Felix Hyunjin'e konum atmış bekliyordu.
Konum attığı yer uzun yıllar sonra tekrardan karşılaştıkları yer olan o parktı. Felix bankta oturmuş tıpkı o günkü gibi ayaklarını sallayarak telefonuyla ilgileniyordu.
Hyunjin konuma uyarak geldiği parkı görünce şaşkınlıkla Felix'in oturduğu banka doğru bakmaya başladı.
Yavaşça yanına doğru ilerleyip banka oturdu ve Felix'e doğru döndü.
"Felix? Neden buraya geldik?"
Felix derin bir nefes alıp yüzünü Hyunjin'e doğru çevirdi.
Hyunjin içinde oluşan heyecana anlam veremesede sakince beklemeye başladı. Felix ona doğru dönünce gereksiz bir heyecan yapmıştı ve neden heyecanlandığına bir anlam verememişti.
"Hyunjin... seninle yıllar sonra bu parka karşılaştık ve herşeye bu parkta bir son vermek istiyorum."
"Nasıl yani? Neye son vereceksin?"
"Senden gizlediğim şeye..."
"Neymiş benden gizlediğin şey?"
Hyunjin Felix'in ağzından çıkacak sözleri heyecanla beklerken Felix derin bir nefes aldı ve söze girdi.
"Hyunjin ben yıllardır senden hoşlanıyordum. Hoşlantım yıllar geçtikçe büyüdü ve aşık oldum. Ben bunu daha fazla saklayamazdım. Her ne kadar reddeceğini bilsemde soruyorum...benimle çıkar mısın?"
Hyunjin şaşkınlıkla Felix'in suratına bakakaldı. Dili tutulmuş gibiydi ve ne diyeceğini bilemiyordu. Felix'i kırmadan nasıl reddedebilirdi? En çokta arkadaşlıklarının bitmesinden korkuyordu.
"Felix ben..."
Felix başını eğip dudaklarını ısırmaya başladı. Hyunjin'in söyleyecekleri onu deli gibi korkutuyordu.
"Ben...Jeongin'den hoşlanıyorum biliyorsun. Özür dilerim ama teklifini reddetmek zorundayım. "
Felix başını kaldırıp dolu dolu gözleri ile Hyunjin'e bakıp başı ile usulca onayladı. Kalbine defalarca kez hançer saplamışlar gibi hissediyordu. Şu anda yaşadığı üzüntü ve çaresizlik tarif edilemezdi.
"Felix... lütfen arkadaşlığımız bitmesin."
"Bitmeyecek Hyunjin korkma."
Felix son bir kez acı bir gülümseme sunup hızla yerinden kalktı ve koşarak uzaklaşmaya başladı.
Hyunjin kalbinde oluşan acıya bir anlam veremiyordu. Canı neden yanıyordu?
Felix'in fazlasıyla üzüldüğünü biliyordu. Arkadaş kalacaklarını söylemiş olmasına rağmen asla eskisi gibi olamayacaklarını da biliyordu.
Yavaşça oturduğu banktan kalktı ve yürümeye başladı. Felix'in o acı dolu gülümsemesi aklına geldikçe gözleri doluyordu.
Eve vardığı zaman artık yaşlar gözlerinden fışkırırcasına akmaya başlamıştı.
Yavaşça yatağına uzandı ve Felix'i düşünmeye başladı. O güzel yüzü, saçları, kokusu...
Hyunjin Felix'i düşündükçe kalbine bıçak saplanır gibi oluyordu ve onu her düşündüğünde kalbinin atış ritmi artıyordu. İşte Hyunjin tam da o anda fark etti gerçekleri ama belkide herşey için çok geçti...
&
Felix ağlayarak ve koşarak evine kadar geldi. Eve girip kapıyı kapattı ve odasına girip kendini yatağa attı.
Kalbi dayanamıyordu...
Ağlamaktan kızaran ve şişen gözlerini yavaşça açtı, yataktan kalkıp masaya oturdu ve eline bir kağıt kalem alarak yazmaya başladı.
Son sözlerini...
><><><
Yersiz bitmesini istemediğim için kısa tuttum so sorry.
Neyse gencolar yeni bölümde görüşürüz 💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkı ~Hyunlix
FanfictionHerkesin olduğu gibi Felix'in de bir çocukluk aşkı vardı fakat onunla yıllar sonra bir parkta karşılaşmayı beklemiyordu tabii ki. ~Düz yazı + texting + instagram ~Ağırlıklı olarak düz yazı içerir ~FemLix!! ~Mini fic ~ANGST!!! #angst🥇 #hyunlix🥇