"Ya, Seungmin aç şu kapıyı!"
"Felix, git başımdan!"
"Bak her utandığında kendini tuvalete kilitleyemezsin, tamam mı?"
Kapının arkasına başımı iyice yaslarken az önceki mesajlarda tekrar gözümü gezdirdim. Olduğum yerde erimemek için zor duruyordum kapıya yaslı bir şekilde yere çökerken. Bacaklarımı kendime çekerek bir kez daha okudum mesajları, Chan ona hyung dememi yasaklamıştı. Bu bir rüya mıydı bilmiyordum ama rüyaysa uyanmak istemiyordum.
Kapının arkasındaki Felix tekrar kapıyı tıklattığında Chan birazdan geleceği için buradan çıkmam gerektiği aklıma geldi ve yutkundum.
Dün gece Felix'in yanından uyku bahanesiyle kaçarken bir şeyleri bildiğinden oldukça şüphe etmiştim. Sonrasında sabah uyandığımdaysa kahvaltı ettiğimiz sırada garip bir sessizlik hakim olmuştu masaya ve konuşmaya Felix girmişti. İkimiz de farkındayken daha ne kadar konuşmayacağımızı sormuştu, ben bilmemezlikten geldiğimdeyse daha açık konuşarak utançtan ölmeme sebep olmuştu.
Abimle beraber uyuduğunuzu biliyorum, demişti.
Sonrasında kendimi nasıl tuvalete atmıştım bilmiyordum, mesajlaşarak bir şeyleri çözdüğümüzde bile fazlasıyla utanmıştım. Jisung'u da arayıp konferans yapmıştık ve ikisinin düşüncesi de Chan'ın benden hoşlandığına yönelikti. Özellikle Felix uykumda yanağımdan öpüş şeklini o kadar ballandıra ballandıra anlatıyordu ki o anlattıkça ben yüzümü yastığa gömüp çığlık atmıştım yanında artık rahat davranabilmemin rehavetiyle.
Felix'e göre sadece yanaktan bir öpücük değildi, dudaklarıma fazla yakın bir yerden öpmüştü. Şimdi bile nefesim kesiliyordu, üzerimde canlandırmıştı Felix gördüğü şeyi. Dudağımın hemen yanından öpmüştü eğer Lix'in dudaklarının değdiği yer doğruysa. Ve uzun bir süre de dudaklarını beklettiğini söylemişti buna ek olarak. Ne kadar doğruydu bilmiyordum ama arkadaşımın bana böyle bir konuda boşa umut vermeyeceğine emindim.
Sonuç olarak sonrasında Chan bana mesaj attığında bile Jisung, Felix ve ben kritik yapmaya devam ediyorduk. O mesaj atınca üçümüz beraber çığlık atmıştık, Felix eve gelirken bir şey isteyip istemediğimi sorduğu mesajdan sonra kendi telefonunu kontrol etmişti ve kendisine mesaj atmadığını görünce abisine bir tur sövmüştü. Beni bulunca kardeşinin pabucunu dama attığıyla alakalı, oldukça küfürlü bir sövmeydi bu ve onun tepkileri gerginliğimi alıp kahkahalarla gülmeme sebep olmuştu kısa bir anlığına.
Daha sonrasıysa çok beterdi, Chan ona hyung dememi yasakladığında Felix artık Jisung'u görüntülü aramış, salon resmen hayvanat bahçesine dönmüştü onların tepkileri yüzünden. Felix ve Jisung, Chan'ın yaşımız yakın olduğu için hyung demeni yasaklıyorum demesiyle gülmekten nefes alamayacak kadar krize girmişlerdi. Bense telefon titreyen ellerimdeyken ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde onlardan yardım bekliyordum, onlar fazlasıyla eğlense de benim için gerici anlardı. Sonrasında biraz toplamıştım ama arada hyung kelimesini yine kullandığımda çocuklar hızla düzeltmemi sağlamışlardı.
Bir yerden sonra Chan çok güzel uyuduğumla alakalı iltifatlar ettiğinde Felix ve Jisung yanımda sahte öpüşme sesleri çıkarttığı için kıpkırmızı kesilmiştim ve koşarcasına kendimi tuvalete atmıştım.
Şimdiyse çıkmak istemiyordum, salak çocuklar Chan'ın dedikleri yetmiyormuş gibi beni o kadar utandırmıştı ki mesajlara ancak şimdi daha dikkatli bakabiliyordum ve fark ettiğim şey şuydu...
Biz flört etmiştik.
Chan'ın bana karşı bir şey hissedebileceğine çok değil, bundan birkaç gün önce bile ihtimal vermeyebilirdim ancak bu mesajları, uyurken beni öpmesi, gece bana sarılması... Bunların hepsi o kadar fazlaydı ki kalbim vücudumdan dışarı çıkmak ister gibi atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sleep with me | chanmin ✓
FanfictionChan, sadece kardeşinin arkadaşı olan Seungmin'le uyuyabildiğini fark eder. ✓minsung, hyunlix, jeongbin ✓texting+düzyazı ✓slowburn