1. Bölüm

2.7K 163 16
                                    

Karlı dağların ardına, turnam yâre selam söyle.

Burası vatan; üstünde yürümek nasip değilse, altında yatarız diyenlerin yurdu.

Alışamadım/ Aytac Doğan 🪻

Hayat büyük yanılgılarla dolu bir çember gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hayat büyük yanılgılarla dolu bir çember gibiydi. Nereye çıksan ucu diğer yanılgıya dokunurdu. Yanılgılar beni hep doğru yola yönlendirmişti. Doğru yolda yürürken çukura takılanlardandım. Sonra karanlıkta bir çift göz belirdi ve o parlayan gözlerin peşinden savruldum. Bu bir çift göz bana yardım edebilmiş miydi? Savrulmam gereken yere ne zaman varacaktım? Rüyalar bir kapan, yanılgılar bir çemberdi.

Cehennem sadece ateşten ibaret olamazdı. Ateş bazı insanlar için ısımacak bir sığınak bazı insanlar içinse ızdıraptı. Düştüğün cehennemi cennete çevirmek elindeydi. Şimdi o cehennem cennet bahçesine dönmeliydi savrulduğum yer çiçek cenneti olmalıydı.

Kollarımı tutup yalvaran kız çocuğuna gülümsedim. "Doktoy abla yütfen bana iğne yapma."

"Doktoy abla bak ben hasta değilim."

Minik kıza bakan herkes gülümsüyordu. Boğazını gösteren minik kız bana hasta olmadığını kanıtlamaya çalışırken annesi, "doktor hanım ne gerekiyorsa yapın." Diyerek minik kızın ağlamasına sebep olmuştu. Sarı saçları yüzüne yapışan minik kıza baktım tıpkı küçüklüğüme benziyordu.

"Bak iğne yok, sen iğne olacak kadar hasta olmamışsın!" Minik kız ağlarken kahkahalar atmaya başladığında, bu sefer kollarıma sarıldı. Reçeteyi yazmak için yöneldiğimde hemşirelerin hareketliliği dikkatimi çekti. Mırıldanmalar arasında doktor Serdar'ın adını duyunca ayaklanmanın sebebini de anladım.

Hastanenin en yakışıklısı olması bir marifet değildi fakat onun egosu baş edilmez derecede fazlaydı. Masada durup reçeteyi yazdıktan sonra doktor Serdar'ın olduğu tarafa doğru baktım. "Nihan Hanım.." dedi bana doğru adımlar atarak.

"Serdar Bey,"

"Bugün yine çok güzelsiniz."

Doktor Serdar hemşirelerin kıkırdamasını görünce hemen kollarını dikleştirdi. Kızacak gibi olduğunda hemen bu hareketi yapar ve gün boyu hemşirelere eziyet ederdi. "Sanırım saçınızdaki yaprağa gülüyorlar."

Elimi uzatıp saçındaki yaprağı aldığımda hemen yumuşadı. Doktor Serdar bu hastaneye geldiği günden beri bana ilgili davranır ve ne zaman araya girsem hemşirelere karşı yumuşardı.

"Dışarıda öyle fırtına var ki!"

"Tabi saçınıza bir yaprağı konduracak kadar hem de!" Dedim onun dozunda ona karşılık vererek.

Her Zaman SendinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin