Tanışma

1 0 0
                                    

Geç kaldım.

Yine yeni yeniden.

Hızlıca insanların arasından geçiyor, üzerime yönelen bakışların bir an önce geçmesini umuyordum. Kendimi o kadar baskı altında hissediyordum ki gözyaşlarım kendimi sıkmamdan dolayı firar ediyordu. Okulun binasını gördüğümde yarım saattir koşan yorgun bacaklarımı son kez hızlandırdım. Güvenlik başını olumsuz anlamda iki yana sallayarak bana selam verdi. Ona zoraki gülümseyerek el salladım ardından binaya girdim.

Sınıf en üst kattaydı ve asansör bozuktu. Merdivenleri ikişer ikişer çıkıyor, arada da kol saatimi kontrol ediyordum. Dersin bitmesine 15 dakika kalmıştı. Hızlıca sınıfın bulunduğu kata geldim. Görevli kadın bana acır gözlerle bakıyordu. Onu anlayabiliyordum çünkü artık ben de kendime acıyordum. Sınıfa girdiğimde çocuklar şükürler olsun ki kendi kendilerince konuşuyor, eğleniyor, ders çalışıyordu ve fazla gürültü yapmıyorlardı.

Öğretmenlik yaptığım okul puanla alan iyi bir anadolu lisesiydi. Çocuklar anlayışlı ve disiplinlilerdi. Beni görünce hepsi ayağa kalktı. Kısa bir selamlasmadan sonra çantamı masama bıraktım ve 15 dakikada ne işlenebilir diye bakmak için kitabımı açtım.

"Hocam, yok yazıldınız yalnız."

Başımı kaldırdığımda ergence şakayı yapanın kim olduğunu da öğrenmiş oldum. Deniz, muhteşem bir espri yapmış gibi bir bana bir de arkadaşlarına bakıyordu. Alayla önüme geri döndüm. Fazla ciddiye almaya gerek yoktu.

"Yoklama alıyorum. Başkan kim yok?"

"Tamız hocam."

Hızlıca gözümle sınıfı saydım ve deftere dersimle ilgili konuları yazıp akıllı tahtayı açtım. Bu sırada çocuklar da kitaplarını açıyordu.

"Yaptınız mı ödevleri"

"Evet!"

"Evet!"

"Yok."

Bakışlarım aykırı olan öğrenciye döndü. Ayberk ben hariç her yere bakıyordu.

"Neden yok oğlum."

"Köpeğim yedi hocam."

"Senin tüylere alerjin var köpeğin nereden oluyor?"

"Dışarıda bakamaz mıyım? Hocam köpek gel benim ödevi yut!"

"Tamam Ayberk zaten tek yapmayan sensin. Bu seferlik kabul. Bir daha da yalan söyleme."

Ayberk hızla yerinden kalktı ve camın kenarında henüz bırakılmamış telefon kutusundan telefonunu aldı. Biraz kurcaladıktan sonra bir video açtı ve telefonu bana doğru tuttu.

Beyaz bir köpek test sayfalarını yiyordu.

"İnandım Ayberk geç yerine."

"Tamam hocam."

Ayberk telefonunu bırakıp yerine geçerken ben de akıllı tahtadan Mezopotamya haritası açtım.

Son 5 dakikada gecenki dersi tekrar etmiştim. Diğer ders giriş yapacaktım konuya.

Teneffüs zili çaldığında "çıkabilirsiniz" emrimle öğrenciler çıkarken ben de öğretmenler odasından konu anlatımlarımı almaya gittim. Tam girerken kolumdan biri tuttu ve beni kenara çekmeye başladı.

Müdürden başkası değildi.

"Odama gelir misiniz Umut Hocam?"

"T-tabii efendim."

Odasına gittiğimizde arkamdan sertçe kapı kapandı. Kendi masasına geçip sertçe oturdu. Bense ayakta kalmayı tercih ettim.

"Bir değil iki değil Umut Bey! Her derse geç kalmak nedir? Çocuk musunuz siz? Burası daha önceki çalıştığınız okullara benzemez biz burada özel çocuklar yetiştiriyoruz. Tek bir dersi kaçırmaları bile kötüyken siz hiçbir derse zamanında gelmemekten bahsediyorsunuz! Allahtan çoğu sayısalcı da kaybımız fazla olmuyor. Madem yetişemiyorsunuz başka bir öğretmen alalım yerinize."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FORMULA (Gay Love Story)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin