Sorular ve Hediyeler

15 2 0
                                    

Lily'nin Gözünden


Önümüzde dil kitabı ve defter vardı. Masanın etrafına koyulmuş sandalyelerde oturmuş Luna'ya yeni bir dil öğretiyordum. On yaşına basmıştı artık. Zaten Enpia krallığının ana dilini sökmüştü ama onu farklı ülkelerde seyahat etmesini istiyordum. Belki de daha iyi eğitim almasını. Luna eline kalem almış yeni öğrendiği kelimeyle beraber bir kaç cümle kurmaya çalışıyordu. Karen ise sıkılmış olacak ki elini yanağına koymuş, dirseği ile masadan destek alarak uyukluyordu. Luna altı yaşına bastığında bir han açmıştık ve geçimimizi oradan sağlıyorduk. Bir saat boyunca dil çalışmıştık ve artık Luna da bende sıkılmıştık. Yavaşça kalkıp Luna'nın saçlarını okşadım. ''Aferim güzelime çok iyi iş çıkartmışsın. Hadi artık teyzen sana masal okusun uyuyalım.'' bunu söylediğim gibi gözleri ışıl ışıl parlamıştı. Bizimle uyumayı, masal dinlemeyi çok seviyordu. Karen'ı da uyandırıp hep beraber yatak odasına çıktık. Karen ile ben yatağa uzandık miniğimizde tam ortamıza yattı. Karen eline 'Menekşe Prenses' kitabını almıştı. Bense kolumu Luna'nın omuzuna atıp saçlarını okşamaya başladım.

Hikayenin ortalarında Luna ikimize de meraklı gözlerle baktı. Ne olduğunu anlayamamıştık. ''Bir sorun mu var kuzum?'' diye sordu Karen. ''Teyzeciğim ve halacığım tüm arkadaşlarımın, kitap karakterlerinin bile annesi ve babası var. Benim neden yok?'' ne diyeceğimi bilemediğimden Karen'a baktım. O ise çoktan bana bakmaya başlamıştı bile. Kısa bir bakışmanın ardından kaybeden tarafın ben olduğu apaçık belliydi. Derin bir nefes alıp verdim. ''Bak güzellik bazı insanlar hatta bir çok insanın bu dünya da bulunacağı bir süre vardır. Ve bu süre sona erdiğinde ise kanatları oluşur ve farklı bir diyara, Tanrı'nın yanına giderler. Senin annen ise şuan Tanrı'nın yanında tatlım.'' olabildiğince masumlaştırmıştım. Luna elini çenesine koyup düşünmeye başladı. Acaba kafasında neler dönüyordu? ''O zaman babam yaşıyor. Çünkü sen ondan bahsetmedin hala? Onu sevmiyor musunuz?'' bu kız gereğinden fazla zeki. Bazen bana aynı kandan olduğumuzu sorgulatacak derece de hem de.

''Bak kuzum. Bazı evli çiftler anlaşamayabilir ve bu yüzden de ayrılmaya karar verirler. Baban sürekli gezdiği için annen hep şikayet ederlerdi. En sonunda ise anlaşamadıklarına karar verip ayrıldılar. Şu an baban belki Dünya'nın diğer ucunda bile olabilir.'' beklediğimin aksine Luna üzülmemiş ve ağlamamıştı. Hatta aksine mutlu gibiydi. ''Anlattığınız için çok teşekkür ederim. Annem ve babam yanımda olsalardı bile yine sizi severdim.'' sırayla ikimizi öpüp sarıldı. ''Hadi uyuyalım. Çok uykum var. Teyze bana yarın matematik ödevlerimde yardımcı olur musun? Okulda ki hocalarım diğer öğrencilerle ilgilenmekten bana vakit ayırmıyorlar.'' alt dudağını büzmüş köpek gözleriyle bakıyordu.

Akıllı yiğenim benim. Biraz daha yatakta vakit geçirdikten sonra uyuya kalmıştık.

6 Sene Sonra

Luna'nın Gözünden

Odamda oturmuş ders çalışıyordum. Kapım çaldığında gir komutunu verdim. Halam ve teyzem içeriye ellerinde bir pasta ve hediye paketleriyle geldiler. Ben daha ayağa kalkmadan 'İyi ki doğdun' şarkısını söylemeye başladılar. Mumları üfleyip birbirimize sarıldık. İlk hediyemi Lily halam verdi. ''Beğenir misin bilmem ama bence sana çok yakışacaktır.'' hızlıca hediyeyi açtım. Hediyenin içerinde 3 tane damla şeklinde zümrüt yeşili taşlar vardı ve aynı taşlarla yapılmış çiçek ve yaprak desenlerinin bulunduğu metal bir saç tokası vardı.

