3. Bölüm: Gölün Altında

171 29 7
                                    

Tribünler ağzına kadar tıka basa dolmuştu. Freda, jüri masasının karşısındaki yarışmacılardan gözlerini çekerek kendisini kalabalığın arasına attı ve arkadaşlarını aramaya gitti. Heyecanlı uğultular her yanı sarmış, tribünlerdeki insanların görüntüleri altlarındaki göle yansımıştı. Freda, Pansy'nin kendisine el salladığını görünce adımlarını o yöne çevirdi.

"Neredeydin?" diye sordu Pansy, Freda yanlarına vardığında. Kalabalığın uğultusunda dolayı birbirlerini duymak için neredeyse bağırıyorlardı.

"Son anda tuvalete gitmem gerekti." Freda, Pansy'nin yanına oturdu ve gözlerini karşıya dikti. Suyun kenarındaki altın rengi örtülü bir masada jüriler oturuyordu. Onların karşısında ise Cedric Diggory, Fleur Delacour, Victor Krum ve Harry ayakta dikiliyordu. Freda, Harry'nin hızlı soluk alışverişlerini bu mesafeden bile fark edebiliyordu.

"Neden geç kaldın?" diye sordu bir ses. Freda gözlerini Harry'den ayırıp yanına baktığında Theodore'un kahverengi gözleriyle karşılaştı. "Tuvalete gitmem gerekti." dedi gözlerini kaçırarak. Cevap vermesine rağmen Theodore'un sorgulayıcı bakışları yüzünden başını yarışmacılara çevirdi.

"Sence ne konuşuyorlardır?" Freda, kendisine yönelik bu soruyu sorana baktığında Pansy'nin yerinde duran Draco Malfoy'la karşılaştı. Pansy, öbür yanda başka bir arkadaşıyla gülerek sohbet ediyordu. Freda gözlerini tekrar Draco'ya çevirdi. Sarı saçları ve beyaz teniyle içinde olduğu siyah kıyafetleriyle büyük tezat içindeydi.

Freda, Draco'nun gözlerini takip ederek yarışmacıların biraz ilerisine baktı. Hepsi aralarında üç metre mesafe kalacak şekilde sıraya girmişlerdi ancak Ludo Bagman, Harry'yi bir kenara çekmiş onunla konuşuyordu.

"Tavsiye veriyordur." dedi Freda yalnızca. Draco'nun ilgisiz bakışları Freda'dan tekrar yarışmacılara dönerken Ludo Bagman Harry'yi bıraktı. Kalabalığa doğru dönerek asasını gırtlağına doğru tuttu.

"Sonorus!" Sesi tribünlerde gürledi. "Şampiyonlarımız ikinci görevleri için hazır. Ben düdük çaldığım zaman görev başlayacak. Onlardan alınanları geri almak için tam bir saatleri var. Her şey tamamsa, üç deyince başlayın! Bir... İki... Üç!"

Düdük çaldığında yarışmacılar kendilerini suya attı. Freda'nın meraklı gözleri Harry'nin üzerindeydi. Şortunun cebinden çıkardığı galsamotunu ağzına atarak hızlı hızlı çiğniyordu. Ardından diğerleri gibi kendisini göle bıraktı. Ancak hiçbir şey olmadı. Harry'nin başı ve üst gövdesi hâlâ suyun yüzeyindeyken öbür yarışmacılar çoktan gölün derinliklerinde kaybolmuşlardı bile.

Freda, önündeki trabzanı sıkarak Harry'ye daha dikkatli baktı. Çocuk da neden hâlâ dönüşmediğine şaşırıyor, ancak bir yandan hâlâ galsamotunu çiğnemeye devam ediyordu.

Yanındaki sarışın oğlanın attığı alaycı kahkaha yüzünden Freda irkildi. Öylesine alaylı ve aşağılayıcı bir gülüştü ki bu Freda istemsizce kaşlarını çattı. Ancak tek gülen o değildi. Tribünlerin hepsi Harry'nin öylece su yüzeyinde durmasına kahkahalarla gülüyordu.

Bir an için Freda korkuyla -Harry'nin dönüşümü gerçekleşmezse sıfır alır diye- ve utançla -Harry'ye yanlış bitki verdi diye- doldu. Yanlış mı biliyordu, bilgisi eksik miydi? Fakat bu imkânsızdı. Freda, Bitkibilim dersinde -Neville'den sonra- en yetenekli öğrenciydi. Üstelik Harry'ye verdiği kitapta galsamotunun ne olduğu ve ne işe yaradığı açıkça yazıyordu. Harry de okumuştu. O hâlde sorun neydi, neden dönüşmüyordu?

Freda düşünceleri yüzünden trabazanı daha sıkı tutarken sert bir rüzgâr Harry'nin uzun saçlarını savurdu. Hâlâ su yüzeyinde olan çocuğun elleri boynuna giderken kalabalık hâlâ ona gülüyordu. Özellikle de Slytherin öğrencileri.

Secrets & Lies | Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin