8. BÖLÜM

280 20 7
                                    


Tam 6 yıl önce duyamadıgımı hata duyamiyacağmı öğrenmiştim.

18. yaşımda akustik tümör ile tanışmış , tam 2 yıl boyunca da savaştım. Doktorumun dediğinde göre ya hemen işitme kaybı yaşayacaktım yada ilerleyen zamanlarda ama ben 20 yaşıma girdikten 1 ay sonra işitme mi kaybetmiştim.

İşitme mi kaybettikten sonra psikolojik destek almıştım ama psikiyatri uzmanı buna gerek olmadığını söylemişti . Bende biliyordum buna gerek olmadığını ama anne ve babama bunu anlatamamıştım . Ben bu durumla karşılaşacağımın farkındaydım ve hazırdım da ama ailem buna hiç hazır değildi.

Benim bağrıp, çığırıcağımı, yıkıp, dökceğimi ve hıçkıra hıçkıra ağlayacağım beklediler ama ben kendimi öyle bir hazırlamıştım ki bunların hiç birini yapmayıp kendimi bu hayata karşı savaşmaya kara vermiştim.

O günleri unutamıyorum .

İçimi dökmek için yazdığım o numarayı hâlâ unutmuyorum bile.

Batur Alpin beyin yüzünü bile unutmadım . Hiç birşeyi işitmeye ben onun sesi kulaklarımdan çıkmıyor .

Belki bir erkeği unutamadığımdan dolayında cezalıyıdım bu dünya için bilmiyorum.

Onun bizim evi inleten sesi , o turkuaz gözleri , duruşu hata ve hata çocuklara olan o sevgisi hiç ama hiç çıkmıyor aklımda .

İçimi dökmek için sağladığım o numara ona ait olması için dua bile edebilirdim ama bunu kendime yasakladım çünkü Allah'ıma sonra nasıl hesap vercektim yada gelecekteki eşime . İşte tam bu yüzden onu unutmaya çalıştım ama olmadı .

Yılar geçti ben ayakları yer sağlam basan bir kadın ,bir kız oldum . Kimseye acımayan , adaletinden ödün vermeyen bir kadın. İnsanların bazıları ise bana duygusuz bir kadın olduğumu bile söylüyor ama bu beni umrumda bile değil.

2 hafta önce Artvin'e Cumhuriyet Savcısı olarak gelmiştim. Şu anda ise odamda oturmuş karşımda bilgisayar önümde dosyalar vardı.

1 hafta önce Baş savcım beni odasına çağırması ile odamdan çıkıp Baş savcının odasına vardım. Odasının kapısını tıklatım. içeriden " Gir " sesi gelince kapıyı açıp girdim ama girmem ile odada Albayı görmem bir oldu . Tabi Albayı görünce bir duraklasadım ama bozuntuya vermemek için hemen kendimi toparlayıp odanın içine adım atım.

Baş Savcım masasının önündeki sağ tarafta kalan sandalyeyi gösterip "Buyrun Savcım "dedi.

Hiç bekletmeden gösterdiği yere oturdum. Oturur oturmaz gözlerimi Baş Savcıya çevirdim "Beni istemişsiniz Baş savcım" dedim.

" Evet " dedi ve elini Albaya çevirip "Bu Albay CİHAN DEMiRTAŞ " diyip eli ile de beni gösterip " Albayım Cumhuriyet Savcımız AZRA POYRAZ " bizi birbirimize tanıştırdı.

Albay sağ elini bana uzattı "Tanıştığıma memnunun oldum " dedi .

Ben Albayın eline bakıp birde yüzüne baktım. Ciden de memnun olmuş gibiydi.

Bende sağ elimi kaldırıp göğsümün sol tarafına getirip koydum ve "Bende" diyip elimi sol göğsümden çektim.

"Albay şok" diyerek sol melek çıktı.

"Bende bim" diğer taraftan da sağ melek çıktı.

Bende A101 tövbe yarabbim siz nerden çıktınız be .

"Duyduk ki bizi özlemişsin gelelim dedik " dedi sol Melek.

Nedemesin bir özledim bir özledim sormayın

𝐀𝐙𝐑𝐀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin