Geçmiş, geçmemiş

1.5K 83 43
                                    


05.01.2023

"Çok heyecanlısın." Diyip içeriye neşeli şekilde giren Kerem'i izlerken kapıyı da kapattı. "Çok mutluyum çünkü."

"Ne bu heyecan, bir kaç gün sonra karşılıklı maç oynayacağız diye mi?"

Altay'ın ona doğru gelerek kurduğu cümleye Kerem de güldü. "Tam olarak ondan." Diyip arkasını dönerek ezbere bildiği mutfağa geçti ve elindeki poşetleri masaya bıraktı.

"Başlarda biraz durgundun, yeni takım arkadaşlarına uyum sağladın herhalde." Diyerek poşetteki Kerem'in sevdiği Antep fıstığı ezmesini ve yeşil zeytinleri alıp dolaba yerleştirmeye başladı.

"Yunus gelmişti zaten o yeterdi de ama hepsiyle artık güzel bir uyumumuz var diyebilirim." Diyerek gülümsemiş ve peynirle sütü Altay'a uzatmıştı dolaba koysun diye.

"Ben bu peyniri sevmiyorum ama Kerem. Çok sert."

"Biliyorum. Ben seviyorum."

Altay gülerek gözlerini devirdikten sonra "Sadece sen yiyeceksin. Ben elimi sürmem." Dedi.

"Her gün sana geleyim diye bu peyniri sevmiyor numarası yapmana gerek yoktu bence."

Altay, Kerem'in bu dediğine omuzlarını hafifçe oynatıp güldükten sonra uzattığı diğer malzemeleri de dolaba yerleştirdi.

"Kahve mi yaptın?"

"Evet, ama soğumuştur o."

Kerem bu dediğine aldırış etmeyip tezgahtaki koyu kahve kupayı eline alarak büyükçe bir yudum aldı.

"Zift içseydin Altay, bu ne?" Diyerek yüzünü buruşturup geri koyduğunda, uzun olan da gülerek onun karşısına geçti ve tezgahla arasına aldı kumral oğlanı. Ellerini tezgahın iki yanına koyup ona yukarıdan bakarken bir dizini çok hafifçe kırmış ve ona doğru eğilmişti bu sayede. Kerem'in dudakalarıyla kendininkileri buluşturup oyalanmadan geri çekilince gözlerini yumarak dilini dudakları üzerinde gezdirdi. "Soğumuş dediğim gibi." Diyerek gözlerini açtı.

"Ben sana sıcak bir tane yapayım gerçek kahve nasıl içilir öğren." Dedi kulağına doğru eğilip.

"Sağol canım ben çarpıntı istersem sen yeterli oluyorsun bir de senin ziftlerine ihtiyacım yok."

"Heyecanlandırıyor muyum seni?" Diye kısık sesle konuşup onun çenesinin bitiş noktasına ıslak bir öpücük bıraktı.

Kerem de buna karşılık Altay'ın boynuna ellerini koyduğunda uzun olan tek eliyle Kerem'in belini kavrayıp onun tezgahın üzerine çıkmasını sağladı. Yüzleri karşılıklı konuma gelmeden önce de Kerem'in çenesine dişlerini sürterek onun başını geriye doğru atmasına sebep olup yarattığı manzarayı izlemek için geriye doğru çekti başını. Onun boynunda birleşen eller ise zaten çok uzaklaşmasına izin vermiyordu.

"Heyecanlanıyorsun." Diyerek onun gözlerini kapatmış yüzünü ve başını geriye doğru attığı için açılan boynunu yavaşça izledi.

"Egonu mu tatmin ediyorsun?" Diyerek gözlerini araladı Kerem.

"Ne alakası var?"

"O zaman gel," diyip kendine doğru çekti uzun olanı "ve öp beni." Dediğinde ise Altay'ın yüzünde hafif bir gülümseme belirip dudaklarını birleştirdi.

15.01.2023

"Her şey berbatlaşıyor gittikçe. Devre arasına girdik ve gitmemi isteyenler o kadar fazla ki hesabıma giremiyorum bile." Dediğinde dizleri üzerine bacaklarını atmış bir şekilde oturan ve ekrandan gözlerini ayırmayan Kerem'e baktı. Ciddi bir ifadeyle pes oyunuyordu. Onun bu kabul etmediği ama her şeyde kendini gösteren hırsını en iyi kendisi biliyordu ama en azından şu an daha dikkatli kendisini dinlemesini dilerdi.

Stay / AlKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin