11'

6.1K 543 47
                                    

Jeongguk'un ağzından

Oturduğum yerde parmaklarım ve boşta kalan ayağımla ritim tutarak Taehyung'un gelmesini bekliyordum. Mesaj atmanın üzerinden yaklaşık on dakika geçmişti. Yüksek dairelere sahip bir binada da yaşamıyordu, bu yüzden gelmemesi can sıkıcıcıydı.

Tam mesaj atmak için telefonuma uzanacaktım ki kapının kolunun çekildiğini fark edip sağıma baktığımda Taehyung'un gelmiş olduğunu görüp arabaya binmesini izledim. "Geç kaldım üzgünüm." mahcup sesiyle dediğine karşılık "Sorun değil çok beklemedim zaten." demiştim.

Aslında dakik biriydim ve birini iki dakika bile bekleyemezdim. Bugünlük istisna olduğunu düşünüp geçiştirdiğim kısa vaktin ardından aracı çalıştırıp dümdüz yola devam ettim. Taehyung nereye gideceğimizi bana önceden söylememişti ve ben de burada çok yer bilmiyordum.

"Nereye gidiyoruz?" diyerek sessizliği bozduğumda Taehyung bir şeyleri hatırlamış gibi tepki verip telefonunu çıkararak navigasyonu açmıştı. "Sakin ve çok sevdiğim bir yere rezervasyon yaptırdım, oraya gideceğiz." diyerek telefon tutucuya kendi telefonunu koymuş ve sırtını koltuğa yaslayarak ellerini birleştirip oynamaya başlamıştı.

Taehyung'un ayarladığı navigasyona uyarak küçük bir restoranın önünde durduğumda, ön camdan içeri bakmıştım ve müşteri olmadığını görünce etrafı incelemeye başladım. Sakin bir yer olmalıydı Taehyung'un dediği gibi.

Arabadan inerek içeri girdiğimizde Taehyung bize ayırttığı masayı görevliye sorarak öğrenmiş ve koltuklardan birine oturarak montunu çıkartıp yanına koymuştu. "Dışarısı çok soğuk kar yağacak gibi." dediğinde "Hava durumunda kar yağacağını söylüyorlardı, soğukluğa bakılırsa yağma ihtimali yüksek." diyerek yanıtladım.

Taehyung ile siparişlerimizi verdikten sonra ortam ikimiz için de sessizleştiği için duraksadım. Konuşacak konu yoktu ikimiz bir araya geldiğinde, çünkü gerçekten birbirimizle olan iletişimimiz 8 yıl öncesinde kalmıştı. Ayrıca bağ bozulma olayı falan derken gerçekten aramız buz gibiydi, ikimiz de birbirimizle konuşamıyorduk. Lisedeki gibi cıvıl çocuklar değildik, ikimiz de garip hissediyorduk.

Taehyung aramızdaki sessizliği bozmaya karar verdiğinde, ilk adımı dakikalardır oynadığı ellerini masanın üstüne koyarak yaptı. "Aslında buluşalım diye bir teklifte bulunmamın bir sebebi var, anlamış olmalısın." Anlamıştım tabii ki, sebepsiz yere benimle bir yere gitmesinin anlamı yoktu.

"Bu aramızda oluşan 8 yılı aşmış olacak soğukluğu kapatmak istediğim için teklif ettim. Biliyorsun önceden lisede yakın arkadaşlardık ve olaylar olunca aramız limoni oldu. Hatta direkt birbirimizle konuşmaya bile tenezzül etmedik." ilgiyle onu dinleyip baş sallayarak onu onaylarken sözü devraldım.

"Bunların olması normal gibi geliyor artık, o zamanlar 19 yaşlarındaydık, küçüklüğün getirdiği bilinçsiz hareketlerdi. Ama yine de haklısın, her şeyi geride bırakırsak biz arkadaştık."

"Bir şeyleri toparlamak istiyorum Jeongguk, annemin beni mahvetmiş olmasını aşmak istiyorum. Onu amaç edindiği şeyle mutlu etmek istemiyorum, o da bundan zevk alıyor ve devam ediyor. Aslında şu aralar kafam aşırı karışık, bir şeyleri toparlamak aşırı zor geliyor ve şirketten ayrılmak, annemin yaptıkları ve aramızın gerçekten yabancı iki insan gibi olması derken birinden başlayarak halletmem gerekiyor diye düşündüm."

Haklıydı kendi açısından, şu an düzgün düşünebilecek durumda değildi fakat bir o kadar da derdini güzel anlatabiliyordu. "Çok keşkelerim var, mesela babamla gitmemiş olmam ya da bağ bozulurken sürekli konuşmak istesen de kırgın olduğum için başımı sürekli başka taraflara çevirmiş olmam." Trajikomik gibi geliyordu, bağ bozdurup tekrar bir araya gelen çiftlerin sayısı çok azdı. Özellikle birbirlerine başından beri yabancı olan çiftler ayrıldığında kurtları acı bile çekmiyordu, bizimki arkadaş olduğumuz için aksine çok acı çekmişti ve bunun acısını büyük bir şekilde ödemiştik.

if i am wrongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin