31

3.1K 301 66
                                    

8 ay sonra, Taehyung'un Ağzından

Parmağımdaki hafif sızıntı ile araladım gözlerimi. Jeongguk'un yüzünü gömdüğü yastıkla birlikte büzülmüş ve öpülesi duran dudaklarıyla uyumaya devam ettiğini gördüm ilk başta. Parmağımın niye sızladığını anlamazken elimi kaldırdığımda karanlıktan ötürü elimi bile zor gördüm.

Niye sızladığını anlamayarak nefes verdiğimde Jeongguk'a döndüm. Huzurlu bir uykunun içerisinde olduğu feromonlarından anlaşılıyordu, gözlerimi kapatıp feromonlarını ciğerlerime davet ettiğimde uyumaya devam etmek istedim. Gecenin köründe kalkmış olmaktan hoşlanmıyordum.

Ama uykuya istekli olan halimi bölebilecek bir şeyi fark ettim. Jeongguk'u en derinlerime kadar hissedebiliyordum, rüya görüyordu ve bu alfası değildi. Ben Jeongguk'un duygularını hissedebiliyordum, büyümüş gözlerimle birlikte baş ucumdaki gece lambasını yaktığımda parmağımdaki lavanta demetleriyle duraksadım.

8 yıl önce kaybettiğim demetler artık parmağımdaydı. Tekrar Jeongguk ile ruh eşi olmuştuk.

Şaşkın bir vaziyette Jeongguk'a döndüğümde huzurlu rüyasıyla iç içe olduğunu anladım. Hem şaşkındım hem de mutluydum, bu kadar beklediğimize değmişti. Işığı kapattım hemen.

Jeongguk'un yüzüstü duran bedenine sarılmak için hareketlendim. Çıplak bedenine elim değdiği anda Jeongguk'un mutlu olduğunu hissettim. Dolmaya başlayan gözlerimle Jeongguk'un sırtına kollarımı doladım ve Jeongguk beklenmedik bir şekilde uyanarak yana dönerek göğsüne yaslanmamı sağladı.

"Taehyung, niye bu kadar mutlusun?" uyku sersemi dediği şeylere karşın gülümsedim. Beni hissettiğini şu an anlamlandırabilecek durumda değildi, gövdesine bir öpücük bıraktıktan sonra gıdıklandığı için hafifçe kıkırtısını dinledim. Elini kalçama dolayarak beni kendine bastırdığında saniyeler içerisinde uykuya teslim oldu.

Dün çok geç gelmişti ve geldikten sonra da çalıştığı için uykusuz kalmıştı. Uykuya bu kadar çabuk teslim olmasını normal karşılıyordum. Bacaklarımı bacaklarının arasına yerleştirdiğimde, sol kolumla belini sarıp düzenli atan kalp atışlarını dinlemeye başladım. Zaten onun kalp atışlarıyla birlikte uyuyakalmıştım.

Tekrar gözlerimi araladığımda Jeongguk'un mutlu kıkırtıları yüzünden uyanmıştım. Bütün bedenimi sararak bana sımsıkı sarıldığında gülümsedim, kollarımı usulca boynuna sardığımda heyecanından ötürü yüksek sesiyle bağırmasıyla irkildim. "Bağımız tamamlanmış!"

Mırıldanarak onu onayladığımda belimden tutarak beni kucağına oturtmuş ve yüzümü elleri arasına almıştı. "Hissediyorum, her şeyini hissediyorum. Şu an hem omeganı hem de seni hissediyorum. Bu his gerçekten mükemmelmiş."

Ona gülümsediğimde, Jeongguk da bana gülümsemiş ve dudaklarımızı birleştirmiştim. Mutluluğumuzu bir öpücükle paylaştığımda, Jeongguk'un yüzümde duran elleri belime ve kalçama yerleşip beni bedenine yaslamıştı. Şehvetten uzak olacağını düşünsem de Jeongguk'un aksi hareketleri farklı bir şey düşünmemi sağlamıyor değildi fakat dudaklarımızı ayırdığımda ellerimi Jeongguk'un omzuna yerleştirerek sinsice gülümsedim.

"Hadi kahvaltı yapalım." Jeongguk kapanmış gözlerini araladığında her ne kadar başka şeyler istiyor gibi görünse de isteğimi geri çevirmemiş ve kucağındaki bedenimi yataktan kaldırarak odadan banyoya gitmemizi sağlamıştı.

if i am wrongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin