jimin ve havarileri
jungkook
vakit, hyungların maknaeleriyle gurur duyma vaktidir!
vakit!!!
(özellikle jin hyungumun)
mutluluktan havaya uçma vaktidir!jin hyungum
jungkook?
iyi misin ballı çörekim?jungkook
HYUNG ÜNİVERSİTENE GELİYORUM!!!jin hyungum
ŞAKAhobi hyungie
JUNGKOOK
BU HARİKW Bİ HABER!!!!
ÇOK DUYGUSALIM ŞU AN 😭
hangi bölüm?jungkook
psikoloji 🥸jiminie
noluyo krdsm ne bu tantanajungkook
jungkookunuz official olarak üniversiteli oldu🐰jiminie
NEEEEEE
BALLI COREKIMM TEBRIK EDERIM SENIII!!! 💕💕
sonunda sen de hayatinin o harika kismina gecis yaptin demek ✍🏼hobi hyungie
gören de jungkooktan 10 yaş büyük sanacak
alt tarafı 2 yaş büyüksün
ne bu tripler jimin cücesijiminie
hobi hyung .
sen cidden cok simardin .
uyarmadi deme .jin hyungum
ben proud mom modundayım bi süre
dokunmayınjungkook
hyungieee 🥺jiminie
yaslandi jungkook yaslandi
ondanhobi hyungie
o zaman önümüzdeki hafta için yaptığımız planı bozmadan bu güzel haberi orada kutluyoruz!jungkook
anlaştık!
sizi çok seviyorum hyunglarım 🥺jin hyungum
biz de seni çok seviyoruz ballı çöreğimizhobi hyungie
duygularımız karşılıklı jungkookiem 🥺jiminie
tm yeter cok ibnelestinizjungkook
duygulandım demiyo da 🙄jiminie
ne duygulancam amkhobie hyungum
tamam inandık ayynnenjiminie
ben neden hala sizinle arkadaslik yapiyorum yajungkook
çünkü aşıksın bizejin hyungum
jiminjiminie
ne vardijin hyungum
yaş aldıkça hırçınlık seviyen de arttı farkında mısın
niye böyle oluyojiminie
yazıyor...jungkook
keyfinin ve kahyasının öyle istediğini söyleyecek-jiminie
keyfim ve kahyası oyle istiyo hyung
bi sorun mu varjungkook
bingo 😌Hyunglarıyla konuştuktan sonra yüzünde kocaman bir gülümsemeyle telefonu masasına bırakmıştı. Hepsi onun için o kadar değerliydi ki. Hep az arkadaşı olan biri olmuştu ama bundan hiç rahatsız olmamıştı, hyungları ona yetip artıyordu bile.
Tüm bunları düşünürken birden aklına bahçede bıraktığı Taehyung geldi ve gözleri fal taşı gibi açıldı. Gitmemiş olmasını umarak koşar adımlarla balkona çıktı fakat kimseyi göremeyince omuzları düştü. Bir süre olduğu yerde bekledi ama kimsecikler yoktu.
Akşam ailecek güzel bir yemek yedikten sonra babasının gelirken getirdiği Jungkook'un en sevdiği tatlıyla ufak bir kutlama yaptılar. Aslında annesi bir yerlere yemek yemeye gitmek istemişti ama Jungkook evde minik bir kutlama olmasını tercih etmişti. Annesi bunun üzerine Jungkook'un en sevdiği yemekleri yapmış, harika bir sofra hazırlamıştı oğluna.
Minik aile sohbetlerinin ardından son zamanlarda günlük rutini hâline gelen şeyi yapmak üzere izin isteyerek üzerini değiştirmek için odasına adımladı.
Hızlıca gri bir eşofman altıyla beyaz bir hoodie geçirdi üstüne. Hâlâ yaz ayında olmalarına rağmen artık geceleri üşüyordu. Saçlarını elleriyle karıştırıp düzelttikten sonra kendini çok fazla incelemeden dışarı çıktı. Nasıl olsa karanlıkta tek başına olacaktı.
Buraya taşındıkları ilk gün siteyi turlarken arka tarafta gördüğü kedileri ve minik yavruları beslemeye ve sevmeye çıkıyordu her akşam. Aslında Jungkook için pek arkadaşı yok demektense, çok arkadaşı vardı ancak çoğu insan değildi demek daha doğru olurdu.
Bahçeye ulaştığında ellerini cebine attı ve tam bu esnada bir terslik hissetti. Bir şeyler eksikti sanki ama ne olduğunu anlayamıyordu. Çok geçmeden buldu eksik olan şeyi. Kedilere mama vermeye çıkmıştı ama yanına mama almamıştı... Evde unuttuğunu düşünüp binaya doğru yöneldiğinde ise evde de mama kalmadığını hatırlayıp kendine okkalı bir küfür savurdu. Mecburen sitenin içindeki küçük marketten alacaktı küçük arkadaşlarının mamalarını.
Son günlerde çok dağınıktı zihni. Hiçbir şeye odaklanamıyor, kendisini sürekli boşluğa bakarken buluyordu. Üniversite heyecanının da bunda etkisi vardı ama asıl sebep başka bir şey gibiydi ve Jungkook bunu kabullenmek istemiyordu. İstemiyordu çünkü mantıklı bulmuyordu.
Reyonlarda biraz turladıktan sonra 2 paket kedi maması alıp kasaya yöneldi. Kısa bir süre bekledikten sonra sıra nihayet kendisine gelmişti. Kasiyer ürünleri geçirmeye başlarken parasını hazırlamak için elini cebine attı ve cebinden çıkan paraya bakınca donup kaldı.
Yanında yeterli para olmadığını gördüğünde gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak göğsünü şişirdi. Her şeyi unutuyordu ve kendisine çok sinirlenmişti. Aklı neredeydi?
Kasiyer ödemesi gereken miktarı söylediğinde bir süre daha karıştırdı ceplerini, belki bir şeyler çıkar diye, fakat bulamadı. Parası sadece bir paket mamaya yetiyordu. En iyisi şimdi yalnızca bir paket alıp kedilere verdikten sonra evden para alıp tekrar markete gelmekti. Başka çaresi kalmamıştı.
"Şey, bir paketi geri geçirebilir misiniz? Onu daha sonra alacağım. Yanıma yeterli para almamışım da..." Mahcup bir şekilde bakıyordu kasiyere.
Kasiyer başıyla onaylayıp paketlerden birini geri koyacağı sırada biri durdurdu onu.
"Geri geçirmeyin lütfen, ben öderim bu paketi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
accident | taekook ✓
Fanfic"kitaplardan veya filmlerden fırlamış gibi bi' hikayemiz var bence." fluff [texting & düzyazı]