için böyle yapmışlar.

Bizim odada balkon vardı ve balkonun da nefis bir manzarası. Bu manzara karşısında kahvemden bir yudum daha aldım ve sonrasında başımı geriye yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Bence başını göğsüme yaslamalısın."

Zeynel'in sesini duyunca doğruldum ve ona gülümseyerek baktım. Gelip yanıma oturdu ve beni göğsüne çekti.

Zeynel'in göğsü sanki az önce yaslandığım yastıktan daha yumuşaktı. Onun kolları beni sararken ben tekrar gözlerimi kapattım.

"Aşıklar Tepesi mi? Şeytan Sofrası mı?"

Söylediği iki yeri de biliyordum. Hatta Şeytan Sofra'sına gitmiştim de. Sanırım ilk önce Aşıklar Tepesi'ni seçecektim.

"Aşıklar tepesi olsun."

"Hay hay."

Bir anda yerinden kalkınca kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim. Niye böyle yapmıştı?

"Zeynel ya! Ne oldu?"

"Hadi kahvaltı hazırlayalım."

Omuz silktim. Trip atasım vardı. Kollarımı önümde bağladım ve bir daha omuz silktim.

"Git hazırla."

"Benim karım bana trip mi atıyormuş?" sesinden güldüğü anlaşılıyordu. Kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladı. Sonrasında dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Ben yine karşılık vermedim. Son zamanlarda çok mu öper olmuştu ne?

"Karşılık ver."

Sadece birkaç saniye geri çekildi ama ben yine de karşılık vermedim. Dudakları dudaklarımın üstündeydi. Yeniden öpecek sanarak dudaklarımı biraz araladım. Ama o öpmek yerine alt dudağımı ısırdı. Ağzına inledim.

"Isırığının karşılığı olacağını ve kolunu ısırmayacağımı söylemiştim."

Keyifle geri çekildi ve odaya girdi. Peşinden hemen ayağa kalkmıştım ama odadan da çıkmıştı.
Karşılık veya ödeşme için mi öpmüştü beni?

Odaya geri girdi ve telefonunu aldı. Çıkmadan bana döndü.

"Hayır ödeşme için ısırmadım."

Bu adam benim zihnimi mi okuyordu? Az önce aklımdan geçeni nasıl söyleyebiliyordu?

Aşağı indiğimde Zeynel kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Yanına gidip ben de ona yardım etmeye başladım.

"Sen sucuklu yumurtayı yapar mısın hayatım?"

Tava zaten ocağın üstündeydi. Sucuklar da doğranmıştı. Ocağı açıp sucukları attım tavaya. Ardından domates doğramaya başladığım sırada belime dolanan kollar ile çığlık atmam ve elimi kesmem bir olmuştu.

"Ya Zeynel ne yapıyorsun? Elimi de kestim."

Çok kanıyordu. Zeynel mutfak bezini kesilen yere bastıryordu. Bir taraftan da bana söyleniyordu.

"Romantizm yapalım dedik. Kaş yaparken göz çıkarttık.''

Hangi yaz dizisininden esinlenmişti acaba? Bir anda gelip öyle sarılır mı insan?

MARDİN'E GELİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin