Battaniyenin altında çaprazımda kalan pencereden yağan kara bakıyordum. Çalan kapı ile sevinçle kapıya koştum. Gelen bedene kocaman sarıldım, onu bir haftadır görmüyordum.
Kabanını çıkarmasına yardım ettim. Uykulu gözlerle bana bakarken esniyordu. Güldüğümü gören beden beni gıdıklarken kışın hiç bu kadar güzel geçeceğini düşünmediğim aklıma gelmişti. Şüphesiz en güzel kış buydu, bütün endişelerimi unutturan beni her defasında değerli hissettiren birine sahiptim.
Kollarını bana sardığında bir yorgandan, bir monttan daha sıcak tuttuğunu hissediyordum. Kapanmak üzere olan gözlerine baktım, başı omzumda kalıyordu. İyice yerleşmiş, rahat olabileceği şekilde başını koymuştu.
" Bu kadar rahat ve güzel kokan bir yerde yatmamıştım."
Mırıldanır gibi söylese de ince sesinden dediklerini anlayabiliyordum. Saçlarını okşayınca memnun olduğunu ifade eder mırıltılar çıkarmaya başlamıştı.
" Ben de kendime büyük ve yumuşacık bir kedi bulmuş gibiyim, gerçi bu kedi benden bile büyük ama çok sevimli."
Dediklerime karşılık alamayınca kafamı kaldırıp yüzüne bakmıştım. Uyumuştu çoktan ama beni uyku tutmamıştı nedense. Kendimi onun yüzünü görecek konuma getirdim. Belki saatlerce yüzünü inceledim ancak ona baktığımda sıkılmıyordum hatta ona baktığım andan itibaren kalbim daha da ağrıyordu. Rüyada mıyım ya da bu gerçek mi diye sorgulamama neden oluyordu. Ona her baktığımda heyecanlanıyordum, ilişkimizin üzerinden birkaç hafta geçmesine rağmen.
İleriki zamanlarda ne olacağını düşünürken bile yerimde durmakta zorlanıyor, gülüşümü saklayamıyordum. Belki birşey olurda ondan ayrılırım diye düşünemiyorum, sanki hayatımı o oluşturuyormuşcasına ondan ayrı kalmayı hayal edemiyordum bile. Kelimere sığmayacak koca bir duyguyu taşıyordum, gözlerim onu görüyordu sadece.
O herkesten farklıydı, ve onun bu yanını ben görüyordum yalnızca. Ben ona sahip olduğum için çok şanslıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
statue•| Ten
Hayran Kurgu" hiçbir varlık senin kadar benzersiz olamaz, bu yüzden modelim ol istedim."
