2. bölüm özeti: Mi-sun, Wong tarafından kaçırılıyor ve avcılar Mi-sun'u bulmaya, bir otele gidiyorlar.
Mi-sun'dan:
Ellerimi kırık cam parçası ile çözmeye devam ediyordum. Bu sırada Mun kulaklıktan kaçıncı katta olduğumu sordu. Onlar gelene kadar sadece 4 kez konuşmuştuk. Fakat ben cevap veremedim çünkü yanımda Gelly ve Hwang vardı. Bu sırada Hwang konuştu:
Hwang: Bence abayı yakmakta haklı.
Mun'un dediklerine odaklanmışken Hwang konuşunca dikkatim dağıldı ve yanlışlıkla cam ile elimi kestim. Çok kanıyordu. Gelly bir anda bana kilitlendi. Arkama, bedenimin örttüğü, görünmeyen ellerime doğru bakıyordu. Kahretsin! Daha ellerimi çözemedim!
Mun'dan:
Asansörden çıkan ilk kişi ben oldum.
– Ee, şimdi nereye gideceğiz Jeok Bong?
Jeok Bong: Sağa doğru gideceğiz.
Sağa doğru döndük. Duvarlar çatlamış, camlar kırılmıştı. Daha sonra onu gördüm. Mi-sun... Mi-sun kanlar içinde yerde yatıyordu. Başında üç kişi bekliyordu. GELLY, HWANG VE WONG! BİZ BUNLARI YUNG'A GÖNDERMEMİŞ MİYDİK?
Hemen üstlerine atlamaya çalıştım fakat Hana beni uzaklaştırdı ve hepimizi duvarın arkasına sakladı.
Tam ona bağıracağım sırada ağzımı kapattı. Herkes sessizdi. Onlar tartışıyordu:
Wong: HANİ KIZA HİÇBİR ZARAR GELMEYECEKTİ! NE YAPTINIZ KIZA?
Gelly: Öyleydi fakat o ellerini çözmüştü ve bize saldıracaktı.
Wong: SİZ DAHA GÜÇLÜYDÜNÜZ, ONU TEKRAR TUTUP BAĞLAYABİLİRDİNİZ.
Hwang: Wong, yeter. Yaptım ve yaptığıma da pişman değilim. Şimdi çekilde ruhunu emeyim.
Wong: ONUN KILINA ZARAR GELİRSE SİZİ ÖLDÜRÜRÜM!
Hwang: Vayy, küçük Wong'umuz büyümüş de bize karşı gelir olmuş.
Duvardan kafamı uzattım ve Hwang'ın Wong'un boğazını telekinezi ile sıktığını farkettim.
Hana: Ne yapacağız? Mi-sun orada kalamaz!
Mi-sun'dan:
Ne olmuştu bana? Yerdeydim. Ve kan... HER TARAFIM KAN İÇİNDE! YANIMDA HWANG WONG'UN BOĞAZINI SIKIYOR! EĞER RUHUNU EMERSE DAHA DA GÜÇLENİR!
Onu durdurmalıyım. Ama nasıl?
Mun'dan:
Yere, Mi-sun'a baktım ve gözlerinin yavaş yavaş aralandığını fark ettim.
– Mi-sun uyandı!
Bunu biraz fazla sesli söylemiş olmalıyım ki kötü ruhlar benim olduğum tarafa baktı.
Mi-sun'dan:
Mun'un sesini duydum ve sesin geldiği tarafa doğru bakmaya başladım. Kötü ruhlar da benimle aynı yere bakıyordu. Hwang bu sırada hâlâ Wong'un boğazını sıkıyordu. Wong kıpkırmızı olmuştu. Hwang'ın dikkati dağılmışken kalkacak mecalim olmadığı için sadece onun bacağına vurarak onu yere düşürmekle yetinebildim. Çünkü Munların geldiğini biliyordum.
Mun'dan:
Hemen kafamı duvarın arkasına sakladım. Büyük ihtimalle Mi-sun'da bu tarafa bakmıştı.
Hana: Aferin ya, cidden! Bir sessiz olmayı beceremedin!
Hana beni azarlarken bir gümbürtü koptu. Duvardan tekrar kafamı uzattım ve kötü ruhlara baktım. Mi-sun büyük ihtimalle Hwang'ın bacağına vurmuştu ve Hwang yere kapaklanmıştı. Bunu Wong'u kurtarmak için yaptığını biliyordum.
