𝔄𝔩𝔱ı

85 12 5
                                    

Yaklaşık iki saat geçmiş; ben hala terasta, yalnız başıma oturuyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yaklaşık iki saat geçmiş; ben hala terasta, yalnız başıma oturuyorum. Şansıma komiser büroda değil, bir de onun azarlamasına gelemem. Sorgulanacağım elbette. Ve bunu hiç acımadan kendi kendime yapabilirim... O halde başla Jeon. Tam olarak nereye doğru ateş ettim? Cesedin üzerinde tek bir kurşun varsa ya benden ya ondandır. Diğer garsonu yaralayan ben olduğum için bir diğerini öldürdüğüme inanacaklardır. Peki ya öyleyse? O halde cezamı keserim. Şu otopsi sonuçları açıklansın da.... Bunu tespit etmem lazım yalnızca. Şimdi bir kez daha düşünelim, derin bir nefes alıyorum ama aklımı toparlayamıyorum. Ergen bir gencin odası kadar karışık zihnim, aradığımı bulmak için ayılmam gerek. Yüzümü ovuşturuyorum.

Ellerimi alnımdan çekince onun geldiğini gördüm. Direkt olarak ona bakmamıştım o yüzden dışarıya bakmaya devam ettim. Yalnız kalmak istediğimi söylediğim halde gelmişti yanıma. Git de diyemezdim ama kimse beni konuşturamazdı şu an.

Yanıma oturdu, sessiz kalmaya devam ettik.

Bu sefer daha sesli bir nefes aldım. Ailesini, yaktığım geleceğini, vicdanımı kim avutacak? Kimse bunu yapamaz. En çok sinirlendiğim de benim şu an davayı, garsonu sorgulamam gerekirken kendimi sorguluyor oluşumdu.

Ne acı. Ölümüne üzülmek yerine de ben öldürmemiş olayım diye dua ediyorum burada.

" Dedektif, kendine bu kadar yüklenmemelisin. Ben de oradaydım, önce karşı taraf ateş açtı. Az kalsın ölüyorduk. Bu tarz şeyler polislerin başına hep geliyor sanıyorum... "

" Benim başıma ilk kez geliyor. " bir çocuk gibi tek omzumu sallıyorum. Zaten en küçük hatamı kollayan emniyette en güvenilmeyen bendim. İnsanların beklentisi büyüktü ama bu durumdan hoşnutlardı. Ben bir hata yaparsam... Biterdim ve onlar da zaten bu anımı kolluyordu.

" Şimdi ne olacak peki? "

" Sorumlusu bensem görevimden ihraç edileceğim. Birkaç yıl yatmam için ceza verirler mi bilmiyorum, dediğin gibi ilk ateşi açan onlardı. Fakat o ne yaptı bilemiyoruz. Seni sorgulayacaklardır. Dedektifi -beni- kurtarayım diye yalan ifade vermeye kalkma. Ne gördüysen onu anlat. "

Eğer sebebi bensem sonum belli, görevden ihraç edileceğim. Hapis cezasından da beter bir şey bu.

Daha Boyacı'yı bulamadım!

Aniden ayağa kalktım. İç sesimdeki tartışmalar beni deli ediyordu. İstemsizce refleksif olarak kalkmış bulundum ama aptal gibi geri oturamazdım. İleriye yürüdüm. Terastan aşağıya doğru baktım. Dansçı yanıma gelirken acele etti, " Bak, ne gördüysem sana da onu söylüyorum. İlk onlar ateş açtı. O garsonu göremedim ama diğeri özellikle bize doğrultmuştu silahını! "

" Kendin diyorsun... Onu görmedim diyorsun. Görmemişsin işte Dansçı! " sinirli bir ifadeyle ona baktım. Kaslarım gerilmişti. İçimde zar zor tuttuğum öfkemi ona püskürtüyordum.

Paint the Seoul Red | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin