Six

21 6 10
                                    


" Çok beklettiğim için beni affedin, zira bundan sonra hep sizin ile beraber olacağım."

Gözümden bir damla yaş akmasına gerek kalmadan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Bana sıkıca sarıldığında ağlamam daha da şiddetlenmişti.

" Şşt sakın ol.."

Elimi yıkarken o da kapının dibinde başını dayamış bana bakıyordu. Elimi yüzümü kuruttuktan sonra havluyu asıp onu es geçip koridora çıktım.

" Neden böyle sır dolusun anlamıyorum.."

" Küçük hanım kızdı mı yoksa?"

Peşimden gelirken bana yetişmiş önüme geçmişti.

" Çok korktun değil mi? bu yüzü bir daha göremeyeceksin diye."

Gülüp koltuğa oturmuştu. Karşısına geçip yüzüne doğru eğildim.

" En çok da duygularını öğrenemeyeceğimden korktum, Young Heum."

Doğrulup salondan çıktım. Hararetimi alsın diye bir bardak su içip adadaki sandalyeye oturdum. Şimdi odaya nasıl gidecektim diye düşünürken birşey olmamış gibi davranmanın işe yarayacağını düşündüm. En azından şimdilik.

" Kahve yapıyorum nasıl istersin?"

" Filtre kahve seviyorum."

Arada oturup bana baktığını hissediyordum. Onun yanındayken kalbim tekliyordu, bu da elimin ayağımın dolaşması anlamına geliyordu.

Halihazırda bana bakan bedenin gözleri önüne koyduğum kahveye çevrilmişti. Karşısına oturup kahvemi yudumlayıp ona bakıyordum. O da elini çenesine dayamış bana bakıyordu.

" Merak ediyorum, eğer seni seviyorsam cevabın ne olacaktı?"

" Merak ediyorum, eğer seni seviyorsam cevabın ne olacaktı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
statue•| Ten Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin