4.Bölüm

273 59 11
                                    


Selamün aleykum gardaşlar aahhah 2023'ün son bölümüyle merhaba. Normalde 22'de atardım ama bugün de böyle olsun diyerek erken takıldım biraz. 😁

Nasılsınız on gün oldu görüşmeyeli. Hafta içi bir bölüm daha gelecek. Ardından ayın 10'unda gelecek ve her ay 10-20-30'unda gelecek. Tabi çıkan aksaklıklar olmazsa. Haydı satır arası yorumlarda buluşalım. Fikirlerinizi tepkilerinizi merak ediyorum.

Keyifli okumalar.

Dört yolun ortasında, dört bir yandan saldıran kurşunların arasındalardı. Alparslan hemen Tomris’i aramış çağırmıştı. Böyle bir durumda ikizi polisten hızlı gelip polis gelmeden ortalığı temizlemiş olmalıydı. Yoksa başları belaya girerdi. Medya da bu fırsatı asla kaçırmazdı. Alparslan Tomris’e güvendiği için rahattı ama durum Esra için hiç de öyle değildi. Kadın belli etmemeye çalışsa da zangır zangır titriyordu. Ellerini kucağında yumruk yapmıştı ve büzülmüş, küçülmüştü. Alparslan birbirine geçmiş yumruklarını üzerine kendi kocaman elini kapattı.

“Esra korkma. Demesi kolay diyeceksin belki ama boş konuşmuyorum. İçeriden müdahale olmadığı sürece arabanın içine ulaşamazlar.” Arkadan bir araba çarptı. Esra çığlık atmaya başladı ve Alparslan da çığlık atmaya başladı. “Bağırma geri zekalı!”

“Sen de bağırıyorsun!” Bu durumda Alparslan da geri zekalıydı.

Önden de bir araba çarptı ve Esra karşıda ki şoförle göz göze geldi. “Ölücez. Yemin ederim ölücez. Ülkenin en azılı mafya babasının tek oğluyla yemeye çıkarsan olacağı budur! Ben güller laleler alacak kızdım adamlar topla tüfekle geliyorlar. Yemin ederim basiretsizin tekiyim.” Demek tek stalklayan Alparslan değildi.

“Sen beni mi araştırdın?” Sesinde şuh bir eda vardı. Arka fonda İbrahim Tatlıses’ten ‘Domdom Kurşunu’ çalmaya başlamıştı.

“Pek bilgiye ulaşabildiğim söylenemez. Aşk hayatınla ilgili bir magazin bile düşmemiş. Hem senin Instagram profilin niye gizli?” Hesap sormaya başlamıştı. Kurşun sesleri çoğalmıştı. “Sen benim her şeyimi rahatça görebiliyorken benim senin profil fotoğrafınla yetinmek zorunda kalmam hiç adil değil. Üstelik tek bir hikaye bile sabitlememişsin.” Durdu ve sırtını koltuğa yasladı. “Gerçi seni link verirken hayal edemiyorum.”

Onlar kendi aralarında muhabbete dalmışken dışarıda da işler karışmaya başlamıştı. Silahlı saldırganlar dışında kimse kalmayan sokakta kurşun sesleri çınlıyordu. Aracın kaplamasını bile aşamayan kurşunları gören adamlar delicesine ateşliyor ve daha çok hırslanıyordu. Bir tanesi dayanamamış sırf biraz olsun etki yaratabilmek için araca ardından çarpmıştı ama kendi arabasının tamponunu düşürmekle kalmıştı. Bu araçlara halk arasında ‘tank deviren’ diye lakap takmışlardı. Öyle sağlam yapılıyordu ki...

“Patron, adam arabanın içinde kaldığı sürece bir tek çizik bile almadan kurtulur. Üstelik kendi içimizde zayiat veriyoruz. Müslüm Adnan’ı vurdu az önce yanlışlıkla.”

“Ulan gerzekler çıkartın o zaman arabadan. Her aklımı ben mi vereyim size?”

“Tamam abi. Nasıl yapçaz abi?” İşte bunu Yunus’ta bilmiyordu. Bir şekilde Alparslan’a zarar vermeli ve Tomris’ten o günün intikamını almalıydı.

“Ne biliyim lan? Her şeyi ben söyleyeceksem sen niye ekip liderisin?”

Telefonu kapattılar ve Şehsuvar adamlarıyla konuştuğu kulaklığı taktı. “Şimdi hepimiz birden saldırıyoruz. Araba tost olana kadar saldırın.”

Arabanın içinde Esra ve Alparslan sıkı sıkıya tutunmuşken arabaya süratle vurmaya başladılar. Kendi arabaları daha çok zarar görüyordu belki ama aracı sallamaya başlamışlardı. Eğer Tomris biraz daha gelmezse belki araba takla atabilirdi. Alparslan kendi arabasını çalıştırdı ve çapı dar bir daire çizdi. Ön tamponuyla diğer bütün arabaları savurmaya başladı. Adamlar yarım saattir onu arabadan çıkartmaya çalışırken adamın onları imha etmesi yaklaşık on dakika civarı sürmüştü. Araç açılan bir boşluktan ileri atıldı ve kıstırıldıkları kıskaçtan kurtuldu. Esra sevinçten ağlıyordu.

Kurt BakışlımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin