{1}

1.6K 149 165
                                    

Elinde telefonu sırtında hafif çantası ve giydiği kısa bir etekle esen soğuk bir ayaz eşliğinde sararmış ve yerlere dökülmüş yaprakların arasında yürüyordu Felix.

Arada bir mırıldandığı şarkı diline dolanmış ve bir türlü aklından çıkmıyordu. İster istemez gülümseyerek lambaların aydınlattığı caddede yürümeye devam etti.

Yürüdükçe yürüyesi geliyordu. Öğle saatlerinden beri dışarıdaydı ve garip bir şekilde hiç yorgunluk hissetmiyordu. Gecenin bir vakti soğuk caddelerde yürümek iyi gelmişti ona.

Uzun bir süre daha yürüdükten sonra biraz dinlenmesi gerektiğini hissetti ve sağ tarafta gördüğü bir parka doğru ilerledi.

Banka oturdu ve telefonunu eline alarak biraz oyalanmaya başladı. Arada bir ayaklarını sallıyor ve telefonuyla ilgilenmeye devam ediyordu.

Tam o sırada oturduğu banka başka biri daha oturdu. Felix başını kaldırıp baktığında yanındaki adam ile göz göze geldi.

Fazlasıyla yakışıklı, siyah saçlı ve uzun boylu adam Felix'in dikkatini ânında çekmişti.

Utanarak telefonuyla ilgilenmeye devam etti fakat aklı yanındaki adamdaydı. Yakışıklılığı karşısında şoka uğramış ve adamla göz göze gelince fazlasıyla utanmıştı. İşin daha da utanç verici kısmı siyah saçlı adam şu anda Felix'i izliyordu ve Felix bunun farkında olmasına rağmen bozuntuya vermemeye çalışıyordu.

Bir süre sonra başını tekrardan kaldırdı ve kendisini izleyen adam ile tekrardan göz göze geldi.

"Bir sorun mu var beyefendi?"

"Hayır, sadece...bir yerden tanıdık geldiniz."

"Ah anladım fakat ben sizi bir yerden çıkaramadım." diye yanıtladı Felix.

"Adınız ne?"

"Lee Felix."

Siyah saçlı adam duraksadı ve adı bile tanıdık olan adamın yüzünü incelemeye başladı.

"Adınızı da bir yerden hatırlıyorum."

"Sizin adınız ne?"

"Hwang Hyunjin."

Felix duyuduğu isim ile kaskatı kesilmişti şimdi..

"Ne...?"

Adam anlamaz bakışlarını Felix'e sunuyordu.

"Hyunjin...?"

"Biz bir yerden tanışıyoruz sanırım Bay Lee."

"Hyunjin beni hatırlamadın mı?"

"Şey... hatırlamaya çalışıyorum."

"Hyunjin benim sarı civciv. Hatta şey...BbokAri!!"

"Tanrım yok artık!! Civcivim?!"

Felix ilk okul dönemlerinden tanışıyordu Hyunjin ile. Çok yakın arkadaşlardı ikiside. Felix küçüklüğünden beri Hyunjin'den hoşlanıyordu fakat yaşları büyüdükçe ve lise dönemine gelince Felix Hyunjin'e karşı beslediği duyguların basit duygular olmadığını fark etmişti.

Felix kollarını iki yana açtı ve Hyunjin'in boynuna doladı. Hyunjin de hemen ellerini Felix'in beline yerleştirdi ve sarılmasına karşılık verdi.

"Hyunjin seni çok özlemişim."

"Bende seni sarı civciv."

Felix Hyunjin'in kollarından ayrıldıktan sonra gülümseyerek bakmaya başladı siyah saçlı oğlana. Hyunjin de o sırada gözlerini Felix'in üzerinde gezdiriyordu.

"Etek giyiyorsun ha? Sana yakışmış."

"Teşekkür ederim Hyunjin~shi!"

"Görüşmeyeli neler yaptın? Ne işle ilgileniyorsun?"

"Biliyorsun ailemin büyük bir serveti vardı ve onlar öldükten sonra hepsi bana kaldı bu yüzden çalışmaya ihtiyacım yok. Üniversitede mühendislik okudum fakat çalışmıyorum."

"Oh anladım."

"Sen çalışıyor musun?"

"Ressamlık okuyorum. Küçükken de yeteneklerim vardı zaten hatırlıyorsundur belki."

"Ah evet! BbokAri ile ile sarılırken resmimi çizmiştin."

"Vay hatırlıyorsun demek!! Akıllı civciv seni!"

Uzun uzun sohbet edip özlem giderdiler ve Felix Hyunjin'in telefon numarasını da aldıktan sonra evine doğru ilerlemeye başladı.

Onun için mükemmel bir gün olmuştu. Çocukluk aşkı ile tekrardan karşılaşmış olmak ne kadar tesadüf olabilirdi ki?

><><><

Yeni bir fic ile karşınızdayımmm.

Nasıl buldunuz bakalım??

Açıklama kısmını okumayan olursa diye söylüyorum, bu fic angst.

Bu arada çok talep gelirse bugün ikinci bölümü de atabilirim.

Neyse yeni bölümde görüşürüz şekerlerim 💘💖

Çocukluk Aşkı ~HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin