3. bölümün özeti: Mi-sun kötü ruhların elinden kurtuluyor ve mutlu oluyorlar.
Ertesi gün uyandığımda saat dokuzdu ve daha kimse uyanmamıştı. Hemen yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Sonra aşağıya indim. Avcılara kahvaltı hazırlayacaktım. Pek hamarat olduğum söylenemez ama elimden geldiğince yapacağım. Biraz düşündüm ve kimbap yapmaya karar verdim fakat malzemeler eksikti. Çantamı alıp marketin yolunu tuttum.
-------------------------------------------
Markete girdiğimde içeride çalışan yoktu. Herhalde işi vardır ve birazdan gelir diyip raflara göz gezdirmeye başladım. Aradığım malzemeleri buldum ama çalışan hâlâ gelmemişti.
- Kimse var mı?
Depodan bir tane adam çıktı. Paçavra giysiler içindeydi.
X: Kusura bakmayın, bir işi hallediyordum da. Buyrun.
Kasaya ellerimdeki malzemeleri döktüm.
- Bunları alacaktım.
X: Tabii ki.Malzemeleri aldıktan sonra marketten çıkıp sığınağın yolunu tuttum.
-------------------------------------------
Sığınağa girdiğimde kapıda beni Mun karşıladı. Ellerini bağlamış ve duvara dayanmıştı. Gözlerinde hem endişe hem de sinir vardı. Beni görünce doğruldu.
Mun: Günaydın, neredeydin?
- Günaydın Mun. Markete gittim. Kimbap yapacaktım ama malzeme kalmamıştı.
Mun: Neden sen yapasın ki?Bu sırada içeri girdim ve Mun kapıyı kapattı.
- Size yardımcı olmak için.
Mun: Daha yeni iyileştin. Hatta iyileştin bile sayılmaz. Hareket etmemelisin.
- Abartma Mun.Ellerimdeki poşetleri masanın üstüne koydum ve içindeki malzemeleri tezgâhın üzerine yerleştirmeye başladım.
Mun: O zaman bende yardım edeceğim.
- Peki, zaten pek hamarat değilimdir.Mun'da tezgâha geçti ve yemeği yapmaya başladık. Ben malzemeleri doğrarken Mun'da kimbap'ın soslarını hazırlıyordu. (Not: Kimbap'ın sadece adını biliyorum. Nasıl yapıldığını bilmiyorum bu yüzden yapılışını kendi kafamdan yazacağım.) Bir süre sonra doğrama işini bitirdim ve malzemeleri Mun'a verdim. Mun'da malzemeleri sosa batırıp pişirmeye bıraktı. Yaklaşık on beş dakika boyunca pişmesi gerekiyordu.
- Benim burada işim bitti. Ellerimi yıkamaya gidiyorum. On beş dakika sonra yemeğin altını kapatırsın.
Mun: Tamam.Banyoya doğru yöneldim ve içeri girdim. Ellerimi yıkadıktan sonra mutfağa döndüm. Herkes masadaydı.
- Günaydınnn.
Herkes: Günaydınn.Hana ile Mo-tak'ın arasına geçtim ve oturdum. Mun'da tabakları yerleştirmeyi bitirip masaya oturunca yemek yemeğe başladık.
- Hana.
Hana: Efendim.
- Yemekten sonra alışverişe mi gitsek?
Hana: Bu pek mümkün gözükmüyor çünkü ADIM ATTI!
Mo-tak: Hay...
Jeok Bong: Ama ben daha doymadım.
- Kaçıncı seviye?
Hana: 2. seviye. İki kişi yeterli.
- Ben giderim.
Mun: Sen otur. Daha iyileşmedin.
- Bir şey olmaz. Hem antreman yapmış olurum.
Mun: O zaman bende geleceğim.
Mo-tak: OOOOO!