Dudakların, ondan izler taşıyor

684 47 43
                                    



"Yemeğe davet ettiler seni."

"Kim davet etti?" Derken çantasını topluyordu. Yunus'a gidip bir nebze onun Tuğçe ile ilişkisini konuşarak kendisine dersler çıkarmaya çalışacaktı.

"İşte Beste, Sefa falan."

"Ve Kayra. Senin göstermelik sevgilin." Diyip çantasının fermuarını kapattı.

"Sefa da şu anki durumumuzu bilmiyor o yüzden yemeğe heyecanlandı. Beste gelecek diye daha doğrusu heyecanlı da yine de çoğu şeyi bilmiyor kendisi. Engelleyemem yani, garip durur."

"Profesyonel yalancı Altay paslanmış." Diyip gözlerini abartılı şekilde devirdi.

"Bu gece sadece yemek yiyelim sonra ben seni Yunus'a bırakırım. Maç çıkışı hatta Yunus, sen ve ben de takılabiliriz."

"Yunus ve senle aynı ortamda takılmak istediğimi düşündüren şey ne?"

Altay gözlerini kapatıp bıkkınca nefesini verince "Tamam takılmayız, seni bırakıp giderim. Sadece bu gece bana ayak uydur. Sefaya reddetme sebebimi anlatamam." Dedi kendini de koltuğa bırakıp.

"Her boku anlatıyordun oysa, bunu da anlatırsın. Kerem'le yine birbirimizin hayatını sikme rutinine döndük ve göstermelik ilişkimi ona kanıtlamak zorunda değilim. Böylelikle bana da şov yapmayı keser o geri zekalı."

"Böyle konuşma arkadaşım hakkında."

Kerem omzunu silkip "Senin Kayra'yla olmanı istiyor o. Kendisi de Beste'yle olunca lise arka dörtlüsü fantezilerini gerçekleştirir." Dedi.

"Kerem," diyip yorgunca "Gerçekten yoruldum. Sadece bir yemek. Seni tanımak istiyorlar bu çok normal değil mi? Ünlü birisin sen, milli takımda oynuyorsun ve futbolla alakalı insanlar Kayra da Beste de." Diye devam etti.

"Zencefilli olan Kayra'nın özel içkisi de olacak mı yemeğimizde bi'tanem." Dedi yapay gülüşle. Altay ise sinirle oflayıp ayağa kalktı.

"Bir sik olmayacak yemekte tamam mı, mutlu musun? İptal de edeceğim Yunus'a gidecek derim."

"Katılacağım yemeğe. İptal falan etme."

Altay sinirle ellerini saçları arasından geçirip Kerem'e döndü. "Çift kişilikli misin? Beni mi delirtmeyi deniyorsun?"

"Belki.

Seninle şu an şu durumda olabilmem için anca çift kişilikli falan olmam gerekiyor zaten. Gurursuz, enayi ve salak bir yanımla hep sana yaklaşmadığım için özür dilerim."

"Durumumuzun bi adı yok merak etme. Enayi falan olmuyorsun."

"Öyle mi? Gözümün önünde öpüşüyorsun ve ben hala seninle kalıyorum üstüne de o kızın organize edeceği yemeğe gidiyorum. Tanışalım diye. Nasıl enayi olur muşum, anlat da öğrenelim."

"Sahteydi diyorum! Öpüşme falan da sayılmazdı hem o, sadece basit bir dudak değdirme."

Kerem bunu duyunca elindeki çantayı yere bırakıp elini karnına götürerek güldü. "Sen bu 'basit' dudak değdirmelerini ne sıklıkla yapıyordun Altay?"

"Hiç yapmıyordum! Türkiye ve İngiltere dinamiği farklı dedim sana. Orada kimse kimsenin yanında öpüşmüyor ama burada kimse inanmıyor sevgili olduğumuza. Öyle bir durum sandı ve bunun benim için bir etkisi olmadığını en iyi şekilde biliyorsun sen."

"Erkeklere kalkıyor benimki diyip zaten sıyrılıyorsun bu tüm işlerden ama bu beni rahatsız etmesini engellemiyor."

"Bak," diyip konuşmadan önce dudağını ıslattı Altay. "Seni rahatsız ediyor çünkü beni seviyorsun. Burada odaklanman gereken buyken sadece kavga etmek için konuşur halimize dönmeye gerek yok. Odaklanman gereken şey duyguların olmalı."

Stay / AlKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin