statue•| Ten

seven

" Yemeklerin de fena değil sanki, gelişmeler görüyorum sende."

    " Az önce ben yanlış mı duydum? İlk defa düzgün birşey söyledin bana, woooah.."

" Önceden çok kötü yapardın bu yemeği, bir şef olmama rağmen öğretememiştim sana. Ama şimdiki shua gözüme girdi gibi."

  

   Masadaki telefonu alıp arayan kişiye baktım, abim de hemen çaprazımda oturduğundan dolayı görmüştü kimin aradığını. Tam anlamasa bile" kedicik" diye kayıtlı olduğu için her anlamda sorgulayacak gibi bir ahvali vardı. Çünkü bu lakap olsa olsa erkeklere takılırdı.

" Alo, nasılsın?"

     " Hiç, evde yemek yiyorum sen?"

"  Ben de galerideyim. Bir sorum olacaktı haftasonu boş musun?

    " Evet de neden sordun?"

" Bir yere gideceğiz, sürpriz."

   " Tamam, olur."

" Tamam, ah bir müşteri geldi ben seni sonra ararım."

   "Peki görüşürüz. Kedicik." (!!!)

  " Görüşürüz."

Telefonu kapatır kapatmaz ondan mesaj gelmişti.

                                           " Kedicik mi? bunu sevdim."

   "Bu arada bahane olsun diye aradım şimdi yanında olurum."

Herşey ne güzel yoluna giriyorken abim ile tenin karşı karşıya gelecek olması telaşlanmama neden olmuştu.

" Kimmiş o?"

   " Hiç, bir arkadaş işte.."

" Erkek olduğu kesin, erkek arkadaşın mı var yoksa?!"

   " Evet, ne olmuş??"

" Birşey olduğu yok, neyin nesi öğrenmek istiyorum."

  " Sen bilmezsin şirketten biri uzun zamandır da tanışıyoruz." ( Yandı başın Wenzhou)

" Ee ne zaman tanıştırcaksın ailenle?"

" Bilmem-"

Kapı çaldığında konuşmam yarıda kalmıştı. Ani hareket ile kapıya doğru adımlayan abimin önüne geçmiştim.

  " Sen geç salona, ben bakarım."

       " Tamam?"

Salona girdiğinden emin olduktan sonra kapıya koştum. Karşımda bir adet Ten vardı ki bu anın gerçekleşmemesi gerekiyordu. Yanına gelmiş kapıyı aralık bırakmıştım.

   " Niye böyle habersiz geldin? Abim var evde!"

       " Ne olmuş?"

    " Abim seninle yakın olduğumuzu öğrenirse ne yapacağız?"

       " Er ya da geç öğrenecek zaten aramızda olanları, saklamaya gerek yok."

Evden abimin " kim geldi" deyişini ikimiz de işitmiştik.
Beni geriye alıp içeriye girmişti. Sessizce sesimi duyurmaya çalıştım ama o istediğini yapmayacak biri değildi sonuçta. Elinden tutmayı başarmıştım ki hiç beklemediğim bir hamle yapmıştı. ABİMİN KARŞISINA EL ELE ÇIKMAYI PLANLIYORDU

Salona geldiğimizde gözlerini elindeki dergiden ayırmış bize bakıyordu.

   " Biri bana olan biteni açıklayabilir mi?"