 Hediyenin içerinde 3 tane damla şeklinde zümrüt yeşili taşlar vardı ve aynı taşlarla yapılmış çiçek ve yaprak desenlerinin bulunduğu metal bir saç tokası vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevinçle tokayı saçıma takıp halama sarıldım. ''Çok teşekkür ederim halacığım. Gerçekten bunu çok sevdim.'' halamda bana sarılmıştı. Biraz daha o şekilde kaldıktan sonra teyzeme döndüm. Arada bir halamla teyzemin dedikodusunu yapıyorduk. Kendisi çok somurtkan ve kimseye duygularını göstermezmiş. Ama bana karşı aşırı sıcaktı. Bunun nedeniyse anneme verdiği sözmüş. Bana hüzünlü bir şekilde bakıyordu. Sanırım ona sürekli annemi, kız kardeşini hatırlatıyordum. Bana küçük bir kutu uzattı. Bir şeyler söylemesini bekledim ama o sadece kutuyu açmamı bekliyordu. Hızlıca kutu açtığımda bir kolye vardı. Zincir bir kolyeydi, ucunda ise ay modelinin içinde bulunan bir güneş simgesi vardı.

 Zincir bir kolyeydi, ucunda ise ay modelinin içinde bulunan bir güneş simgesi vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne söyleyeceğini merak ettiğimden ona baktım. Ama o sadece kolyeye uzandı ve arkama geçip kolyeyi boynuma taktı. Tekrardan ona döndüm. ''Bak kuzum. Artık reşit oldun. Bu kolye annen için çok özel bir kolyeydi. Ama maalesef ki nedenini hiç bir şekilde bana ya da başkasına anlatmadı. Ve bana göre bu kolyenin yeni sahibi sen olmalısın. Onu annen gibi hep koynunda taşı olur mu tatlım?'' gözlerine baktığımda o yorgunluğu görebiliyordum. Teyzeme sıkıca sarıldım. O gece pasta kestik, oyun oynadık ve deli gibi eğlendik. Ama bir sorun vardı. Artık halam ve teyzem yaşlanmıştı ve onlara destek olmam gerekiyordu. Ayna karşısına geçip kendime baktım. Esnek bir vücuda sahiptim. Saçma olabilir ama hanlarda bulunan aptal sarhoşları korkutabilmek için bıçak fırlatmayı öğrenmiştim. Acaba bunlarla bir şeyler yapabilir miyim? Camımın kenarına oturup ayı izlemeye başladım. Ne zaman önemli bir karar alacak olsam her zaman gök yüzünü seyrediyordum. Sanki birisi bana oradan ilham kaynağım olacakmış gibi. Gözlerimi kapattım. Reşit olan kişilerin yapabileceği işleri düşündüm. Aklıma dün sabah geldi. On beş yaşında ki bir erkek çocuğu yasal olmamasına rağmen hanlarda bulunan aranan kişilerden birisini istemişti. Teyzem ise bunun legal olmadığını diretmişti. Tabi ya. Ben artık reşittim. Geceleri çıkıp bu yöntemle para kazanabilirdim. Mutluluktan ayağa fırlamıştım ki bir şimşek çaktı hemen ardındansa yağmur yağmaya başladı. Şimşeğin sesi bir kadının feryadına benziyordu. Sanki gökyüzü acı çekiyordu...

Boğazlı dar, sarı kazağımı ve rahat bir eşofman giydim. Saçlarımı toplayıp burnumdan aşağısını kapatan bir bandana bağladım. Dolabımdan teyzemin armağanı olan fırlatma bıçaklarını bacağıma lastikle sabitledim.

 Dolabımdan teyzemin armağanı olan fırlatma bıçaklarını bacağıma lastikle sabitledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Penceremi açıp son bir kez odama baktım. Ardındansa aşağıya atladım.




🏰🏰

Öncelikle merhabalar. Şu an bu bölümleri yazıyor olmamın nedeni Luna karakterinin hangi yollardan geçtiğini kısa kısa anılarla anlatmaya çalışıyorum. Umarım bunları okurken keyif alıyorsunuzdur. Bence gayet zeki bir kadın karakter. Bundan sonra ki bir ya da iki sonra şimdi ki zamana geçiş yapacağım. Bana göre bir karakterin geçmişini bilmek önemli bir detaydır. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorum yapıp, hikayemi oylarsanız çok sevinirim.

Enpia PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin