Jungkook dünden beri Taehyung ile aynı üniversiteye gidecek olduğunu düşünüp aptal gibi sırıtıyordu. Hyunglarıyla sitede gezerken Jin'in, banklardan birinde arkadaşlarıyla oturan Taehyung'un yanına gitmesine şok olmuştu.
Kendisi de Jimin ve Hobi ile yanlarına adımladığında Taehyung onu hemen fark edip gülümsemişti. Sonra şaşkınca nereden tanıştıklarını sorunca, diğerlerinin olayı çözmesi çok sürmemişti. Taehyung diğerlerine nasıl tanıştıklarını anlatırken Jungkook dudaklarını ısırarak dinlemişti onu. Dudaklarına ettiği işkencenin sebebi utanması değil heyecanıydı.
Bir süre ayaküstü sohbet ettikten sonra Jin "Ah Taehyung, biliyor musun Jungkook da bizim okulu, hatta seninle aynı bölümü kazandı. Bundan sonra üçümüz okulda da görüşürüz." dediğinde Taehyung kendisine büyük bir şaşkınlıkla bakmıştı. Rahatsız mı olmuştu acaba ondan? Başına sürekli bela açıyordu sonuçta, olaysız geçen bir karşılaşmaları olmamıştı şu ana kadar.
Hüzünlü gözleriyle Taehyung'u izleyip bir şey söylemesini beklemişti.
"Ah öyle mi? Demek bizim okulu kazandın Jungkook. Tebrik ederim."
Sonunda düz de olsa bir cümle işitebildiği için mutlu olan Jungkook hemen teşekkür edip tepkisini anlamak için esmer olana bakmaya devam etmişti. Bu sırada Jimin Taehyung'un yanındaki Yoongi'yle konuşmaya çalışarak Jungkook'u çıldırtıyordu.
Çok geçmeden içinde bulunduğu duruma dayanamayacağını düşünerek eve gitmeleri gerektiğini söyleyip, Taehyung ve arkadaşlarına hızlıca iyi günler diledikten sonra hyunglarını sürükleyerek oradan uzaklaştırmıştı.
Biraz üzgün hissediyordu. Taehyung ile aynı okulu, bir de üstüne aynı bölümü kazandığını öğrenince çok sevinmişti ama Taehyung'dan beklediği gibi bir tepki almamıştı ve bu onu haddinden fazla üzmüştü.
Sahi, neden üzülmüştü? Ayrıca neden bir beklentisi vardı ki? Düşüncelerinden çalan zil ile sıyrıldı.
"Jungkook hazırlan akşam yemeğe gidiyoruz."
Annesi telaşlı bir şekilde mutfağa yönelip bir şeyler hazırlamaya başlamıştı.
"Anlamadım anne noluyor nereye gidiyoruz?"
"Aşağıda yürüyüş yaparken bir hanımefendiyle tanıştım, çok tatlı ve düzgün birisiydi! Biraz sohbet ettik ve buraya yeni taşındığımızı öğrenince bizi akşam yemeğine davet etti."
Başını yaptığı işten kaldırmadan devam etti. "Baban gelince çıkarız. Sen o vakte kadar işin varsa hallet, ben de şunları hazırlayayım. Elimiz boş gidersek çok ayıp olur."
Nereden çıkmıştı bu şimdi? Ev ziyaretlerine gitmekten pek hoşlanmazdı ama şu an sorun bu değildi. Kafası başka şeylerle meşgulken bir de akşam bir yerlere görev icabı gitmek hiç içinden gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
accident | taekook ✓
Fanfic"kitaplardan veya filmlerden fırlamış gibi bi' hikayemiz var bence." fluff [texting & düzyazı]