𝔖𝔢𝔨𝔦𝔷

50 8 1
                                    

" Konuştu mu? " iri gözleri dudaklarımı sesimden önce okumaya çalıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Konuştu mu? " iri gözleri dudaklarımı sesimden önce okumaya çalıştı.

İstemsizce gözlerim dudaklarından tavana kaydı, peşimden gelmesi için durmadan ilerledim. " Susma şansı tanımadım. "

" O halde itiraf etmiştir! "

" So-hee'den öğrenmiştim zaten adımın aklandığını... Başka şeyler öğrendim. " birkaç memur yanımızdan geçti. Karşıdan gelene kadar dik dik baktılar. Geçerken de ne olur olmaz kontrol edeyim diye başımı haffifçe çevirdim. Onlar da arkamızdan bize... Aslında bize değil, Lalisa'ya bakıyorlardı. Kasten yavaşladım ki öne geçsin. " Amaçları Boyacı'ya suçu atmakmış. " Lalisa da yavaşladı. Öne geçsin diyeydi benimki ama onun sebebi benimle eşlenmek için belli ki. " Onu öldürmek istiyorlar, acısını çekmesi gerektiğine inanıyorlar. O yüzden... Seni hedef almışlar. " Bu sefer duraksadı. Ben eşitlenmek için durdum. " Ne o? " sordum durgun bir ifadeyle. Korkmasını, tedirgin olmasını bekliyordum. İsteyen, sözlerimi başka tarafa da çekebilirdi. Beni kurtardı, bana yardımcı oldu evet ama onu sınamadan duramıyordum. Eğer tedirgin olursa Boyacı ile bir ilgisi olduğunu belli ederdi. Fakat sadece hüzünlendi. Sorgu namlusunu alnından çektim bende, " Böyle olabileceğini sana söylemiştim. Müdür olursan hedef olacaksın demiştim, değil mi? Yanlışım varsa düzelt, buyur. " dedim. Az önce başka bir şeyi ima etmiyormuş gibi.

Yutkunmaya çalıştı ama dudakları kadar ıslak değildi boğazı. " H-Hayır , doğrusun. Sadece... Katil gördükleri birinin cezasını çekmesi için ona dönüşmelerine inanamıyorum. Aynı şey mi bu? Adaleti böyle mi sağlayacaklar? "

" Herkesin adalet anlayışı farklıdır, Lalisa. Sözlükler zihnimize ve kalbimize hakim olsaydı yapay zekadan farkımız da kalmazdı. Böyle şeyleri artık yadırgayamıyorum yani. Sen de alışmalı... Veya devretmelisin. "

" Ve sen de hemen kulübü kapat, dimi? Olmaz. Hayır. "

" Bu kulüp için canını vereceksin yani? "

" Hayatım zaten o kulüp. "

" Hayatını tek bir şeye adayacak kadar basitleştiremezsin. "

" O halde sen neden ömrünü dedektifliğe adıyorsun? Sen de onlar gibi bizim sadece dansöz olduğumuzu falan düşünüyorsun. Sizinki meslek de bizimki değil mi?? "

" Ben öyle mi dedim? "

" Sen öyle demedin mi? "

Yine yuvarladı gözlerini. Alnıma vurdum elimi. Hafızası dili kadar keskindi Allah'tan. Çünkü arabaya kadar yüzüme bakmadan önden önden yürüdü.

Taehyung henüz dönmemişti. Arabaya geçtik. Sürücü koltuğuna oturdum zaten işimiz bitmişti bekçinin ters tarafına kalacaktım. Lalisa arabanın kapısını o kadar sert çarpınca sinirlenmeden edemedim. "Sana karşı bu zamana dek ne saygısızlığımı gördün de trip atıyorsun? "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Paint the Seoul Red | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin