chapter four

402 36 29
                                    

"sikerim böyle oyunu."

"ağlamadan oyna, ağlamadan oyna." Jungkook, Taehyung'un söylenmelerine karşılık hızlı bir vuruşla topu filenin arkasına göndererek daha Jisoo yetişmeden top yerle buluşmuştu.

"bebeğim bu senin içindi." Jungkook iki kolunu da kaldırarak işaret parmaklarıyla beni gösteriyordu.

dudaklarımı büzerek içten bir şekilde öpücük yollamıştım.

"bu da her sayısını sevgilisine gönderiyor, anladık hanımcısın Jk." diyerek soluklanmak adına ellerini dizlerine yaslayan Taehyung yavaş yavaş fileye yürüyordu.

"eş değiştirelim." Taehyung üzerindeki tişörtü çıkartarak filenin karşısındaki ikili takım olan Jungkook ve Jennie'ye ilerlemişti.

ellerini fileye geçirerek Jennie ile göz göze gelmiş, göz kırparak dudaklarını kıvırmıştı.

"bu güzel kızla takım olmak istiyorum ben." Jennie'de gülerek kollarını birbirine bağlamıştı.

"üzgünüm, sevgilim buna çok kızar."

Taehyung hızlıca eğilerek filenin altından geçmiş, Jennie'nin belini kavradığı gibi kendine çekerek saçlarına öpücük kondurmuş ve onu taklit etmişti.

"sevgilim kızar, hm?" ikili birbiriyle uğraşırken Namjoon yanımdan kalkarak Jisoo'nun yanına ilerlemiş, oturduğu kumdan kaldırarak şortunun üzerindekileri çırpmıştı.

"adi herif Taehyung, demek sevgilimin oynayışını beğenmedin. gel bir turda ben yeneyim seni."

onların birbirleriyle uğraşan hallerine gülerken yerlerine geçmiş, yeni bir maç başlatıyorlardı.

o sırada Jungkook yanlarından ayrılmış, yüzüne yerleştirdiği gülümsemesiyle güneşlendiğim yere doğru geliyordu.

yüzüstü uzanmaktan yorulmuş kollarımdan dolayı vücudum kum olmasın diye serdiğim havludan kalkmış, oturur pozisyona geldiğimde Jungkook'ta yanıma oturarak ellerini arkaya yaslamış, başını gökyüzüne kaldırarak gözlerini kapatmıştı.

"sevgilin çok yoruldu Chaeyoung, her şeyde iyi olmak yoruyor biliyor musun?"

gözlerini açarak bakışlarını bana çevirmiş, gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuyordu.

"al hadi al kıyamam." yandaki açılmamış su şişesinin kapağını açmış, ona uzatarak içmesi beklemiştim.

dibinde az bir su kalana kadar hepsini içmişti.

"yaklaşsana, bir şey söyleyeceğim."

"hm?"

oturduğum yerden yüzüne doğru yaklaştığımda  hala bir şey söylemiyordu.

"söylesene Jungkook." omzundan hafifçe iteklediğimde şişenin içerisinde kalan az bir suyu kapağına dökerek yüzüme dökmesiyle eş zamanlı olarak omzuna geçirmiştim.

peçeteyle yüzümü kuralarken bir yandan Jungkook kahkahalara boğulmuştu.

"çok adi bi adamsın Jeon Jungkook."

heartless ❧ rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin