08

40 5 3
                                    

Bugün sabah kalktım ve mutfağa geçtim. Dün Savaş yengem ile görüşmüştü ve eve geç geldiği için hala uyuyordu.

Biz de dün Bahar ile konuşmuştuk ve bana Ateş Beyin ajanı bulmak için topluca yemek vericeğini ve benim de erkenden ona geçip planını bana anlatıcağını söylemiş ve bana konumunu atmıştı. Akşam saat altı gibi başlıyacak yemek olayı ve ben oraya dört gibi gidip hem yardım edicektim hem de planı neymiş onu öğrenicem.

Çayı demleyip sadece yumurta kırma işi kalınca Savaş'ın odasına girdim. Yüz üstü uyuyordu. "Canım abimm" diyerek üstüne atlamıştım. Çok güzel uyandırıyorum insanları biliyorum.

"Ya kızım hayvan mısın ne yapıyorsun?" Diye bağırarak üstünden atmaya çalıştı beni. "Ya yüzbaşım incecik kızım abartma istersen he?" Dediğimde el hareketi çekip "Bak hafifsin" dedi. Bende pislik diyerek üstünden kalktım. "Hadi elini yüzünü yıka kahvaltı hazır" diyip geri mutfağa geçtim.

Savaş normal şartlarda bugün annemlerin yanına gidecekti ama benim yarın galam olduğunu duyunca bir gün daha izin almak için yalvarmıştı ve başarılı olmuştu. Hatta bugün ki yemeğe benimle beraber gelicekti.

Bu arada Ateş'in yani mala ben çok güzel planlar kuruyorum demedi demeyin.

Savaş da mutfağa gelince beraber kahvaltımızı ettik topladık derken saat ikiye geliyordu. "Yüzbaşım haydi hazırlanmaya, akşam yemek yemeye şirkettekilerle gidicez sana söyledim ya ajan olayını sende konuştur askerlik marifetlerini de bulalım şu iti" dediğimde gülüp beni onayladı ve hazırlanmaya geçti.

İçime crop siyah Kazak, altıma siyah İspanyol paça pantolon ve üstüne de içi polarlı deri ceketimi giydim. Saçlarımı arkadan at kuyruğu yaptım ve anlık maskara ve dudak rengi ruj sürdüm işte hazırım.

Savaş da simsiyah giyinmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Savaş da simsiyah giyinmişti. Yine aşırı karizmatik olmuştu. Benim abim niye böyle ya? Neyse genlerimiz maşallah çok iyi.

Hazır olunca arabama bindik ve konuma doğru gittik. Müstakil küçük tek katlı bir evin önünde durduk. İlk giriş kısmında küçük taşlarla yol yapılmıştı. Bellikş arka bahçesi de vardı ve ben önden girmek yerine arkayı dolaştım. Arka bahçede ise küçük bir havuz ve çardak vardı. Boydan boya cam olan ve bahçeye giriş çıkış yapılan kapı açık olduğu için direkt ordan girdim.

Amerikan mutafktı ve her yer siyah, beyaz ve gri renklerle döşeliydi. Mutfakta arkası dönük yemek yapan Ateş'i gördüm. Bu sırada tabiki de arkamdan Savaş da beni takip ediyordu.

Savaş "Merhaba" diyerek içeri doğru tam olarak girdi. Ateş arkasını dönüp bizi görünce zoraki olduğu belli olan gülümsemesi ile "Hoşgeldiniz ama keşke kapıyı çalsaydınız böyle biraz hazırlıksız yakalandım" dediğinde gülüp önemli olmadığını söyledim.

Savaş ise sanki kendi evi gibi kabanını çıkarıp koltuğa oturdu ve kafasını arkaya doğru yatırıp gözlerini kapattı. Bende Ateş'in yanına geçtim.

FOTOĞRAFÇIM MI?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin