(Yazar ağzından devam)
Bazı şeyler acı bir gerçekten farksız olur.
Kimi yada daha çok insan kusursuz bir eş istemez ki?
Peki onlar kusursuz bir eş isterken acaba kendileri eşlerine kusursuz bir eş olmak için yada kusursuz bir eş olabilmek için ne yaptılar veya yapıyorlar?
Yada insanlar kusursuz bir insan ve yada kul olmak için ne yapıyorlar?
Tamam kusursuz insan yada kul olmaz ama bu kusurlar küçük veya göz görülmeyen ,kulak duyulmayan ağza alınmayan kusurlar olmalı değilmi?
Neden insanlar kusurları örtmek için birşeyler yapmıyor?
Küçük çocuklar bile bir hatası olsun hemen özür dileyip oyuna devam edebiliyor.
Ama yetişkinler veya gençler olayın üstünü örtüp bir daha aynı olayı yapmamak için çabalamayı bırakın sanki muazzam bir yemek yapmışta bittiremeyince ertesi gün ısıtıp tekrara önüne koyuyor.
Azra doktorun kapısını çaldı.
İçeriden "Gir" sesini duyduğunda nefes alıp verdi. Elini kapının koluna götürüdü. Kolu aşağı indirip itirdi kapıyı.
Doktor bilgisayardan kafasını kaldırıp kapıya çevirdi. Gelenin kişi gördüğünde "Hoşgeldiniz Azra hanım" dedi.
Azra içeri girmiş , kapıyı da kapatmıştı.
"Hoşbuldum Züleyha hanım"
Doktor Züleyha hanım masanın önündeki koltuklardan birini gösterip "Buyrun lütfen" dedi.
Azra koltuklardan birine oturdu.
Doktor Züleyha hanım başını bilgisayara çevirip konuştu. "Azra hanım ben de tam sonuçlarınızı inceliyordum" derken incelemeye devam ediyordu.
Doktor Züleyha hanım bir süre inceledikten sonra içli bir nefes çekip verdi "Azra hanım . Şu anlık akustik tümörünüzde herhangi bir ilerleme yok ama bu ilerlemiyeceğini göstermiyor ." dedi .
Azra sadece başı ile onayladı. Biliyordu belki bir gün bu tümör yüzünden ölebilirdi ama hiç kimsenin onun için arkasında göz yaşı dökmesini istemiyordu. Sırf bunun için ailesinden ayrı bir şehire gelmişti. Ailesi ne kadar Azradan ayrı yaşarlarsa öldüğünde daha az acı çekerlerdi. Daha az göz yaşı dökülürdü.
"Peki başka bir sorun varmı?"
Doktor Züleyha hanım güzel bir tebessüm yollayıp "Hayır gayet sağlıklısınız" dedi.
Azra ayaklanıp "iyi o zaman size iyi günler. "
"Sizede iyi günler ve kendinize dikkat edin"
Azra başını öne hafif bir eğip odadan çıktı.
Odadan çıktığı an karşısında bal Gözlü biri ile karşılaşması ile gözleri kocaman açıldı.
"Eeee Azra hanım bir sorun varmıymış ?" kollarını birbirine bağlamış, meraklı bir şekilde bekleyen bir adet Rahel demişti bu sözleri.
Azra derin bir nefes alıp verdikten sonra "Üç saat sonra ölüyormuşum" dedi umursamaz bir şekilde.
"Boş boş konuşma Azra "diye uyardı Rahel.
Azra kuzenine göz devirip yürümeye başladı . "Ne boşu bir gün ölücez hepimiz "dedi.
Rahel Azra'nın yanında yürürken "Orası öyle ama ne bileyim be sen olmazan olmaz ."dedi üzgünce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐙𝐑𝐀
Teen Fiction{Hiç başlayamadan bitten bir hikâye.} Biz kapıya çıkmamız ile evi inleten asker "Kusura bakmayın çocuğunuzun uyuduğunu bilmiyordum" Bir anda ağzımdan "Çocuğumu?" çıktı. "Evet çocuğunuz" dedi "Abla çenin çucun mu vay?" boynumdan başını kaldırarak s...
