Aşktan daha baskın bir duygu var mıydı bilmiyordum ama varsa da benim kalbime henüz uğramamıştı. Beni bu kadar etkileyen başka hiçbir duygu yoktu.
Arkadaşlarımı çok seviyordum, özellikle beş arkadaşım benim için o kadar değerliydi ki onlar için canımı bile verirdim. Ama Chan hayatıma girdiğinden beri herkesten farklı hissettiriyordu, canımdan öte bir şey feda edebilecek olsam onun için ederdim. Onu sadece seviyorum demeye dilim varmıyordu, onun için ölüyorum demek istiyordum ancak bunu da söyleyecek cesaretim yoktu. Daha onu iki yıldır sevdiğimi bile söyleyememiştim, üstelik o beni öpmüşken ve bana bu kadar güzel davranıyorken...
Elimdeki danoneden son kaşığımı alıp, mavi paketi çöpe atmak üzere yönelirken derin bir iç çektim.
Bana aldığı danonelerden ikinciyi yemiştim o gittiğinden beri, ara ara da Jisung'la mesajlaşmıştım. Felix de mesaj atmıştı yaklaşık bir saat önce ve onunla da konuşmuştum, utanmamam gerektiğini söyleyip duruyordu ama gruptaki mesajlardan sonra bunun mümkün olmadığını söylemiştim. Sonuç olarak ondan utanmamam için ufak bir anlaşma yapmıştık. Felix bana abisiyle alakalı bilmediğim bir şey söyleyecekti ve ben de utanmamaya çalışacaktım.
Arkadaşımın söylediği şeyse, Chan'ı ilk defa böyle gördüğüydü. Uzun zamandır herhangi bir sevgilisi olduğunu bile görmediğini ve bana karşı ilgisine şok olduğunu söylemişti Felix.
Bu düşünceler tekrar kalbimin hızlanmasına sebep olduğunda aklıma ağladığım için gözyaşlarımı silen, köpek sahiplenebileceğimizi söyleyen Chan geldi. Kalbim daha da hızlanırken kendimi hızla oturduğum yatakta geriye doğru bıraktım. Sırtım yumuşak kumaşla buluştuğunda tavana bakarkense aklımda saçlarımdan öptüğü, uyumamaya çalış dediği anlar ve en sonunda da dudaklarımı öpüşü döndü.
Tek gecede yaşadığım şeyler yüzünden çığlık atmamak için zor dururken yatakta yuvarlandım heyecanla. Kalbim deli gibi atıyordu ama ben delirmemiştim. Her şey gerçekti, üstelik Jisung'un dediği gibi kalçamı da çimdiklemiştim. Yani kesinlikle gerçekti.
Chan'ın her an gelebileceğininse heyecandan yatakta sağa sola dönerken ayırdına vardım, hızla oturduğum yerden ayaklanırken ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım.
Şimdi ne yapacaktık mesela? Nasıl uyuyacaktık ki? Chan uyumamamı söylemişti, uyuyacak bir sakinliğe sahip değildim zaten. Aksine içim içimi yiyordu.
Heyecandan alt dudağımı kemirdiğim sırada, bakışlarım gardıropun kapağındaki görüntümle kesişti. Oda sadece sarı bir gece lambasıyla aydınlandığı için loş da olsa kendimi net bir şekilde görebiliyordum. Aynadaki yansımamla barışmış değildim. Fazlaca sorunlarım vardı kendimle ancak gözüme ilk defa güzel gelen dudaklarım, beni asıl şaşırtan şeydi.
Chan öptü diye miydi bilmiyordum ama dudaklarım, çok da kötü değildi. Öpüştüğümüz için barizce şişmiş olduklarını fark etmemle kanın yanaklarıma pompalanmaya başladığını hissettim. Ellerim düzeltmek için saçlarıma gittiğindeyse oradan da odadan çıkmadan önce öptüğünü bilmek, ellerimi duraksattı kısa bir anlığına.
Ellerimin hafifçe titremeye başlamasıyla kendimi fazla gerdiğim gerçeği gözüme çarptı. O anları hatırlamak bana iyi gelmiyordu.
Bedenim tekrar titremeye başlarsa yatağa Jisung'un dediği gibi Chan'ın beni kucaklamasıyla döneceğimi fark etmekse tamamen duraksamamı sağladı. Gözlerim kocaman olurken hızla yatakta normalde uzandığım tarafa ilerledim. Anında örtüyü aralayıp içine girerken tek hedefim sakinleşmek ve bu gece bir daha beni kucaklamamasıydı.
Birkaç saniyeliğine de olsa tüy kadar hafifmişim gibi beni kaldıran kolları ve kucağı, çok güzel hissettirmişti. Ancak sorun da tam olarak buydu, kucağında olmak beni daha da heyecanlandırmıştı. Bir kez daha beni kucağına alırsa bu geceyi çıkartabilmem kesinlikle mümkün değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sleep with me | chanmin ✓
FanfictionChan, sadece kardeşinin arkadaşı olan Seungmin'le uyuyabildiğini fark eder. ✓minsung, hyunlix, jeongbin ✓texting+düzyazı ✓slowburn