last session ☆ minsung

─ e n d e r i n e ❝ + 1 8 ❞

[medyayı açmanız şiddetle tavsiye edilir~]

oy: 222
yorum: 1,1k

bu bölümdeki bütün saatlerin anlamına bakmanızı öneririm. çünkü bölümü anlamanız ve bölüm içinde olacaklardan spoiler almanız, bazı şeylerin kafanızda daha iyi oturması için gerekli olabilir sukuşlarım >3<

şimdiii bol smutlu, uzunlu bir bölümle geldim bu ne ayol 2 bölüm arayla smut dhsjnsjsjsjqknsjsksj yok bundan sonra smut... demek isterdim ancakk olacak ama böyle "+18" uyarısı koymayacağım çünkü bu kadar ayrıntılı ve uzun olmaz, olsa bile en az 3-4 bölüm sonra falan olabilir...

bir de an itibariyle ficin en uzun bölümü artık bu.

hadi bakalım bölüme geçelimmm yine her zamanki gibi AŞG dolu bir bölüm 🫂🥰😇

[$$]

25 Nisan, pazartesi.
saat, 05:05.

bakır saçlarının arasına aklar düşmüş, genç adamın. gencecik yaşında hayattan bezmiş, yaşamaması gereken onca şeyi yaşarken, kimse koşmamış yardımına.

şimdi aynaya yansıyan çökmüş görüntüsüne bakarken, iç çekmekten başka bir şey yapamıyor, lee felix.

geçmişe dönüp kimseye hesap soramayacağının farkında; kendi elleriyle canına kıydığı amcasını diriltip, şu anki aklıyla, farklı şekillerde ondan öcünü alamayacağınında pek tabi.

istemiyor zaten bunların hiçbirini. yalnızca sevilmek istiyor, içindeki küçük çocuk. güvenli kollar ardına çekinmeden, bir adım sonrasını düşünmeden atılmak; onu, etraftan gelecek kötülüklerden koruyacak bir prens istiyor.

changbin'i istiyor bilhassa. yanında olduğunda güvende hissettiği tek adamında onunla aynı duyguları beslemesi; belki de, yıllar önce tenine kazınan her bir yarayı iyileştirmesi, panzehiri aşk olan bütün zehri, bedeninden söküp atması tek dileği.

küçük, kirli ve leş kokulu cezaevi tuvaletinin aynası bile daha temiz, geçmişinden. biraz sabun ve bez yeter, eski halinden eser kalmaması adına. ancak felix için aynı durum geçerli değil, kendi nezdinde. zor, onun kalbine kazınan lekelerin sökülüp atılması. hele ki böyle bir ortamda, kim yardım edecek ona.

burada düşersen, bir tekme de onlar vurur ardından. kimse yardıma gelmez, herkes daha derine bat diye uğraşır.

yüzünün bulanık yansımasına bakarken, aynaya yumruğunu indirip, cam parçalarını etrafa dağıtmak istiyor. sonrasında ufak bir cam parçası alarak, damarlarını parçalar ve son verir yaşadığı zulme.

kimsenin ruhu duymaz. bir tek changbin üzülür. onun hüznü de iki üç günden fazlasına uzamaz,, diye düşünüyor.

ne de olsa, seks için kullandığı gelişigüzel adamlardan birisi felix, changbin için. önemsiz, değersiz, sıradan...

sevişirken söylediği aşk cümlelerinin hepsinin birer palavra olduğunu biliyor, felix. anlamlı bakan gözlerini bir tek kendisinin okumayı bildiğini de.

yüzü aynaya iyice yaklaşıyor. "pislik!" diyor tükürürcesine. benliğine karşı beslediği nefreti ancak böyle dışa vurabiliyor. öfkesini aynalara kusuyor. "geberip gitseydin ya!! amcanı göndereceğine kara toprağa, kendin girseydin, aptal herif!! ne sikime yaşıyorsun ki zaten?! kimin var? baksana etrafına, kimsesizsin sen!" söylediklerine kendisi gülüyor, tekrar kendisi öfkeleniyor.