-7 Wisteria

112 27 14
                                    

Herkes evine dönmüştü. Bir kişiden haber alamıyorlardı. Giyuu. Gittikleri günden beri herkes grupta bir kez bile olsun aktif olmuştu. Aktif olmayan bir kişi vardı.

İlk başlarda ailesiyle vakit geçiriyordur diye düşünse bile Shinobu daha da geçen günlerin ardından endişelenmişti. Tek endişelenen o değildi, arkadaşları da endişelenmişti.

Obanai bile mesajlar atmıştı. Her ne kadar Mitsuri endişelendiği için yapmış olduğunu söylese bile.

Giyuu pek konuşmasa bile o bu grubun sessiz kişisiydi. Gruptan tek bir kişiye bir şey olursa herkes üzülecekti.

Onları bir arada tutan nefretleri, arkadaşlıkları ve daha fazlasıydı..

Obanai Giyuuyu fazla seven birisi değildi. Pek endişelenmemişti bu duruma. İçinden "O taş kafalıya ne olabilir ki?" diye geçirip duruyordu. Giyuuyu sevmese bile başına bir şey gelmeyeceğini biliyordu.

Shinobu, Obanai'nin aksine endişeden duramıyordu. Evi dolaşıp duruyor ve telefonunu eline alıp kontrol ediyordu.

Onu sevdiğini yeni yeni kabul etmeye başlamışken başına bir şey gelmiş olma ihtimali onu daha da endişelendiriyordu. İçten içe onun başına kolay kolay bir şey gelmeyeceğini bilse bile endişelenmesi elinde olan bir şey değildi.

İlk başlarda onu öptüğü için olduğunu düşünmüştü. Ondan kaçtığını düşünüp üzülmüştü. Sonradan kimsenin ulaşamadığını görünce endişelenmeye başlamıştı.

Günler geçiyordu, Giyuu'dan ise hâlâ ses seda yoktu. Onu sevmeyenler bile endişelenmişti. Obanai bile defalarca çaldırmıştı telefonunu. Çaldırmaya çalışmıştı, çünkü her seferinde aradığınız kişiye ulaşılamıyor sesini duyup duruyordu. Sadece o değil herkes.

Üniversitenin açılmasına az kalmıştı. Herkes Giyuu'yu göreceğini düşünüp sevinmeye çalışmıştı. Endişelerini daha az hissetmek için uydurdukları bir yalandı bu. İçten içe görmeyeceklerini düşünüyorlardı.

Shinobu günden güne daha çok kahroluyordu. Endişe, hüzün ve kaygı.. Hepsi bir arada. Ablası ne kadar olumlu bakmaya çalışsa bile bazen o da dediklerine inanmakta zorluk çekiyordu. Öylesine zor bir durumdu bu.

Herkes endişe ve gerginlikle bir ayı arkalarında bırakmışlardı. Erkekler evlerinde birbir toplanırlen bir kişi gene yoktu. Gerçekten başına bir şey mi gelmişti? Sanemi bile bu durumla dalga geçmiyordu artık.

Herkes ne yapabileceklerini düşündü iki üç gün boyunca ancak üçüncü gün kapı çaldı. Sanemi ve Obanai kapıyı açmıştı. Gelen kişi Giyuu'nun kendisiydi.

Obanai'nin içinde Giyuu'yu dövme isteği uyanmıştı. Sanemi de bunu hissetmiş olacak ki Giyuu'nun yüzüne bir yumruk atmıştı. Giyuu beklemediği bir anda yumruk yediği için yere düşmüştü.

"NERELERDEYDİN LAN GERZEK HERİF!?" Sanemi sormuştu. Obanai ise yerdeki Giyuu'ya bakıyordu. Giyuu ise yanağını tutmuş ve yüzü gözükmeyecek bir şekilde yere bakıyordu.

Sanemi'nin bağırışından sonra Tengen ile Kyojuro da yanlarına gelmişti. Giyuu aynı şekilde yerde dururken Kyojuro ona elini uzattı. Giyuu ise Kyojuro'nun elini görmezden gelip kendisi ayağa kalktı.

Şaşırmışlardı. Giyuu solgun gözüküyordu, gözaltları morarmış, cildi solmuş ve yorgun gözüküyordu. Sanemi ona ani bir şekilde öfkelenip vurduğu için içten içe biraz bile olsun pişmanlık duymuştu.

"Bu hâldeyken nasıl telefona bakabilirdim? Bir fikriniz var mı?"

Hepsi cevapsız kalmıştı. Dediği şey herkese cevap olmuştu. Giyuu yorgundu. Belki de hasta. Başına ne gelmişti kimse bilmiyordu.

İçeri girdi Giyuu bavulunu aldı odasına götürdü ve üstünü değiştirip uyudu. Duş alacak hâli yoktu.

Kyojuro Shinobu'ya haber verip vermemesi gerekip gerekmediğini düşünüyordu. Sonunda ona akşam yazmayı seçti. Şu an olmazdı Giyuu uyuyordu ve sinirlenip gelebilirdi. Akşam gelmesi daha zor olacaktı bu yüzden ani bir sinir ile eve gelemezdi.

Akşama kadar herkes sessizdi. Kyojuro Shinobu'ya Giyuu'nun geldiğini ve hasta gözüktüğünü söylemişti. Bu Shinobu'yu hâlâ endişelendirse bile ölme ihtimalini düşünmekten çok daha iyiydi.

Yarın onu görmeye gidecekti.

Sizce Giyuu'nun nesi var? Tahminleri alalım.

Okuduğunuz için teşekkürler oy verip yorum yaparsanız sevinirim♡.

Komorebi | Giyushino |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin