Yine sabah ezanı ile birlikte kalkan Zeynep namazını kılmak için abdest almaya iki göz oda olan evlerinin küçük banyosuna doğru adımladı.Abdestini aldıktan sonra namazını kılıp ev ahalisine kahvaltı hazırlamaya koyuldu.Sabah direk tarlaya gidecek olan babasına ve ağabeylerine kahvaltı da yumurta haşlamak için kümesten yumurta almaya gitti. Kümese gitmişken tavuklara yemlerini vermeyi de ihmal etmedi.Yumurtaları alıp hemen işe koyuldu.Önce çay suyunu ocağa koydu kahvaltılık peynir zeytin ve dün tarladan topladığı domates ve biberleri hazırladıktan sonra yer sofrasını sermek için salona doğru adımladı.Ardından babasını ve ağabeylerini uyandırmaya gitti. Önce babası Hüseyin ardından büyük abisi Eyüp ve küçük abisi Semih oturdu sofraya. Onlar kahvaltı yaparken Zeynep de yer yataklarını kaldırmaya başladı.Onların adetlerinde kadınlar erkeklerle yemek yemez konuşmaz hatta aynı ortamda bile bulunmaz.Bu nedenden dolayı kahvaltı yapmadan temizliğe başlamıştı.5 kardeşin ortancası olan Zeynep ailenin tek kızı olmasından dolayı her zaman en çok yorulan en geç uyuyup en erken kalkan kişi olmuştur.Yer yataklarını topladıktan sonra iki küçük kardeşini okula göndermek için uyandırdı.Hayatı ne kadar zorlu olursa olsun kardeşleriyle ilgilenmekten mutluluk duyar onlarlayken hep mutlu olurdu.Özellikle de küçük kardeşi Osman'ı çok severdi.Koyu kestane rengi saçları belirgin elmacık kemikleri ve hafif tombul yanaklarıyla çok güzel bir çocuktu Osman.Ablası da onu çok sever ve hergün okşardı saçlarını henüz 12 yaşnda olmasına rağmen çok akıllı ve bilgili bir çocuktu.En küçük kardeşi Ahmet,Osman'a göre biraz daha yaramazdı.Osman kadar olmasa da oda akıllı ve terbiyeli bir çocuktu.Zeynep ev işlerini bitirmiş ekmek yapmak için hamur yoğurmaya başlamıştı bile.Annesinin kolları ağrıdığı için pek iş yaptırmazdı genç kız annesine.
Tandırın ateşini yakmak için odunluktan odun aldı.O sırada içerden annesinin ona seslendiğini duydu.
"-Zeynep kızım hele gel de şu hamura bir bak yavrum taşmasın."
"- Tamam ana geliyom."
Genç kız hamura bakmak için tandırı alel acele yakıp içeriye doğru koştu.
Hamur taşmadan yetişmişti neyse ki .Hızlıca elini yıkayıp leğenin kapağını kaldırdı. Dışarıya taşan hamurları leğene koyup tekrar kısa bir yoğurma işlemi yaptı.
"- Zeyneb'im işlerimizi bitirip Gülizar hanımgile gidelim bugün misafirleri varmış tek başıma yetiştiremem o kadar yemeği."
Annesinin kurduğu cümleyle kaldırdı kafasını leğenden genç kız.
"- Tamam ana gideriz tabii.Hem bende Gülizar teyzeyi görürüm cenazeden beri görmedim."
-"Vah yavrum vah Sabri bey' in vefatına bütün köy yıkıldı çok zor bir şey yavrum Allah rahmet eylesin."
Gülizar hanım genç kızın annesinin ara sıra yemek yapmak ev işlerine yardımcı olmak için gittiği konağın hanımıydı. Zeynebi de pek severdi saygılı hamarat ve güzel bir kız olması Gülizar hanımın çok hoşuna gideri.
"-Amin anacım."
"-Herhalde işlerinin başına büyük oğlu geçecek diye duydum komşulardan."
"-Adam bir hafta oldu vefat edeli komşu kadınlar dedikodu yapmaya başlamış bile onlara ne kimin işin başına geçeceğinden."
Zeynep hiç sevmezdi dedikodu yapmayı kimin ne yaptığı nasıl davrandığı onu ilgilendirmezdi.
Ondandı bu ani çıkışı.
"-Neyse kızım boşver şimdi komşu kadınları konuşmaya daldık hamuru unuttuk."
"-Tamam ana "
Anne kız el birliğiyle hamuru beze haline getirdikten sonra pişirmek için ayaklandılar.
Dışarda ki tandırın önüne gelip bezeleri açmaya başladılar. Zeynep bezeleri açarken annesi Cemile de tandırda pişiriyordu.