"benim güzel oğlum,
bunları yazmak pek aklımda yoktu ama ameliyata gireceğim ya, insanın aklına türlü türlü şeyler geliyor işte.
olur da tüm benliğimi sana aktaramazsam diye korkuyordu bir tarafım, aldım kalemi elime ben de. benim güzel oğlum, seni çok sevdiğimi biliyorsun zaten.
baban da seni çok seviyor, her ne kadar bunu gösteremese de. arada fikir ayrılıklarınız oluyor, tartışmalarınız oluyor, üzülüyorum içten içe.
bir babayla oğlu hiç ayrı kalır mı? et kemikten ayrılır mı?
babanla birkaç tartışmamıza denk gelmiş olman beni o kadar çok üzdü ki, her çift tartışır jungkookum. bazen fikir ayrılıkları olur, anlaşamazlar, her zaman aynı düşünceye sahip olamazlar ya. herkes eşiyle aynı olsa nasıl olurdu bir düşünsene?
baban hiçbir zaman senin kötülüğünü istemez oğlum, biliyorsun. yıllarca bizim için çalıştı, seni en iyi okullarda okutup bir gelecek kazandırmak için çalıştı.
şimdi ise yeni bir projesi var, henüz bunu sana söylemedi. işleri şükürler olsun iyi gidiyor, amerikada ikinci şirketimizi açmayı düşünüyor. işleri globalleştirmek istiyor.
onu hemen dinlemeden karar verme olur mu? bu senin için bir fırsat jungkook. seni daha iyi yerlere taşımak için koca bir fırsat. biliyorsun, baban da yaşlanıyor artık. o buradaki küçük şirkete bakarken seni amerikadakine göndermek istiyor.
ona ben de söyledim, tüm hayatının burada olduğunu. tüm bunları bırakıp birden yurt dışına taşınmak kolay değil ki.
ama tutturmuş böyle bir hayali, ne yapalım?
sen bunları okuduğunda ben belki de olmayacağım artık, okuyamazsan da çoktan imha etmişimdir bunları.
ameliyat yaklaşıyor. hazır mıyım? bilmiyorum. bu en endişelendiğim ikinci şey.
ilki seni sağlıkla kucağıma alamama endişemdi. çok şükür onu atlattım.
şimdi ise sıra bunda. biraz farklı bir duygu bu tabii ki. doktorlar oldukça riskli diyor, beynimde oluşan sıvı oldukça tehlikeli bir yerdeymiş, kurtulma şansının çok düşük yani mucize olduğunu söylüyorlar.
bilirsin, doktorlar oldukça gerçekçidir. mucizelere inanır mısın? ben inanırım, sen de inanmalısın, en çok da en ummadığın anda olanlara.
oğlum, jungkookum.. eğer, olur ya ameliyat kötü geçerse derme çatma mezarlığıma kasımpatılar eker misin? biliyorum, bunu okurken hadi ama anne diyorsun, ama ek olur mu?
bir de chaeyoungu çok sev diyeceğim ama onu zaten yapacağını biliyorum.
seni çok ama çok seviyorum.
öpüyorum o boncuk gözlerinden, saçlarından, benim küçük tavşanımın gülüşünden.seni çok ama çokkkk seven anne tavşan.."
![](https://img.wattpad.com/cover/357663289-288-k21819.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heartless ❧ rosekook
Fanfictionroseanne_p: artık sana ilgim yok Jungkook. hatta benim için bir şey bile ifade etmiyorsun. sana baktığımda gördüğüm şey o eski, neşeli ve yaşam dolu Jungkook'tu. sen onu bile harcamışsın artık. sen hatta sadece onu değil, bizi de harcadın. bizi, hep...