Kitaplarla geçen yaz tatilim sona ermiş ve duygularım sonunda egemenliğim altına girmişti. Ya da öyle sanıyordum. Yarın bir bakıma benim için büyük bir gündü. 3 ay boyunca kendimi duygularım konusunda terbiye etmiştim ve bunu görmek istiyordum. İlk işim yeni,beyaz bir gömlek almak oldu. Gömleği aldığım sırada pantolonun yüzü asılır diye bir de pantolon aldım ve eve geldim.
Biraz televizyon izledikten sonra gözlerimi tüm geçmişime kapattım.
...
Sabah yine erkenden uyanıp üzerimi değiştirdim. Saçlarıma da hafif bir şekil verdim. Malum okulun ilk günüydü ve herkes gibi bende güzel görünmek isterdim. Yola koyuldum. Okula doğru giderken kulaklığımı taktım. Bir Sezen Aksu şarkısı açtım ve tüm duygularım dışarıya çıktı.
Okula vardığımda kapıda sınıf listeleri vardı ve istemsiz bir şekilde gözlerim Beren Güneş ismini arıyordu. Sonunda bulmuştum. Hem de Mete'nin isminin hemen altında. 'Neyse ki yine aynı sınıfa düşmedim' diyip kendime büyükçe bir teselli sundum. Şanslıydım ki yine bahçeye bakan bir sınıfım olmuştu. İlk derse başlamıştık. Edebiyatçımız nasihat veriyordu ve bende dışarıyı izliyordum. Beklenen sahne sonunda açılmıştı ve Beren ile Mete yan yana okula girmişti. 3 ay görmediğim Beren gerçekten değişmişti. Tatil ona yaramıştı,bana değil. Saçlarını yine kısa kestirmiş ve hafif bir makyaj yapmıştı. Mete yine aynı boktu.Gördüğüm sahneyi aklımdan bir türlü uğurlayamadığım için dersler hızla akıp geçmişti. Çıkışta yine gözlerim Beren ile Mete' yi ararken iki siyah gözün radarına girdi. Bu gözlerin sahibi bir alt devreden Tuğçe idi. Gözlerimi kaçırıp Beren ile Mete'nin çıkmasını bekledim. Onları uzaktan görünce okulun yanındaki yıkık evin arka tarafına sırtımı yasladım ve Beren ile Mete önümde yürüyorlardı beni görmeyerek. Bunu söylerken bile kendimden utanıyorum ama içimde ki kıskançlık beni esiri haline getirmiş ve onları takip etmeme neden olmuştu. Eskiden Beren'in evine yaklaştığımız için ayrıldığımız köşe(elini bile tutamadığım o köşe) şimdi Mete ile Beren'in öpüşme köşesi olmuştu. Mete 'nin düşüncelerini az çok tahmin ediyordum. Sevgi değildi. Çünkü sevgi cinselliğe dayanamazdı. Sevgi saflıktı. O gün oradan eve dönerken gözlerim ansızın yaşarmış ve kendimi ailemin yasak kelimelerini(küfür) kullanırken buldum.
Akşam annem sevdiğim yemeklerden birini yapmasına rağmen masaya gitmedim. Çünkü içimde bir yer midemden daha açtı. Sanırım kalbimdi. Bir Sezen Aksu şarkısı açmak için bilgisayarımı açtığımda sosyal bir paylaşım hesabımda Tuğçe'nin mesajıyla karşı karşıya kaldım...